Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/30125
Karar No: 2022/6822
Karar Tarihi: 08.03.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/30125 Esas 2022/6822 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2021/30125 E.  ,  2022/6822 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Silahla tehdit ve mala zarar verme suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda, sanığın beraatine dair ... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 28/04/2014 tarih ve 2013/1381 E., 2014/94 sayılı kararın, o yer Cumhuriyet savcısının temyizi üzerine,
    Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/01/2020 tarih ve 2015/25588 E., 2020/900 sayılı kararıyla;
    “Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Katılan ... ile tanık ...'ın aşamalarda değişmeyen beyanları, tanık ...'nın aşamalarda, sanık ...'in, elinde balta ile ...'in annesi olan ...'ın evine doğru gittiğini ve giderken de yerden aldığı taşı evinin çatısına attığını belirtmesi, tanık ...'un da, sanık ...'in elinde balta veya kazmaya benzer bir alet gördüğünü ve katılana seni öldürürüm, keserim" dediğini duyduğunu beyan etmesi karşısında, tanık beyanları tartışılıp değerlendirilmeden yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile beraat kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15.01.2020 tarihinde ” oy birliğiyle karar verilmiştir.
    I- İtiraz Nedenleri:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 24.02.2022 tarih ve 2014/269445 (tebliğname no) sayılı yazısıyla;
    " ... Cumhuriyet Başsavcılığının, 17//09/2013 tarih ve 2013/241 esas, 2013/121 iddianame sayılı iddianamesiyle, Katılan sanık ...'in TCK 86/2.(2 kez) müşteki sanık ...'in TCK 15S1/1, 35, 125/1, 106/2.a, maddeleri gereğince cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı,
    1-... Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2014 tarih ve 2013/1381 esas ve 2014/94 karar sayılı ilamıyla müşteki sanık ... hakkında 1- silahla tehdit ve mala zarar verme suçundan beraat 2- Hakaret suçundan TCK 125/1, 62 md 75 gün Adpc ve TCK 52/2 md 1500 TL Adpc cezalandırılmasına 3- Katılan sanık ... hakkında TCK 86/2, 86/3-b, 62 md 150 gün Adpc ve TCK 52/2 md 3000 TL Adpe ve C.M.K'nun 231/5 md. HAGB karar verildiği,
    Hükmün, O Yer Asliye Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edildiği ve yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/01/2020 tarih ve 2015/25588 esas 2020/900 karar sayılı ilamıyla, katılan sanık ... ile tanık ...'ın aşamalarda değişmeyen beyanları, tanık ...'nın aşamalarda, sanık ...'in, elinde balta ile ...'in annesi olan ...'ın evine doğru gittiğini ve giderken de yerden aldığı taşı evinin çatısına attığını belirtmesi, tanık ...'un da, sanık ...'in elinde balta veya kazmaya benzer bir alet gördüğünü ve katılana seni öldürürüm, keserim" dediğini duyduğunu beyan etmesi karşısında, tanık beyanları tartışılıp değerlendirilmeden yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile beraat kararı verilmesi, usul ve yasaya aykırı görülerek hükmün sanık aleyhine bozulmasına karar verildiği,
    Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/01/2020 tarih ve 2015/25588 esas, 2020/900 karar sayılı ve sanık ... hakkında verilen beraat kararlarına yönelik bozma ilamının hukuka aykırı nitelikte olduğu, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin 7 günlük yasal süresi içinde yapılmadığı nedenle, temyiz talebinin 1412 sayılı CMUK'nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 310 ve 317. maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekirken, temyiz isteminin süresinde kabul edilerek hükmün esastan incelenerek bozulmasına karar verilmesi hukuka aykırı nitelikte olduğu nedenle anılan karara itiraz edilmiştir.
    İTİRAZ NEDENLERİ : İtiraza konu uyuşmazlık, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığına ilişkindir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun kanun yoluna başvurma hakkını düzenleyen 260. maddesinde; "Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır.
    Asliye ceza mahkemesinde bulunan Cumhuriyet savcıları, mahkemenin yargı çevresindeki sulh ceza mahkemelerinin; ağır ceza mahkemelerinde bulunan Cumhuriyet savcıları, ağır ceza mahkemesinin yargı çevresindeki asliye ve sulh ceza mahkemelerinin; bölge adliye mahkemesinde bulunan Cumhuriyet savcıları, bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı kanun yollarına başvurabilirler.
    Cumhuriyet savcısı, sanık lehine olarak da kanun yollarına başvurabilir",
    Yukarıda yazılı bulunan düzenlemelerin 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 5271 sayılı CMK'nun istinaf başvurusunun süresini belirleyen 273 ve temyiz süresini düzenleyen 291. maddeleri, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesinde belirtildiği üzere Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20/07/2016 tarihden önce uygulanma yeteneği kazanmadığı ve bu durumda 1412 sayılı CMUK'nun “Temyiz talebi ve süresi” başlıklı 310.maddesi uygulandığı,
    1412 sayılı CMUK'nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi halen yürürlükte bulunan 310. maddesinde de; "Temyiz talebi, hükmün tefhiminden bir hafta içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt katibine yapılacak beyanla olur. Beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hakime tasdik ettirilir. Hükmün tefhimi sanığın yokluğunda olmuşsa bu süre tebliğ tarihinden başlar. Sulh mahkemelerinin temyizi kabil kararları, yargı çevresi içinde bulundukları asliye ve ağır ceza mahkemeleri nezdindeki Cumhuriyet savcıları tarafından, tefhim tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz edilebilir" hükümlerine yer verilmiştir.
    Ancak, Cumhuriyet savcılarının duruşmasına iştirak etmediği sulh ceza mahkemesi kararlarını bu süre içinde temyiz etmeleri çoğu kere mümkün olamayacağı için, bunlar yönünden özel bir prensip benimsenerek daha uzun bir süre öngörülmüş, bu nedenle, maddenin üçüncü fıkrasında, bu kararların tefhimden itibaren bir ay içinde temyiz edilebileceği hükme bağlanmıştır.
    Bunun dışında, 31/03/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli hakkında Kanununa eklenen Geçici 3. maddede ise; "01/01/2014 tarihine kadar, asliye ceza mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısı bulunmaz ve katılma hususunda Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaz. Ancak, verilen hükümler ile tutuklamaya veya salıverilmeye ilişkin kararlara karşı Cumhuriyet savcısının kanun yoluna başvurabilmesi amacıyla dosya Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir" şeklinde düzenleme yer almaktadır.
    Buna göre, asliye ceza mahkemelerince verilen kararlara karşı bulundukları asliye ve ağır ceza mahkemeleri nezdindeki Cumhuriyet savcıları için kanun yolunun açık olduğu hususunda bir tereddüt bulunmamakla birlikte, 6217 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası 01.01.2014 tarihine kadar asliye ceza mahkemelerince verilen temyiz edilebilir nitelikte hükümlerin Cumhuriyet savcıları tarafından bir aylık yasal süre içinde temyiz edilebileceklerine kabul edilmektedir.
    Ancak 23/03/2005 tarihli ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 31/03/2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 6217 sayılı kanunla eklenen geçici 3 maddesi uyarınca 01/01/2014 tarihine kadar, asliye mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısı bulunmayacağına ilişkin yasal sürenin 01/01/2014 tarihinde sona erdiği, bu sürenin uzatılmasına yönelik yeni düzenlemenin 12/12/2014 tarihinde 6572 sayılı Kanunun 45. maddesince 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanununa eklenen geçici 9. maddesiyle; 31/12/2019 tarihine kadar, asliye ceza mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısı bulunmaz hükmü getirtildiği,
    Ancak bu durumda 01/01/2014 tarihi ile 12/12/2014 tarihleri arasında Cumhuriyet Savcılarının duruşmaya katılmamaları konusunda yasal düzenleme yapılamadığından hukuki boşluk bulunduğu ve bu tarihler arasında Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmalara Cumhuriyet Savcılarının katılmasının zorunlu olduğu,
    Maddi olayda, sanık ... hakkında silahla tehdit ve mala zarar verme suçlarından beraat ve hakaret suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu, 28/05/2014 tarihindeki duruşmaya Cumhuriyet Savcısının katılarak hukuki mütalaa verdiği ve sonrasında sanık ...'in yokluğunda Cumhuriyet Savcısının huzurunda hüküm kurulduğu ve sanık ... hakkında silahla tehdit ve mala zarar vermeye teşebbüs suçlarına yönelik verilen beraat kararı O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından 25/06/2014 tarihinde sanık aleyhine temyiz edildiği dosya kapsamından anlaşılmakla,
    O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin 7 günlük yasal süresi içinde yapılmadığı nedenle, temyiz talebinin 1412 sayılı CMUK'nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 310 ve 317. maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekirken, temyiz isteminin süresinde kabul edilerek hükmün esastan incelenerek bozulmasına karar verilmesi hukuka aykırı nitelikte olduğundan Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/01/2020 tarih ve 2015/25588 esas 2020/900 karar sayılı bozma ilamına itiraz edilmiştir.
    SONUÇ VE İSTEK : Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamına göre,
    1- İtirazımınızın KABULÜNE,
    2- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/01/2020 tarih ve 2015/25588 esas, 2020/900 karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA,
    3-... Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2014 - tarih ve 2013/1381 esas ve 2014/94 karar sayılı ilamına yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin 1412 sayılı CMUK'nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 310 ve 317. maddeleri uyarınca REDDİNE,
    4- İtirazımız yerinde görülmediği takdirde dosyanın incelenmek üzere Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi, İtirazen arz ve talep olunur." denilmektedir.
    II- Karar:
    Sanık hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 28/05/2014 tarih ve 2013/1381 esas, 2014/94 sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit ve mala zarar verme suçlarından kurulan beraat hükümlerinin o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15.01.2020 tarih ve 2015/25588 esas ve 2020/900 sayılı kararıyla hükümlerin bozulmasına karar verilmiş ise de, yapılan incelemede, karar tarihinde Cumhuriyet savcısının duruşmaya katılması nedeniyle temyiz isteminin süresinde yapılmadığı belirlenmiş olmakla, sanık hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 28/05/2014 tarih ve 2013/1381 esas, 2014/94 sayılı kararından sonra verilen tüm kararların hukuki değerden yoksun olduğu, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanun'un 99. maddesiyle eklenen CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
    Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, sanık hakkında mala zarar verme ve tehdit suçlarından verilen 15/01/2020 tarih ve 2015/25588 esas, 2020/900 karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
    ... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 28/05/2014 tarih ve 2013/1381 esas, 2014/94 karar sayılı beraat hükmünü içeren dosya yeniden görüşüldü:
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    1412 sayılı CMUK'nın 310. maddesi gereğince O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından, temyiz dilekçesinin karar tarihinden itibaren 7 günlük yasal süresi içerisinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca o yer Cumhuriyet savcısının tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 08/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi