Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6520
Karar No: 2022/7426
Karar Tarihi: 08.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6520 Esas 2022/7426 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/6520 E.  ,  2022/7426 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 26. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 5. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkkilinin davalı Şirkette 01.09.1999 tarihinde çalışmaya başladığını, idari işler departmanında doktor/işyeri hekimi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından 31.12.2017 tarihinde feshedildiğini, müvekkilinin fesih tarihindeki aylık ücretinin 4.761,00 TL olduğunu, müvekkiline başkaca bir ödeme yapılmadığını, davalıya ait işyerinde çalışan tüm personele 2001 yılından itibaren aylık ücretlerinin 1/3’ü oranında ikramiye ile her yıl performanstan bağımsız ve düzenli olarak Ocak ve Temmuz aylarında yılda 2 kez en az bir ve/veya iki maaş tutarında prim ödemesi yapıldığını, davacının çalıştığı departmanda hemşire olarak çalışan personele ait 2012 yılından itibaren ikramiye ve prim ödemelerini gösteren ücret bordrolarının sunulduğunu, müvekkilinin kısmi süreli çalıştığı ileri sürülerek maaşı dışında ödeme yapılmadığını, davacıya sadece 2017 Ocak, 2017 Temmuz ve 2018 Ocak ayında prim ödemesi yapıldığını, davalı işverence eşit davranma borcuna aykırı davranılarak davacının işyeri hekimi olarak kısmi süreli çalıştığı gerekçe gösterilmek suretiyle ikramiye ve prim ödemesi yapılmadığını iddia ederek 4 aylık ücret tutarında ayrımcılık tazminatı ile ikramiye ve prim alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya çalıştığı süre boyunca hak etmiş olduğu tüm ücretlerinin ve istihkakların eksiksiz ödendiğini, davacının işyeri hekimi olarak 01.09.1999 tarihinde işe başladığını, iş sözleşmesinin 29.12.2017 tarihinde işyerinin gereklerinden kaynaklanan geçerli nedenlerle ve usulüne uygun olarak feshedildiğini, hak ve alacaklarının eksiksiz ödendiğini, bakiye alacağının bulunmadığını, davacının ücretinin Türk Tabipler Birliği tarafından her yıl belirlenen asgari ücret tarifesi üzerinden hesaplandığını ve ödemelerinin yönetmelik ve mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiğini, davacının müvekkili Şirkette kısmi süreli çalıştığını, kısmi süreli çalışan işyeri hekiminin ikramiye ve prim alacağına hak kazanamayacağını, davacının 5 yıllık süre öncesindeki alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının prim ve ikramiye alacağına hak kazandığı, her ne kadar davacı tarafça ayrımcılık tazminatı talebinde bulunulmuş ise de 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 5 inci maddesinde düzenlenen eşit davranma ilkesine aykırılığın kanuni şartlarının somut olayda oluşmadığı, davalı tarafın zamanaşımı def'inin de dikkate alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkette 18 yıl 4 ay 1 gün çalıştığını, bu hususun davacı adına düzenlenen ve davacının imzasını taşıyan dosyada mübrez çalışma belgesiyle sabit olduğunu, 18 yıl 4 ay 3 günlük hizmet süresi üzerinden yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu, Mahkemenin gerekçeli kararına esas aldığı bilirkişi raporundaki prim hesabının gerçeği yansıtmadığını, davacının müvekkili Şirkette işyeri hekimi sıfatıyla çalıştığı için müvekkili Şirkette doktorlara ödenen ücret uygulamasının diğer çalışanlara ödenen ücret uygulamasından farklı olduğunu, ücretin diğer çalışanlardan farklı olmasının temel sebebinin ücretinin Türk Tabipler Birliği tarafından her yıl belirlenen İşyeri Hekimliği Asgari Ücret Tarifesine uygun olarak hesaplanması olduğunu, ayrıca davacı müvekkili Şirkette kısmi süreli çalışan işyeri hekimi olduğundan emsal Yargıtay kararlarına göre kısmi süreli çalışan işyeri hekimi bakımından ikramiye ve prim alacağının söz konusu olmadığını, bu kapsamda da müvekkili Şirket uygulamasında kullanılan prim prosedüründe doktor bulunmadığı için davacıya prim ödemesi yapılmadığını, davacının eşit davranmama tazminatı alacağı talebinin reddine ilişkin kararın dosya kapsamı ve toplanan deliller doğrultusunda usul ve kanuna uygun bulunduğunu, davacının çalıştığı süre boyunca hak etmiş olduğu tüm ücretlerinin vb. istihkaklarının eksiksiz olarak ödenmiş olduğunu, davacının müvekkili Şirketten bakiye hiçbir alacağının bulunmadığını, hatalı hesaplamalar içeren bilirkişi raporuna dayanılarak verilen kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...Dosya kapsamına göre, davalı tarafça davacının kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalıştığı gerekçesiyle prim ve ikramiye alacağı bulunmadığı ileri sürülmüş ise de işyeri prim ve ikramiye prosedüründe bu yönde kısıtlayıcı hüküm bulunmadığı, ücret bordroları ve tazminat bordrosu dikkate alındığında tam zamanlı olarak ödemelerin yapıldığı, 2017 yılında davacıya prim ödemesi yapılması da dikkate alındığında, davacının prim ve ikramiye alacağına hak kazandığı, bilirkişi raporunda, hizmet süresine yönelik yapılan maddi hatanın sonuca etkili olmadığı, prim yönünden emsal çalışanlara yapılan prim tahakkukunun, ücretin 1,25 oranında olması ve davacıya yapılan prim tahakkuklarının, bu oranın da üstünde olması, ikramiye yönünden prosedürün aksine emsal nitelikteki çalışanlara ücretin, 1/3’ü oranında tahakkuk yapılması dikkate alındığında, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya içeriğine uygun olduğu; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    Davacıya Ocak/2017, Temmuz/2017 ve Ocak/2018 bordrosunda prim ödemesi yapılması dikkate alındığında, Aralık 2016 döneminin hesaplamaya dahil edilmesinin hatalı olduğu, anılan döneme ilişkin hesaplanan 5.450,00 TL’nin dışlanmasıyla birlikte davacının hak kazandığı prim alacağının 37.284,50 – 5.450,00 = 31.834,50 TL olduğu ve istinaf başvurusunun kısmen yerinde olduğu anlaşılmıştır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen yerinde olduğu, buna göre ilk derece mahkemesince verilen kararın kısmen usul ve yasaya aykırı olduğu ancak dosyada delillerin toplanmış olmasına göre karardaki hata ve eksikliklerin yerel mahkemesine gönderilmeksizin dosya üzerinden Dairemizce değerlendirilebileceği sonucuna varıldığından, mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce tespit edilen prim alacağına göre karar verilmesi gerektiğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, prim ve ikramiye alacağının kısmen kabulü ile eşit davranma borcuna aykırılık tazminatının reddine dair yeniden hüküm kurulmuştur.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili, davacının tüm hak ve alacaklarının ödendiği, bakiye alacağının bulunmadığı, ücretleri Türk Tabipleri Birliğince belirlenen tarife üzerinden ödendiğinden bakiye ücret alacağının bulunmadığı, kısmi süreli çalışması sebebiyle ikramiye ve prim alacağına hak kazanamayacağı, Yargıtay (Kapatılan) 22 nci Hukuk Dairesi kararının da bu yönde olduğu, davacının işyerinde toplam 18 yıl 4 ay 1 gün çalıştığı, Mahkeme kabulünün hatalı olduğu, prim alacağı bulunmamakla birlikte aksi hâlin kabulünde dahi ödemelerin ücret üzerinden yapıldığı, katsayı uygulamasının bulunmadığı, davacı ikramiyeye hak kazanmamış olmakla birlikte aksi hâlin kabulünde Şirket uygulamasına göre net ücretin 1/4'ü oranında hesap yapılması gerektiği gerekçesiyle temyiz yoluna başvurmuştur.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, prim ve ikramiye alacağı istemine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanun'un ilgili hükümleri.

    3. Değerlendirme
    1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.


    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi