13. Hukuk Dairesi 2018/2044 E. , 2018/11046 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ile 07.10.2012 tarihli 15.100,00-TL bedelli devremülk sözleşmesi imzaladığını, 10.000,00-TL ödediğini, ayrıca tapu devri için ekli sunulan dekonta göre 500,00-TL ödediğini, tapunun devredildiğini, ancak söz konusu taşınmazın kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek devremülk sözleşmesinin iptalini, sözleşme için ödediği bedelin ve tapu masrafı için ödediği bedelin iadesini ve üzerindeki tapunun iptali ile davalı adına kayıt ve tescilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki dava ile imzaladığı devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 10.000,00-TL ve 500,00-TL’nin iadesini ve tapunun iptali ile davalı adına kayıt ve tescilini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir. Mahkemece, davalı kendisini vekille temsil ettirmesine rağmen davanın reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Oysa ki karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesine göre; “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. O halde, mahkemece, davalı lehine reddedilen kısım üzerinden ...’nin 13/2. maddesine göre 500,00-TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı lehine vekalet ücretine karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasına 6. bent eklenerek “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı vekili lehine ...’nin 13/2. maddesi gereğince hesaplanan 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.