Hukuk Genel Kurulu 2017/46 E. , 2018/119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki “ihtiyati haciz kararına itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 32. Asliye Ticaret Mahkemesince ihtiyati hacize itiraz isteminin reddine dair verilen 17.11.2011 gün ve 2011/52-46 D.İş sayılı kararın temyizen incelenmesi itiraz eden borçlu vekili tarafından istenilmekle Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 06.07.2012 gün ve 2012/8915 E., 2012/12110 K. sayılı kararı ile:
“...İhtiyati haciz kararına itiraz eden vekili, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararına mesnet çekin, müvekkili tarafından hakkında ihtiyati haciz kararı verilen borçlu şirket adına ve onun yetkilisi sıfatıyla düzenlendiğini, müvekkilinin çek borçlusu olmadığı gibi çek bedelinin de haricen alacaklıya ödendiğini ileri sürerek müvekkili ... hakkındaki ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
Alacaklı karşı taraf vekili, İİK’nun 265. maddesi kapsamında olmayan itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, itirazın İİK’nun 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan itiraz nedenleri arasında bulunmadığı, muterizin TTK’nun 590. maddesi uyarınca çekten ötürü bizzat mesul olduğu, muteriz borçlunun keşideci şirket yetkilisi olup olmadığının yargılama neticesi anlaşılabileceği ve hisse devir işleminin muvazaalı olup çekin devir işleminden sonraki bir tarihi taşımasının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İstem ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, ihtiyati haciz kararına mesnet çek, borçlu şirkete ait olup, muterize ait imzanın çekte mevcut şirket unvanının altına atılmış olduğundan ve çekte ikinci bir imza bulunmadığından mahkemece muterizin çeki keşideci şirket adına ve onun namına imzaladığının kabulü gerektiği gibi, ancak bir alacak davasına konu olabilecek hususlara da yer verilmek suretiyle itirazın reddine karar verilmesi doğru olmamış, muteriz borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulüyle yerel mahkeme kararının muteriz ... lehine bozulmasına karar vermek gerekmiştir.”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki bilgi ve belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
İstem ihtiyati haciz kararının itiraz yolu ile kaldırılmasına ilişkindir.
Alacaklı vekili borçluların verdiği bono bedelinin ödenmediğini iddia ederek ihtiyati haciz talebinde bulunmuş; mahkemece talebin kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen borçlulardan ... vekili yasal süre içerisinde verdiği dilekçe ile ihtiyati haczin dayandığı sebebe itirazda bulunmuştur.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; alacaklı yararına ihtiyati haciz kararı verilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
İşin esasının incelenmesine geçilmeden önce ihtiyati haciz kararına itiraz isteminin reddine dair verilen kararın Özel Daire tarafından bozulması kararına karşı direnme olanağı bulunup bulunmadığı hususu ön sorun olarak ele alınmıştır.
Ön sorunun sağlıklı bir biçimde çözümlenebilmesi için konuya ilişkin yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.
İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ilâ 268. maddelerinde yer almaktadır.
Eldeki uyuşmazlık, ihtiyati haciz kararına itirazın reddi ve buna ilişkin hükmün temyizine ilişkin olmakla, bu hususu düzenleyen hüküm 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 265. maddesidir.
Bu maddenin "ihtiyati haciz kararına itiraz" şeklindeki başlığı ve içeriği, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunun 63. maddesiyle değiştirilmiş; böylece,
“İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz” başlığını alan 265. maddede aynen:
“Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.
Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir.
Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikât yaparak itirazı kabul veya reddeder.
İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı vârit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir.
İtiraz üzerine verilen karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Yargıtay bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. Temyiz, ihtiyati haciz kararının uygulanmasını durdurmaz.”
hükmüne yer verilmiştir.
Görüldüğü üzere bu maddede ihtiyati haciz isteminin kabulü halinde borçlunun ve üçüncü kişilerin bu karara itiraz edebilecekleri; itiraz üzerine verilen karara karşı temyiz yolunun açık bulunduğu, Yargıtay’ın temyiz üzerine verdiği kararın ise kesin olacağı hükme bağlanmıştır.
Şu durumda mahkemece verilen ihtiyati haciz isteminin kabulüne ilişkin karara borçlunun itirazı üzerine verilen itirazın reddi yönündeki mahkeme kararına karşı, borçlu tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine Özel Dairece hüküm altına alınan bozma kararı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 265. maddesi gereğince kesindir. Kesin nitelikteki bu bozma kararına karşı yerel mahkemece direnme kararı verilmesi usulen olanaklı değildir.
O hâlde kesin nitelikteki Özel Daire kararına uyulması gerekirken açık yasa hükmü göz ardı edilerek önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Hal böyle olunca ön sorunun kabulü ile kesin nitelikteki bozmaya uyularak karar verilmek üzere, direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : İtiraz eden borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen değişik nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 07.02.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.