
Esas No: 2017/3199
Karar No: 2022/148
Karar Tarihi: 17.01.2022
Danıştay 10. Daire 2017/3199 Esas 2022/148 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2017/3199 E. , 2022/148 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2017/3199
Karar No : 2022/148
DAVACI : ...
DAVALILAR : 1- ...Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
2- ...Genel Müdürlüğü / ...
DAVANIN KONUSU : 5188 sayılı Kanun kapsamında "silahsız özel güvenlik görevlisi" olarak çalışan davacının kimlik kartı ve çalışma izninin iptal edilmesine ilişkin Diyarbakır Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün ...tarih ve ...sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olduğu beliritlen 17/07/2012 tarihli Özel Güvenlik Hizmetleri Birleştirilmiş Genelgesinin 7.2 ve 7.4 maddelerinin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Silahsız özel güvenlik kimlik kartı ve çalışma izninin iptaline ilişkin dava konusu işlemde halihazırda çalışma izni bulunanlara yönelik düzenlemeler içeren Genelgenin 7.2. maddesinin uygulanması gerekirken, daha önce çalışma izni olmayıp yeni çalışma izni alacak olanlara yönelik düzenlemeler içeren 7.4. maddesinin uygulandığı; Genelge hükümlerinin, Anayasanın 13. maddesi, 48. maddesi ve 5188 sayılı Kanunun 10. maddesine aykırı olduğu, 5188 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 1. fırkasının (d) bendinde çalışma izninin verilebilmesi için hakkında soruşturma yahut kovuşturma bulunmaması gereken suçlar belirtilmiş olup Genelge ile bu suçların genişletilmesinin mümkün olmadığı, temel hak ve hürriyetlerin ancak kanunla sınırlanabileceği, fakat anılan Genelgenin dava konusu edilen hükümleri ile kanunda yer almayan bir şartın getirilerek çalışma hürriyetine aykırı davranıldığı ileri sürülmektedir.
DAVALI İDARELERİN SAVUNMALARI : Davalılar tarafından; dava konusu Genelgenin 5188 sayılı Kanun'un 10. ve 11. maddeleri kapsamında olduğu, davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması neticesinde .... Ağır Ceza Mahkemesi’nin ...esas sayılı dosyasında “Kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık, suç işlemek adına kurulan örgüte üye olma” suçlarından hakkında kamu davası açıldığı ve davanın halen derdest olduğu, dava konusu bireysel işlemin yasal sınırlar çerçevesinde tesis edildiği, Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 24. maddesinin 2. fıkrası uyarınca silahlı özel güvenlik görevlisi olabilmek için 6136 sayılı Kanun ile bu Kanunun uygulanmasına dair Yönetmeliğin de dikkate alınması gerektiği ileri sürülmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu Genelge yönünden davanın reddi, uygulama işlemi yönünden işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ : Dava; 5188 sayılı Yasa kapsamında "silahsız özel güvenlik görevlisi" olarak çalışan davacının kimlik kartı ve çalışma izninin iptal edilmesine ilişkin Diyarbakır Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün ...gün ve ...sayılı işleminin ve işleme dayanak alınan Özel Güvenlik Hizmetleri Birleştirilmiş Genelgesinin 7.2 ve 7.4 maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
Kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyetteki özel güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesine ilişkin esas ve usulleri belirlemek amacıyla yürürlüğe konulan 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun "Özel Güvenlik Görevlilerinde Aranacak Şartlar" başlıklı 10'uncu maddesinin d bendinde, "Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, kamunun sağlığına karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya fuhuş suçlarından mahkûm olmamak., Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarından dolayı hakkında devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak" hükmüne yer verilmek suretiyle özel güvenlik görevlilerinde aranan şartlar belirlenmiştir.
Öte yandan; 26'ncı maddesinde de, bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin, İçişleri Bakanlığınca bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde çıkarılacağı, hükmüne yer verilmiş; söz konusu Kanun hükümlerine dayanılarak yürürlüğe konulan Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin "Silah Bulundurma ve Taşıma İzni Verilmesi" başlıklı 24'üncü maddesinde ise, " Koruma ve güvenliğin sağlanabilmesi için fiziki önlemlere ve güvenlik cihazlarına öncelik verilir. Komisyon, orantılılık ilkesine uygun olarak canlılar üzerinde kalıcı etkisi olmayan kimyasalların kullanılmasına izin verebilir. Görevin niteliği gereği bu tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması halinde, 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna göre ruhsatlandırılması mümkün olan yarı otomatik tabancaların ve 11/9/1981 tarihli ve 2521 sayılı Kanun kapsamına giren av silahlarının bulundurulmasına ve taşınmasına Komisyonca karar verilir. Bu silahların sayısı ve niteliği Komisyon kararında belirtilir. Görev alanında ateşli silah taşıyacak özel güvenlik görevlilerinde, 6136 sayılı Kanun ve bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikte belirtilen şartlar aranır." hükmü yer almıştır.
Anayasaya ve üst hukuk kurallarına uygun olması şartıyla, idarelerin görev alanlarını ilgilendiren konularda ve yürüttüğü hizmetle ilgili yasa, tüzük ve yönetmeliklerin uygulanmasına açıklık getirilmesi amacıyla her zaman genelge yayınlama yetkisi bulunduğu açıktır.
Halkın can ve mal güvenliği ve kamu hürriyetlerinin korunması, güvenlik zaafiyetine neden olunmaması ve bu konudaki çalışmalar sürdürülürken bu süre içerisindeki uygulamalara açıklık getirilmesi amacıyla, 81 İl Valiliğine dağıtımı yapılan İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün Genelgesi ile uygulamanın kolaylaştırılması, ortaya çıkan tereddütlerin giderilmesi, yoruma açık hususların açığa kavuşturulması ve bu yüzden zaman zaman ortaya çıkan karışıklığın önüne geçilebilmesi için emir ve genelgelerin tek bir metin haline getirildiği; bu durumun verilen hizmetlerin özelliği ve sorumluluğu dikkate alındığında, genelge ile düzenlemeye gidilmesi; Anayasa ve 5188 sayılı Yasanın yukarıda belirtilen hükümlerine aykırılık oluşturmamaktadır.
Bu durumda; toplumun huzur ve barışı açısından büyük önem tasıyan özel güvenliğin sağlanmasındaki usul ve esasları belirleyen, Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte yer verilmeyen hususların, dava konusu Genelgenin 7.4. maddesinde "yargılaması devam edenlerin çalışma izninin iptal edileceği" belirtilmek suretiyle kural haline getirilmesinde ve buna dayanılarak davacı adına tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Silahsız özel güvenlik görevlisi olarak görev yapmakta olan davacıya yönelik yapılan tahkikat sonucunda, hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ile suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçlarından kovuşturmanın derdest olduğunun tespit edilmesi üzerine, hakkındaki kamu davasının organize suç kapsamında olduğundan bahisle Özel Güvenlik Hizmetleri Birleştirilmiş Genelgesinin 7.4. maddesi uyarınca silahsız özel güvenlik kimlik kartı ve çalışma izninin iptal edilmesine dair ...tarih ve ...sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı olduğu iddia edilen anılan Genelgenin 7.2. maddesi ile 7.4. maddesinin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
26/06/2004 tarih ve 25504 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'un (uygulama işleminin tesis edildiği tarihteki hali ile) "Özel güvenlik görevlilerinde aranacak şartlar" başlıklı 10. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile;
1) Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak,
2) Affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık ve fuhuş suçlarından mahkûm olmamak,
3) Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarından dolayı hakkında devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak." şartlarına yer verilmiş; aynı fıkranın (h) bendinde de, güvenlik soruşturmasının olumlu olması şartının aranacağı belirtilmiştir.
Aynı Kanunun "Çalışma İzni" başlıklı 11. maddesinde (uygulama işleminin tesis edildiği tarihteki hali ile), "Özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilecekler ile özel güvenlik şirketlerinde, alarm izleme merkezlerinde ve özel güvenlik eğitimi verecek kurumlarda kurucu ve/veya yönetici olarak çalışacaklar hakkında valilikçe güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılır. Soruşturma sonucu olumlu olanlara, bu Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla bitirmiş olmak şartıyla, valilikçe çalışma izni verilir. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması bir ay içinde tamamlanır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması her kimlik verilmesi veya ihtiyaç duyulması halinde yenilenir. Şirketlerde eğitici ve temsilci olacaklar ile şirket ortağı tüzel kişi ortaklarında da kurucularda aranan şartlar aranır ve güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılır. Yönetici veya özel güvenlik görevlisi olabilme şartlarını taşımadığı veya bu şartlardan herhangi birini sonradan kaybettiği tespit edilenlerin kimliği iptal edilir. Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı veya irtibatı olduğu tespit edilen kişiler, özel güvenlik alanında faaliyet yürüten şirket veya birimlerde çalışamazlar.” düzenlemesi yer almaktadır.
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün 17/07/2012 tarih ve Bakanlık No: 2012/42, EGM No: 2012/71 sayılı Özel Güvenlik Hizmetleri Birleştirilmiş Genelgesi'nin "Özel Güvenlik Çalışma İzni Verildikten Sonra Suç İşleyenler" başlıklı 7.2. maddesinde, “Özel güvenlik çalışma izni verildikten sonra fiilen özel güvenlik görevlisi olarak çalışmakta iken bir suç işlenmesi durumunda işlenen suç nevi itibariyle, devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar ile organize suç kapsamında bir suç işlenmesi halinde özel güvenlik görevlisinin kimlik kartına geçici olarak el konularak özel güvenlik görevlisi olarak çalışmaya devam etmesine izin verilmeyecektir. Yargılama neticesinde herhangi bir hüküm almaları halinde el konulan özel güvenlik görevlisi kimlik kartları ve çalışma izinleri iptal edilecek, beraat etmeleri halinde ise kendilerine iade edilecektir. Bunun haricinde diğer suçlardan yargılanmaya başlayan kişilerin ise tutukluluk hali hariç olmak üzere yargılama sürecinde çalışma izinlerinin durdurulması gerekmemektedir. Yargılama sonucunda özel güvenlik görevlisi olmalarına engel bir hüküm almaları halinde çalışma izinleri iptal edilecektir.
Ancak, silahlı özel güvenlik görevlisi olacaklar için Yönetmeliğin 24 üncü maddesi 'Görev alanında ateşli silah taşıyacak özel güvenlik görevlilerinde, 6136 sayılı Kanun ve bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikte belirtilen şartlar aranır.' hükmü gereğince 6136 sayılı Kanun ve 91/1779 karar sayılı Yönetmelikte belirtilen şartlar arandığından ve 91/1779 karar sayılı Yönetmeliğin 16 ncı maddesi dördüncü fıkrası 'Bu madde kapsamında sayılan fiillerden dolayı yargılanması devam eden şahısların ruhsat verilme ve yenileme işlemleri, yargı kararı kesinleşinceye kadar durdurulur. Yargılama sonucuna kadar silah ilgili birimce emanete alınır.' hükmü gereğince, silahlı özel güvenlik görevlisi olarak çalışmakta olan bir şahsın 91/1779 karar sayılı Yönetmeliğin 16 ncı maddesi kapsamında bir suç işlemesi durumunda, silahlı özel güvenlik görevlisi kimlik kartına geçici olarak el konulacak, talebi olması halinde çalışma izni silahsıza çevrilecektir. Yargılama sonucunda silahlı çalışma izni almasına engel bir hüküm almaması durumunda geçici olarak el konulan özel güvenlik görevlisi kimlik kartı iade edilecek, ancak Kanunun 10 uncu maddesi (d) bendinde belirtilen şartlar ve süreleri geçmemek kaydıyla, bir hüküm alması halinde ise silahlı olan kimlik kartı silahsıza çevrilecektir.” düzenlemesi yer almakta olup; aynı Genelgenin "Yargılaması Devam Edenler" başlıklı 7.4. maddesinde, “Silahsız özel güvenlik görevlisi olacaklar hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda, işlemiş oldukları suçlardan dolayı yargılamasının devam ettiği anlaşılanlara başkaca engel bir durumları olmaması halinde çalışma izni verilmesi, yargılama neticesinde özel güvenlik görevlisi olmalarına engel bir hüküm almaları durumunda ise çalışma izinlerinin iptal edilmesi gerekmektedir.
Silahlı özel güvenlik görevlisi olacaklar için ise, Yönetmeliğin 24 üncü maddesi gereğince silahlı çalışacak özel güvenlik görevlilerinde 6136 sayılı Kanun ve 91/1779 karar sayılı Yönetmelikte aranan şartlar arandığından ve 91/1779 karar sayılı Yönetmeliğin 16 ncı maddesi dördüncü fıkrası 'Bu madde kapsamında sayılan fiillerden dolayı yargılanması devam eden şahısların ruhsat verilme ve yenileme işlemleri, yargı kararı kesinleşinceye kadar durdurulur. Yargılama sonucuna kadar silah ilgili birimce emanete alınır.' hükmünce yargılaması devam edenlere silah ruhsatı verilmediğinden, 91/1779 karar sayılı Yönetmeliğin 16 ncı maddesinde geçen suçlardan yargılaması devam edenler silahlı özel güvenlik görevlisi olamayacak, talepleri olması ve başkaca engel bir durumları olmaması halinde kendilerine silahsız çalışma izni verilecek, yargılama sonucunda durumları tekrar değerlendirilecektir.
Ancak yargılamaya esas olan suç nevi itibariyle, devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar ile organize suç kapsamında olması halinde yargılama sonuçlanıncaya kadar çalışma izni verilmeyecek, yargılama sonucunda durumu tekrar değerlendirilecektir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Özel Güvenlik Birleştirilmiş Genelgesi'nin İncelenmesi:
17/07/2012 tarihli Özel Güvenlik Birleştirilmiş Genelgesi'nin dava konusu edilen 7.2. maddesi, halihazırda fiilen özel güvenlik görevlisi olarak çalışmakta olan kişilerin Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar ile organize suç kapsamında bir suçtan dolayı yargılanmaları halinde, yargılama neticeleninceye kadar özel güvenlik kimlik kartlarına geçici olarak el konulmasını, yargılama neticesinde mahkum olmaları halinde kimlik kartının iptal edileceğini, beraat etmeleri halinde kimlik kartının iade edileceğini düzenlemekte; Genelgenin dava konusu 7.4. maddesi ise, halihazırda özel güvenlik görevlisi olmayıp özel güvenlik görevlisi olmak isteyenlere, Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar ile organize suç kapsamında bir suçtan dolayı yargılanmaları halinde yargılama neticeleninceye kadar çalışma izninin verilmeyeceğini ve durumunun yargılama neticesinde tekrar değerlendirileceğini öngörmektedir. Ayrıca her iki maddede de, silahlı özel güvenlik görevlilerine yönelik özel düzenlemeler yer almaktadır.
Davacının, uygulama işlemi tarihi itibarıyla fiilen silahsız özel güvenlik görevlisi olarak çalışıyor olması, uygulama işlemine konu hukuki durumunun (organize suç nedeniyle kovuşturmasının derdest olması halinin) dava konusu Genelgenin 7.2. maddesinin silahsız özel güvenlik görevlilerine ilişkin kısmının kapsamına girmesi, Genelgenin 7.4. maddesinin iptalinin istenilmesinin, salt davalı idarenin uygulama işleminin dayanağında hataya düşmesinden kaynaklanması nedenleriyle, dava konusu Genelge yönünden inceleme, Genelgenin 7.2. maddesinin silahsız özel güvenlik görevlilerine ilişkin kısmına hasren yapılmıştır.
Ayrıca, dava açıldıktan sonra 22/09/2021 tarih ve Bakanlık Genelge No: 2021/10 sayılı “Özel Güvenlik Hizmetleri Genelgesi” yürürlüğe girmiş ve anılan Genelgenin 27.2. maddesi ile dava konusu Genelge yürürlükten kaldırılmış ise de; bireysel işlemin hukuka uygunluk denetiminin yapılabilmesi için gerekli olduğundan yürürlükten kalkmış olan dava konusu Genelgenin hukuka uygunluk denetimi de yapılmıştır.
Uygulama işleminin tesis edildiği tarihteki hâli ile 5188 sayılı Kanun'un 11. maddesi, özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilecek kimselere valilik tarafından çalışma izni verilebilmesini, Kanun'un 10. maddesinde aranan koşullara ilave olarak haklarında yapılacak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunun olumlu olması ve 14. maddede öngörülen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla tamamlamış olmaları koşullarına bağlamıştır.
Özel güvenlik görevlisi olmak isteyen kişilerin hakkında soruşturma ve kovuşturma bulunmaması gereken suçlar Kanun'un 10. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin (3) numaralı alt bendinde tahdidi olarak sayılmış olup, bu suçlar arasında Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar ile organize suç kapsamında işlenen suçlar sayılmamıştır.
Bununla birlikte, özel güvenlik hizmetinin, kamu güvenliğini tamamlayıcı nitelikte olması nedeniyle, söz konusu hizmetin yürütülmesi aşamasında görev yapan kişilerin, hizmetin niteliğiyle bağdaşır şekilde suç şüphesinden uzak olması gerektiği açıktır.
Bu husus, 5188 sayılı Kanun'da da dikkate alınmış ve özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edileceklerin, hem Kanun'un 10. maddesinde sayılan koşulları taşıması, hem de aynı Kanun'un 11. maddesinde haklarında valilikçe yapılacak güvenlik soruşturması sonucunun olumlu bulunması gerektiği öngörülmüş olup; bu kapsamda çalışma izni vermeye yetkili makamın, kanunla tanınan takdir yetkisini, Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar ile organize suç kapsamındaki suçlar bakımından ilgili hakkında açılan ceza davasının sonuçlanmasını beklemek şeklinde kullanmasında hukuka, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda, 5188 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca halihazırda özel güvenlik görevlisi olarak çalışanlar hakkında yapılan güvenlik soruşturmaları sonucunda, Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar ile organize suç kapsamındaki suçlardan herhangi birisi ile ilgili olarak devam eden ceza kovuşturması bulunanlar hakkında hüküm verilinceye kadar çalışmaya devam etmelerine izin verilmemesine ilişkin dava konusu Genelge hükümlerinde hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
Dava Konusu Bireysel İşlemin İncelenmesi:
Davacı hakkında .... Ağır Ceza Mahkemesinin ...esas numaralı dosyası ile "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma" suçlarından kamu davası açıldığının ve davanın derdest olduğunun tespit edilmesi üzerine Valilik tarafından 17/07/2012 tarihli Özel Güvenlik Hizmetleri Birleştirilmiş Genelgesi'nin 7.4. maddesi uyarınca yargılama neticeleninceye kadar çalışma izni verilmemesine ve yargılama neticesinde durumunun tekrar değerlendirileceğine dair dava konusu uygulama işlemi tesis edilmiştir.
Davacı hakkında tesis edilen bireysel işlemde, Genelgenin halihazırda özel güvenlik görevlisi olmayıp özel güvenlik görevlisi olmak isteyenlere, Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar ile organize suç kapsamında bir suçtan dolayı yargılanmaları halinde yargılama neticeleninceye kadar çalışma izni verilmeyeceğine ve durumlarının yargılama neticesinde tekrar değerlendirileceğine dair düzenlemeleri içeren 7.4. maddesi uygulanmış ve davacının özel güvenlik kimlik kartı ile çalışma izni anılan madde uyarınca iptal edilmiştir.
Oysa, davacı halihazırda fiilen özel güvenlik görevlisi olarak çalışmakta olduğundan, davacıya, Genelgenin halihazırda fiilen özel güvenlik görevlisi olarak çalışmakta olan kişilerin Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar ile organize suç kapsamında bir suçtan dolayı yargılanmaları halinde, yargılama neticeleninceye kadar özel güvenlik kimlik kartlarına geçici olarak el konulacağı, yargılama neticesinde mahkum olmaları halinde kimlik kartının iptal edileceği, beraat etmeleri halinde kimlik kartının iade edileceği düzenlemelerini ihtiva eden 7.2. maddesinin uygulanması gerekmektedir.
Bu durumda, Genelgenin 7.2. maddesi uyarınca, yargılama sonuçlanıncaya kadar davacının özel güvenlik kimlik kartına geçici olarak el konulmasına yönelik işlem tesis edilmesi gerekirken, yargılamanın belirtilen suçlar nedeniyle hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanması halinde uygulanması gereken çalışma izninin ve özel güvenlik kimlik kartının iptali yolunda tesis edilen dava konusu uygulama işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün ...tarih ve Bakanlık No: ..., EGM No: ...sayılı Özel Güvenlik Hizmetleri Birleştirilmiş Genelgesi yönünden DAVANIN REDDİNE,
2. Diyarbakır Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün ...tarih ve ...sayılı işleminin İPTALİNE,
3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ...TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ...TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 17/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
