Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/289
Karar No: 2015/8570
Karar Tarihi: 12.05.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/289 Esas 2015/8570 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/289 E.  ,  2015/8570 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Bakırköy 30. İş Mahkemesi
    Tarihi : 18/11/2014
    Numarası : 2013/902-2014/500

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    İş sözleşmesinin davalı işverenler tarafından geçerli neden olmadan feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı İstanbul Atatürk Havalimanı Serbest Bölge Kurucu ve İşl. AŞ vekili, işletmesel karar ile etkin ve fonksiyonel bir işlevi kalmamış olan Risk Yönetimi Ve İç Kontrol Direktörlüğü bölümünün tamamen lağvedilmesine karar verildiği, davacının istihdam fazlası olduğunu ve feshin geçerli nedenle yapıldığını davalı .. ... Taş.Ltd Şti vekili, fesih tarihinde işyerinde toplam 4 çalışan olduğundan işe iade davasının koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, yapılan feshin geçerli nedene dayandığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar, "davacıyı davalı şirketlerin birlikte istihdam ettikleri ve işletmesel kararın tutarlılık, ölçülülük ve feshin son çare olması kapsamında özellikle davacı tanık beyanları ve davacı iddiası gözetildiğinde davacının, davalı şirketlerin bünyesinde olduğu .... Grup çatısı altındaki şirketlere yönelik hizmet verdiği belirtilmekte olduğundan bu iddia araştırılarak varsa davacının diğer şirketlere hizmet verip vermediği, verdiğinin tespiti halinde ise bu şirketlerde de değerlendirilme ihtimali olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiği, davalı işverenlerce dış denetim ve iç denetim zaman zaman dış hizmet satın alımı suretiyle yapıldığı, bu hizmetlerin alındığı dönemde davacının ne iş yaptığı ve bu hizmetlerin alımının davacının işine etkisi, davacının dava dilekçesinde belirttiği hususların yerinde olup olmadığı, davacının yarım kalmış çalışmalarının bulunup bulunmadığı, davacının yaptığı işlerin halen işyerinde yapılıp yapılmadığı, yapılıyorsa kim tarafından yapıldığı, görev tanımı dosya arasına alınarak değerlendirilmesi yanında görev tanımına göre davalı şirketler ile grup şirketleri bünyesinde benzer ya da daha alt bir görev teklifinde bulunulmasının mümkün olup olmadığı üzerinde durulması gerektiği, davalı şirketlere ait SGK kayıtlarından çalışan sayısının 80 civarında olduğu görülmekle söz konusu çalışanlara ait çalıştıkların birim ve yaptıkları işler belirlenerek, fesih öncesi ve sonrası işe alınan işçilerin tek tek belirlenip söz konusu unvanların davacıya teklif edilmesinin mümkün bulunup bulunmadığı da belirlenerek bu araştırmanın davalıların ve grup şirketler arası nakillerin tespiti halinde grup şirketler açısından da değerlendirmeye tabi tutulması gerektiği bu nedenle bilirkişi raporunun yetersiz olduğu" gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında 24/7/2014 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davacının çalıştığı bölümün lağvedildiği, yeni işçi alınmadığı işverenin işletmesel kararın uygulanmasında keyfi davrandığına yönelik bir tespit yapılamadığı, işletmesel karara dayalı feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Somut olayda dosya kapsamı bir bütün olarak ele alınıp değerlendirildiğinde Mahkemece, bozma kararına uyulup yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da bu raporda da bozma gereklerinin tam anlamıyla karşılanamadığı anlaşılmaktadır. Ancak davalı işverenlerce dosyaya sunulan belgeler, organizasyon şemaları, norm kadro cetvelleri, davacı ve kapatılan kadroda çalışan diğer işçinin yaptığı iş ve görev tanımları ile başka görev teklifine dair belgelerden; fesihten önceki organizasyon şemasında Bütçe ve Raporlama Müdürü (O. Ü.) alt kadrosunda Bütçe Ve Raporlama Sorumlusu şeklinde bir kadro yer almadığı gibi Mali İşler bölümünün de yer almadığı, ancak Risk Yönetimi ve İç Kontrol Yetkilisi ünvanıyla çalışan B. D." ye 12/01/2012 (Fesih) tarihinde yapılan yeni görev teklifinde Mali İşler bölümüne bağlı Raporlama Sorumlusu görevinin teklif edildiği, fesihten önceki 2011/12. ayında İSBİ Personel listesinde B. D."nin Risk Yönetimi ve İç Kontrol Yetkilisi ünvanında olmadığı (eski org şemasındaki haliyle) Bütçe ve Raporlama Müdürü olduğunun anlaşıldığı, 2012/2. ve 3.aylara ait İSBİ personel listesinde ise hem O. Ü. ve Hem de B. D.."nin Mali İşler Bütçe ve Raporlama Müdürü olarak gözüktüğü ayrıca İSBİ şirketinin bilirkişilerin sordukları hususlara ilişkin yapılan açıklamaları içerir dilekçesinde ise; "B. D."nin bölümün lağvedilip iş akdi fesih aşamasında Mali işler Bölümüne bağlı Raporlama Müdürü olan O. Ü." ün 31/03/2012 tarihinde işten ayrılacağını beyan etmesi nedeniyle.." cümlesinden aynı işletmesel karar nedeniyle davacıya da Bütce ve Raporlama Müdürü görevinin teklif edilebilecek iken teklif edilmediğinin anlaşıldığı, işverenin B. D." yi bu göreve atamak ve geçiş süreci için de raporlama sorumlusu münhal kadrosuna atadığı, Personel Uzmanı olarak çalışan D.. H.."nın ".. Davacının çalıştığı bölümde iki kişi çalışıyordu. Davacının yardımcısı olan Burcu hanım mali işler bölümüne alındı, o sırada raporlama müdürümüz istifa etti, biz de ondan boşalan kadroya B. Hanımı sorumlu olarak atadık, B. Hanım Muhasebe konusunda uzmandı, Bizdeki operasyondaki tüm bölümleri denetliyordu, davacı da denetliyordu, Burcu Hanımın neden tercih edildiğini, Filiz hanıma bir iş önerilip önerilmediğini bilmiyorum .." şeklinde beyanda bulunduğundan bu tespitlere göre işverenin yalınlaşma ilkesi gereği davacının daha önce görev yaptığı pozisyonları da dikkate alıp başka görev teklif edilebilecek iken ve fesih aşamasında Bütçe ve Raporlama Müdürlüğü kadrosunun boşalacağı da ortada iken bu görevlerin davacıya teklif edilmediği ve işverence feshin son çare olması ilkesine aykırı davranıldığı da anlaşıldığından feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Davacıyı davalı şirketler birlikte istihdam ettiklerinden davacının davalılar nezdinde işe iadesi ile işe başlatmama tazminatının davacının kıdemi ve fesih nedeni dikkate alınarak 5 aylık brüt ücret tutarında belirlenmesi gerekmiştir.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca mahkeme kararı bozularak ortadan kaldırılmış ve Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı şirketler nezdinde İŞE İADESİNE,
    3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalılarca süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
    4-Davacı işçinin işe iadesi için davalı işverenlere süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
    5-Alınması gereken 27,70 TL harçtan peşin alınan 21,15 TL harcın tenzili ile bakiye 5.55 TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
    6-Davacının yapmış olduğu 666,15 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
    8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
    9-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi