Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/248
Karar No: 2013/2900

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/248 Esas 2013/2900 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2012/248 E.  ,  2013/2900 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Dava, davacının....aldığı yaşlılık aylıklarına prim borcu nedeniyle konulan hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir.

    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.

    Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    1- Davalı Kurum tarafından davacının yönetim kurulu üyesi olduğu....."nin prim borcu nedeniyle başlatılan icra takibinden dolayı davacının yaşlılık aylıklarına konulan haczin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece haczin kaldırılması isteminin reddine karar verilmiştir.

    a) Dava konusu haciz bildirisi 03.09.2010 tarihli olup, davacının 2010 yılı ekim aylığından kesinti yapılmaya başlandığı, haciz bildirisinin .... sayılı takip kartındaki tüm ödeme emirlerine konu borçları kapsadığı bildirilmekle birlikte, bu karttaki ödeme emirlerinin hangileri olduğu, borç dönem ve nevileri ile asıl alacak ve gecikme zammı tutarlarının ne olduğu belirsizdir. Kaldı ki, dosya içindeki S 31 kartına ait olan ve davacı hakkında düzenlenen bir kısım ödeme emirlerinin de tebliğ edilemediği anlaşılmaktadır.

    Öte yandan, borçlu şirket tarafından 27.05.2011 tarihinde prim borç ve ferilerinin 6111 sayılı Yasa uyarınca yapılandırılması için Kuruma başvurulduğu, başvurunun Kurum tarafından kabul edildiği görülmüştür.

    Davacının ortağı ve temsil ve ilzama yetkili kişisi olduğu şirketin prim borcundan dolayı, yaşlılık aylıklarından cebren tahsile geçmeden önce, 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının, “ödeme emri” nin, tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için davacı hakkında bir “ödeme emri” çıkarılmadan haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması Kanuna aykırıdır. Bu
    ...
    nedenle öncelikle yapılacak iş, davacının yaşlılık aylıklarına konulan haczin dayanağı olan ....sayılı takip dosyasılarından gönderilmiş tüm ödeme emirleri tespit edilerek, ödeme emri tebliğ edilmemiş ise, davacı hakkında kesinleşmiş bir takip bulunmadığından yapılan haciz işleminin yasal dayanağı bulunmadığından, haciz işleminin iptalinin yerinde olacağı açıktır.

    b)Davacı adına ödeme emri tebliğ edilmiş ve takip kesinleşmiş ise;

    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 01.10.2008 günü yürürlüğe giren, “Devir, temlik, haciz ve Kurum alacaklarında zamanaşımı” başlıklı 93’üncü maddesinde de, sigortalıların aylıklarının, 88’inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile, nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği hüküm altına alınmış olup, haciz bildirisinin düzenlendiği 03.09.2010 tarihi itibarıyla yürürlükte olan, 5510 sayılı Yasa"nın 93. maddesine göre irdeleme yapılarak bir karar verilmesi gerekir.

    c)Öte yandan, asıl borçlu şirketin talebi üzerine Kurumun 6111 sayılı Yasa uyarınca yapılandırmayı kabul ettiği görüldüğünden, yapılandırma anlaşımasına S 31 kartındaki borçların dahil edilip edilmediği tespit edilerek, 5510 sayılı Yasa"nın geçici 7. maddesi atfıyla tüzel kişilerin ve üst düzey yöneticilerin kamu alacaklarının sorumluluğunun belirlenmesine ilişkin olarak 506 sayılı Yasa "nın 80 ve 6183 sayılı Yasa"nın mükerrer 35. maddeleri uyarınca; üst düzey yetkililerin müteselsil sorumluluğunun doğması için, asıl borçlu tüzel kişinin borcunu kısmen veya tamamen ödememesi yahut ödemeyeceğinin anlaşılması şartına bağlı olduğundan, mahkemece; yapılandırma anlaşmasının bozulup bozulmadığı araştırılmalı, şayet; bozulmadığı tespit edilirse; yapılandırma tarihinden önceki kesintilerin iadesi mümkün olmamakla birlikte, yapılandırma tarihinden sonraki kesintilerin iadesi gerektiği gözetilmelidir.

    O halde, davacı Avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm temyiz edenin sıfatına göre bozulmalıdır.

    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    ....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi