Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/27355
Karar No: 2018/481
Karar Tarihi: 23.01.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/27355 Esas 2018/481 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Şikayetçi icra kefiliydi ve icra kefaletinin geçersizliği nedeniyle ilgili icra emrinin iptali istendi. Ancak, icra kefaleti yasalara uygun olarak yapılmış olması gerektiği için mahkemece kefaletin şeklinin düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi ve ilam mahiyetindeki belgelerden olup olmadığının tespit edilmesi gerekiyordu. Mahkeme bu incelemeyi eksik yaparak şikayetin reddine karar verdi. Bu kararın yanlış olduğu gerekçesiyle, temyiz itirazları kabul edildi ve karar bozuldu. Türk Borçlar Kanunu'nun 583 ve 584. maddelerinde icra kefaletinin şekil şartları açıklandı.
12. Hukuk Dairesi         2016/27355 E.  ,  2018/481 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Şikayetçi icra kefili, 12.04.2016 tarihli haciz esnasında icra kefilliğinin hukuki sorumluluğu anlatılmaksızın haciz baskısı altında kefil olduğunu, eşinin muvafakatinin alınmadığını, tutanağın kendi el yazısı ile düzenlenmediğini ve sorumlu olacağı azami miktarın tutanağa yazılmadığını ileri sürerek icra kefaletinin ve buna dayanılarak kendisine 16.05.2016 tarihinde tebliğ edilen icra emrinin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurmuş; mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir.
    İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptali talep edilemez. Ancak, İİK"nun 38. maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. Buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir.
    Nitekim, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 583. maddesinin birinci fıkrasında; ""Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır."" hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun"un 584/1. maddesinde ise; ""Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır."" şeklinde düzenleme yapılmıştır.
    Somut olayda, mahkemece, muteriz icra kefilinin ihtiyati haciz miktarı olan 38.710,00 TL"ye şahsen icra kefili olduğu gerekçesiyle kefaletin geçerli olduğundan bahisle borçlu hakkındaki tüm sonuçların icra kefili hakkında da geçerli olacağı belirtilerek şikayetin reddine karra verildiği anlaşılmıştır.

    O halde, mahkemece, icra kefalet tutanağının, kefaletin şeklini düzenleyen Türk Borçlar Kanunu"nun 583. ve 584. maddelerinde belirtilen şartlara uygun olarak düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi ve bu suretle, anılan kefalet işleminin İİK"nun 38. maddesi anlamında ilam mahiyetindeki belgelerden olup olmadığının tespit edilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi