7. Hukuk Dairesi 2015/4296 E. , 2015/8595 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Şanlıurfa 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 14/11/2013
Numarası : 2012/252-2013/822
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalı vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 12/05/2015 günü belirlenen saatte taraflara tebligat yapıldığı halde gelmedikleri görülerek incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. Dosyadaki belgeler incelendi.
1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2.Davacı vekili, davacıların murisinin Mayıs 1995-27/06/2011 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin ölüm nedeniyle sona erdiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili ve yıllık izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, Mahkemece davacı tanıklarının beyanları doğrultusunda davacıların murisinin 1996-2011 tarihleri arasında yaptığı fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günleri çalışması alacakları hüküm altına alınmıştır. Olağan dışı çalışmaların ispat yükü davacılar üzerindedir. Davalı davacı tanıklarının 2004 yılına kadar çalıştıklarını savunmuştur. Kural olarak tanıklara ancak davacı ile birlikte çalıştıkları dönem üzerinden itibar edilir. Davacı tanıklarından İbrahim ve Şükrü’nün hangi tarihler arasında çalıştığı tespit edilmeden eksik inceleme ile 1996-2011 tarihleri arasındaki tüm dönem yönünden hesaplanan fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının hüküm altına alınması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.