
Esas No: 2021/39845
Karar No: 2022/6975
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/39845 Esas 2022/6975 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İçtihat Metni adlı yazıda, kasten yaralama ve hakaret suçlarından sanık ...'in ceza alması kararlaştırıldı. Sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 125/1, 62/1, 52/2 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası ve 1.120,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına karar verildi. Ayrıca, 5271 sayılı Kanun'un 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedildi. Ancak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın vekâlet ücreti talebinin mahkemece kabul edilmesi hukuksal olarak doğru değil ve mahkemenin bu talebi reddetmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 125/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. ve 251/3. maddeleri
"İçtihat Metni"
KARAR
Kasten yaralama ve hakaret suçlarından sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 125/1, 62/1, 52/2 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası ve 1.120,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun'un 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ...Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ... sayılı kararına karşı yapılan itiraz üzerine 5271 sayılı Kanun'un 252/2. maddesi gereğince duruşma açılarak genel hükümlere göre yapılan yargılama sonucunda 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 125/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk lirası ve 1.500,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, katılan kurum Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı lehine takdir edilen 4.080,00 Türk lirası vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ... sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; "Benzer bir olay nedeniyle Yargıtay ...Ceza Dairesinin .... tarihli ve ...karar sayılı ilâmında; "Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve Kanundan kaynaklanan koruma yükümlülüğüne ilişkin bir kamu görevi olması nedeniyle vekalet ücretine yönelik talebin reddine" şeklinde belirtildiği üzere, somut olayda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve Kanundan kaynaklanan koruma yükümlülüğüne ilişkin bir kamu görevi olduğu, dolayısıyla Mahkemesince katılan Bakanlık lehine vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Olağanüstü kanun yolu olan ve öğretide “Olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozmanın amacı hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtay tarafından incelenmesini sağlamak suretiyle ülke sathında birliğe ulaşmak, hakim veya mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkları toplum ve birey açısından hukuk yararına gidermektir.
Olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma müessesesinin konusunu oluşturabilecek kanuna aykırılık halleri, olağan kanun yolu olan temyiz nedenlerine göre dar ve kısıtlı tutulduğunda kesin hükmün otoritesi korunmuş olur.
... gün ve 29/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve bu karar esas alınmak suretiyle verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve özel dairelerin süreklilik arz eden kararlarında belirtildiği üzere, kabul edip etmemenin hâkim veya mahkemenin takdirine bağlı olduğu istekler hakkında verilen kararlar ile delillerin değerlendirilmesine ve şahsi hakka ilişkin kararlar kanun yararına bozma konusu olamaz.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun ... gün ve ... gün ve ... gün ve ... gün ve ... tarih ve ... sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere, vekâlet ücretinin yargılama giderlerinden olması şahsi hak olma niteliğini değiştirmeyeceğinden ve kişisel hakka ilişkin olarak yapılan aykırılıklar nedeniyle kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin karar kanun yararına bozma isteminin konusu olamayacağından talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi koşullarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
