
Esas No: 2020/3633
Karar No: 2022/9203
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/3633 Esas 2022/9203 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, tehdit suçu işlediği gerekçesiyle sanığın mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, sanığın aynı kasıt altında ve kısa aralıklarla birden fazla mağdura tehditte bulunması nedeniyle, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilerek, tehdit suçu için sadece bir kez mahkumiyet kararı verilmesi ve cezanın TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca artırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, CMK'nın 231/8. maddesi de suç tarihi itibariyle yürürlükte olmadığından, bu maddenin uygulanamayacağına karar verilmiştir. Son olarak, Basit Yargılama Usulü düzenlemesi ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle, CMK’nın 251/1. maddesi kapsamında yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şöyledir: TCK'nın 43. maddesi ve CMK'nın 231/8. maddesi, CMK'nın 251. maddesi, 6545 sayılı Kanun'un 72. maddesi ve 5237 sayılı TCK’nın 7. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu'nun 2013/13-293 esas, 2013/297 karar sayılı ve 11/06/2013 tarihli kararında da kabul edildiği üzere TCK'nın 43. maddesinin ikinci fıkrası; "Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır" hükmünü içermekte olup, zincirleme suçtan farklı bir müessese olan ve aynı neviden fikri içtima olarak kabul edilen bu durumda, fiil tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Burada, hareket tek olduğu için, fail hakkında bir cezaya hükmolunacağı, ancak bu cezanın Kanun'un 43/1. maddesine göre artırılacağı öngörülmüştür. Ancak burada kastedilen, fiil ya da hareketin, doğal anlamda değil hukuki anlamda tekliğidir. Tehdit suçunun farklı mağdurlara karşı tek fiille gerçekleştirildiğinden söz edilebilmesi için hakaretin mutlaka ortak söz veya davranışlarla gerçekleştirilmiş olması şart değildir. Her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek tehdit içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmelidir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, sanığın, katılan ...’ı tehdit ettikten sonra, katılan ...’a hitaben de tehditte bulunması biçimindeki eylemlerinin, aynı kasıt altında ve kısa aralıklarla katılanlara karşı işlenen tek bir tehdit suçunu oluşturduğu, tehdit suçundan bir kez mahkumiyetine karar verilerek cezasından TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden, tehdit suçundan ayrı ayrı hüküm kurulması,
2- 6545 sayılı Kanun'un 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması nedeniyle, CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına engel mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında "daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olduğu" şeklindeki yetersiz gerekçeyle, anılan Kanun maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
3- 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan; "hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38. maddesiyle 5237 sayılı TCK’nın 7 ve CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
