Hukuk Genel Kurulu 2014/646 E. , 2016/206 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki “mirasçılık belgesinin iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk Mahkemesince (Kapatılan Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi) asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen 12.04.2012 gün ve 2010/416 Esas, 2012/627 Karar sayılı kararın incelenmesi bir kısım davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 12.12.2012 gün ve 2012/6054 Esas, 2012/9181 Karar sayılı ilamı ile;
(...Dava, mirasçılık belgesinin iptali ile yenisinin verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; iptali talep edilen mirasçılık belgesinde hükme esas alınan tanık beyanının gerçek dışı olduğu, miras bırakan ile davalı taraf arasında soybağı kurulamadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç toplanan delillere ve yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesi hükmünde; bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimsenin iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, 30. madde hükmünde de; doğum ve ölümün öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlarla, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa her türlü delille kanıtlanabileceği belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; miras bırakan ... ..."in Aydın İli Kuşadası İlçesi Camiatik Mahallesi cilt 2, hane 79 da nüfusa kayıtlı olup buraya aynı yer Camikebir Mahallesi cilt 3, hane 258"den geldiği ve burada annesi ...hanesinde kayıtlı olduğu, babası Mülk (...)"ün nüfusa kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafın miras bırakanı ..."in babası ..."in de nüfusa kayıtlı olmadığı, ancak anılan kişinin miras bırakan ... ..."in babası Mülk (...) ile kardeş oldukları dosya içeriği ile belirlenmiştir.
Hal böyle olunca; mahkemece mirasçılık belgesinin iptali talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yersiz gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Asıl ve birleşen dava; mirasçılık belgesinin iptali ve yenisinin verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, muris ... ...’in 1891 yılında Mülk ve ...’nin çocuğu olarak Girit’te doğduğu, 24.06.1971 tarihinde Kuşadasında vefat ettiği, öldüğü sırada kayıtlı olduğu nüfus hanesinin kızlık hanesi değil, ilk eşi ...’e ait hane olduğu, 15.11.1946 tarihinde ölen ilk eşinden sonra 19.07.1951 tarihinde ... ile evlendiği, murisin her iki eşinden de çocuğu bulunmadığı, 1.zümrede mirasçısı olmadığı, bu durumda murisin annesi ...ile babası Mülk namı diğer ...’in 1/2 şer oranında mirasçı oldukları, murisin anne ve babası kendisinden önce ölmüş olduğundan ve bunların başka çocukları da olmadığından 2. zümrede mirasçı bulunmadığı, 1. ve 2. zümrede mirasçısı bulunmayan kişilerin mirasçısının büyükanne ve büyükbabalar olacağı, dava konusu daha önce çıkarılmış veraset ilamlarında mirasçı olarak gösterilen ... ve Ümmühan’dan olma, 01.07.1832 yılında Kandiye’de doğan, 21.02.1922 tarihinde vefat eden ... ile muris ... ...’in mirasçılık bağını gösteren hiçbir nüfus kaydı veya başka bir kayıt bulunmadığı, dosyaya ibraz edilen mektup vs.gibi belgelerde de bu belgeleri düzenlediği iddia edilen kişilerin imzalarının bulunmadığı, bu belgelerin aradaki var olduğu iddia edilen akrabalık bağını ispatlamak için yeterli olmadığı, daha önceki veraset ilamlarına ilişkin dosyalara artık ulaşılamadığı, Gölcük Sulh Hukuk Mahkemesinin 1973/104 E. 1973/141 K.sayılı ilamında özellikle tanık beyanına dayanılarak bu akrabalık bağının kurulduğu, tanığın bizzat muris ve akrabalarını tanımadan ama tanıyormuş gibi verdiği bilgilerin, yine kendi ikrarına göre sadece başka bir kişiden (...) işittiği şeyler olduğu, tanığın ifadesinin afaki olduğu, akrabalık bağını bildiğini gösteren somut olgulara dayanmadığı, bu şekilde afaki tanık beyanı ile yetinilerek muris ... ... ile ... arasında net ve makul şekilde akrabalık illiyet bağı kurulamayacağı, sadece murisin teyzesi ... ve mirasçılarının miras hakları olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen karar Özel Dairece yukarıya metni aynen alınan ilam ile bozulmuş, Mahkemece, önceki gerekçeler tekrar edilip genişletilerek verilen direnme kararı bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacıların murisi ... ...’in babası Mülk (...) ile davalıların murisi ...’in babası ...’in kardeş olduklarının belirlenip belirlenemediği, buradan varılacak sonuca göre, mirasçılık belgesinin iptaline karar verilip verilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosya içeriği ve toplanan delillere, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle somut olayın özelliğine göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 02.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.