Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16653
Karar No: 2018/10893
Karar Tarihi: 20.11.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/16653 Esas 2018/10893 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalıdan aldığı aracın kısa süre sonra arızalandığını ve yapılan müdahaleler nedeniyle sıfır araç olmaktan çıktığını iddia ederek aracın değiştirilmesi için dava açmıştır. Davacının diğer bir dava dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre araçtaki değer kaybının 2.500 TL olduğu tespit edilmiştir. Ancak, o davada davacının değer kaybı talebi olmadığı için mahkemece reddedilmiştir. Bu dava da aynı nedenle reddedilmiştir. Temyiz edildiğinde ise Yargıtay, davacının değer kaybı talebi olmadığına dair kesin kararın bulunması nedeniyle davayı dava şartı yokluğundan reddetmiştir. Kanun maddeleri olarak HMK’nın 114/1-i ve 115. maddeleri gereğince aynı davanın daha Önceden kesin hükme bağlanmamış olması gerektiği belirtilmiştir.
13. Hukuk Dairesi         2016/16653 E.  ,  2018/10893 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Davacı, davalıdan 17.02.2011 tarihinde dava konusu aracı satın almış olduğunu, kısa süre sonra ortaya çıkan arızalar nedeniyle bir çok defa serviste işlem gören aracın yapılan müdahaleler nedeniyle sıfır araç olmaktan çıktığını, değişimi talebiyle açılan davanın görüldüğü ... 5. Tüketici Mahkemesi 2011/135 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile araçtaki değer kaybının 2.500,00.-TL olduğunun tespit edildiğini, o davada taleplerinin araç değişimi olması ve değer kaybı taleplerinin bulunmaması nedeniyle mahkemece verilen red kararının Yargıtay"ca da onanarak kesinleşmiş bulunduğunu iletmiş, araçta ayıplar nedeniyle ortaya çıkan 2.500,00.-TL değer kaybının davalıdan tahsiline karar verilmesini dilemiştir.
    Davalı ilk derece yargılama makamına sunmuş olduğu yanıt dilekçesi ile usuli ve esasa ilişkin gerekçelere dayanarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın kabulü ile 2.500-TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davacının satılanı alıkoyup ayıp oranında ortaya çıkan değer kaybının tahsiline ilişkindir; temyize konu davanın görüldüğü aynı mahkemenin 2011/135 esas sayılı dosyasında aynı sebeple ve aynı satılana yönelik yapılan yargılama neticesinde davacının değer kaybı talepleri olmadığı, davacının onarım talebi ile servise başvurduğu ve sersvis tarafından bilirkişi raorunda belirtildiği şekilde aracın onarılmış olduğu, bilirkişi tarafından araçta yapılan onarımlar nedeniyle değer kaybı meydana geldiği bildirilmiş ise de davacı vekilinin değer kaybı talepleri olmadığını bildirdiğinden davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Kesin hüküm hususu 6100 sayılı HMK"nın 114/1-i maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiş olup aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması gerektiği belirtilmiş ve aynı yasanın 115. maddesi gereğince mahkemece dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı hükme bağlanmıştır. Davacı tarafından davalı aleyhine temyize konu davanın görüldüğü aynı Mahkeme"nin 2011/135 esas sayılı dosyasıyla açılan davada davacı seçimlik hakkını kullanmış ve tüketmiştir. Anılan davada davacı, değer kaybı talebinin bulunmadığını açıklamış ve bu davada ilk derece yargılama makamınca davanın esastan reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşıldığından davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi