7. Hukuk Dairesi 2015/4705 E. , 2015/8540 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İzmir 8. İş Mahkemesi
Tarihi : 26/12/2013
Numarası : 2013/106-2013/813
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı; davalı uluslararası yük taşıma şirketinin İzmir Çeşme Limanından gönderdiği dorseleri İtalya’da, limandan alıp tırla götürülecek ülkeye bıraktığını, Türkiye’den direk Avrupa’ya seferlerinin de olduğunu, her ay sabit olarak asgari ücret aldığını, yurtdışında bulunduğunda aylık 1340 Euro harcırah aldığını, iş akdini ücretinin ödenmemesinden dolayı haklı nedenle feshettiğini beyan ederek kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, ücret alacağı, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti alacağının faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; davacının 30.11.2011 tarihli dilekçesi ile istifa ettiğini ve davalıyı ibra ettiğini, davacının bütün ücretlerinin ödendiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Yurt dışına sefer yapan tır şoförlerinin fazla çalışma yaptıklarını ve hafta tatillerinde çalıştıklarını yazılı delille ispatlamaları gerekir.
Tır şoförünün yurt dışında olduğu sırada bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının yazılı delil veya tanık beyanları ile ispatı mümkündür. Tanık beyanları ile kanıtlanan bu tür çalışmalarda pasaport ve benzeri yurda giriş çıkış kayıtları üzerinden inceleme yapılmalı ve işçinin yurt dışında olduğu süreye rastlayan bayram ve genel tatil günleri için hesaplamaya gidilmelidir.
Somut olayda; davacı yurt dışında tır şoförlüğü yapmakta ve mesaisini kendisi belirlemektedir. Yurt dışı seferleri sırasında fazla mesai yaptığını ispat edemeyen davacının fazla çalışma ücreti alacağı talebinin reddi gerekirken kabulü isabetsiz olmuştur.
3-Davacının genel tatillerde çalıştığı, işverenin de kabulündedir. Davacıya bu çalışmalarının karşılığında ücretsiz izin vermiştir. Genel tatil günü çalışması karşılığı ücretsiz izin verilmesinin kabulü mümkün değildir. Davacının yurda giriş çıkış yaptığı tarihlerde genel tatillere gelen günler ve ayrıca yurt dışında bulunduğu tarihlere gelen genel tatiller yönünden hesaplama yapılması gerekirken tüm genel tatillerde çalıştığının kabulü ile hesaplama yapılması hatalıdır.
4-Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 46 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince, çalışılmayan hafta tatili günü için bir iş karşılığı olmaksızın işçinin ücreti tam olarak ödenir. Hafta tatilinde çalışan işçinin ücretinin nasıl hesaplanacağı yasalarda düzenlenmemiş ise de, Dairemizce hafta tatilinde yapılan çalışmanın fazla çalışma sayılacağı, buna göre ücretin yüzde elli zamlı ödenmesi gerektiği görüşü benimsenmiştir. Buna göre hafta tatilinde çalışılmışsa, çalışma karşılığı olmaksızın ödenmesi gereken bir yevmiye yanında, çalışmanın karşılığı da bir buçuk yevmiye olarak ödenmelidir. Şu hale göre çalışılan hafta tatilinin ücreti ikibuçuk yevmiye olmalıdır.
Hafta tatili ücretleri çalışılan dönem ücreti üzerinden hesaplanır. Son ücrete göre hesaplama yapılması doğru olmaz. Bu durumda hafta tatili ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli değildir. İstek konusu dönem içinde işçi ücretlerinin miktarı da belirlenmelidir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak bilinmeyen ücretin buna göre tespiti de Dairemiz tarafından kabul görmektedir. Ancak işçinin işyerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanması gibi durumlarda, bilinen son ücretin asgari ücrete oranının geçmiş dönemler yönünden dikkate alınması doğru olmaz. Bu gibi hallerde, ilgili meslek kuruluşlarından bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer deliller birlikte değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmelidir.
Yurt dışına sefer yapan tır şoförlerinin hafta tatillerinde çalıştıklarını yazılı delille ispatlamaları gerekir.
Somut olayda; davacının hafta tatilinde çalıştığı, işverenin de kabulündedir. Davacıya bu çalışmalarının karşılığında ücretsiz izin vermiştir. Hafta tatili çalışması karşılığı ücretsiz izin verilmesinin kabulü mümkün değildir. Davacının yurda giriş çıkış yaptığı tarihlerde hafta tatiline gelen günlerin ve ayrıca yurt dışında bulunduğu tarihlere gelen hafta tatilleri yönünden hesaplama yapılması gerekirken her 6 ayda 24 hafta tatilinde çalıştığının kabulü ile hesaplama yapılması hatalıdır.
5-İşçi ücretlerinin ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 37 nci maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.
Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
Somut olayda; banka kayıtlarından davacıya 10.03.2010 tarihli 614.84 TL Şubat ayı maaş ödemesi dışında iş avansı adı altında 09-13-15-21-25-29.01.2010, 01-03-11-15-18-22-24-.02.2010, 02-04-06-10.03.2010 tarihlerinde ödemeler yapıldığı görülmektedir. Davacının harcırahının Euro olarak ödendiği gözetilerek bu ödemeler değerlendirilerek yapılan değerlendirmeye göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
O halde davalı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.