10. Hukuk Dairesi 2012/15890 E. , 2013/2903 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 5510 sayılı Yasanın geçici 4/9. maddesindeki düzenleme gözetilerek, emekli aylığının 2802 sayılı Yasanın değişik 102 ve 103. maddelerindeki Esaslar üzerinden hesaplanıp ödenmesi gereğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5434 sayılı Yasa kapsamında T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi olup, Yargıtay Üyeliği görevinden yasal yaş sınırı nedeniyle 15.09.1998 tarihinde emekliye ayrılan davacı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 4. maddesinin 9. fıkrasındaki düzenlemesi gözetilerek, 29.06.2006 tarih, 5536 sayılı Yasa ile 2802 sayılı Yasanın 102 ve 103. maddelerine getirilen “kıstas aylığı” düzenlemesiyle oluşan farklılığın, emekli aylığına yansıtılmasına karar verilmesini istemiştir.
5536 sayılı kanun ile değişik 2802 sayılı Hâkim ve Savcılar kanununun 102, 103. maddeleri ile adli yargı hâkim ve Cumhuriyet savcıları ile idari yargı hâkim ve savcıları ve Yargıtay ve Danıştay Başkan ve üyeleri hakkında, en yüksek Devlet memuruna malî haklar kapsamında fiilen yapılmakta olan her türlü ödemeler toplamının brüt tutarının 103. Maddede belirtilen oranlarda ödeneceği hususunda kıstas aylık esası getirilmiştir.
Getirilen kıstas aylık, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte görevde olan hâkim ve savcıların ödenekleri ile ilgilidir. 2802 sayılı Yasanın geçici 16. Maddesinde “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı veya iştirakçi olup 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan 103 üncü maddede unvanları belirtilenlerin emeklilik kesenek ve karşılıkları ile emekli aylıkları ve ikramiyelerinin hesaplanmasında 29/6/2006 tarihli ve 5536 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki bu hususlara dair hükümlerin uygulanmasına devam olunur” denilmekle, istisna hükmü getirilerek, kıstas aylığın uygulanmasında, emekli hâkim ve savcıları kapsam dışı bırakmıştır.
2802 sayılı Kanuna 5536 sayılı Yasanın 5. maddesiyle eklenen Geçici Madde 16’nın Anayasa’nın 2., 10., 60. ve 153. maddelerine aykırılığı iddiası ile iptali Anayasa Mahkemesi’nden istenmiş, Yüksek Mahkemenin 30.03.2011 tarih, 2008/15 E, 2011/57 K. ile dava konusu edilen kuralın Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin anılan kararına göre, 5510 sayılı Yasanın geçici 4. maddesinin 5. fıkrası gereğince, 2802 sayılı Kanunun 103. maddesinde unvanları belirtilen kişilerin emekli aylık artışlarının, 5510 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanuna göre yapılacaktır.
Davacının, 5536 sayılı Yasanın yürürlüğünden önceki hükümlere göre halen almakta olduğu aylığına, artışlara ilişkin getirilen 5510 sayılı Yasanın geçici 4/9. Fıkrasının “5434 sayılı Kanuna göre ödenen aylıklar ile bu madde kapsamında bağlanacak aylıklar, memur maaş katsayılarındaki artışlara göre yükseltilir. Ayrıca 5434 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra barem, teşkilat, kadro ve sair kanunlar ile aynı rütbe, kadro ve sair kanunlarda yapılacak değişiklikler sonucunda aylık tutarlarında meydana gelecek yükselmeler, aynı rütbe, kadro unvanı ve dereceden bağlanmış bulunan emeklilik, malûllük ve vazife malûllüğü aylıkları ile dul ve yetim aylıkları hakkında da uygulanır” hükmü gereği, artışlar hesaplanıp Kurumca verilen aylık ile kıyaslanarak sonuca gidilmesi gerektiği yönündeki bozma ilamına mahkemece uyulmakla, Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın gözetilmesi gerekir.
Bozma doğrultusunda, çoğunluk bilirkişi hesap raporu yeterli olmakla ve hesaba taraflarca itiraz edilmediği görülmekle, davanın reddi yerine kabulü şeklinde yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.