Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2021/104
Karar No: 2022/297
Karar Tarihi: 20.01.2022

Danıştay 4. Daire 2021/104 Esas 2022/297 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2021/104 E.  ,  2022/297 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2021/104
    Karar No : 2022/297

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı
    (...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ...tarih ...ila ...sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararda; dava konusu ...sayılı ödeme emirlerinin incelenmesinden; bu ödeme emirlerinin dayanağını oluşturan ve asıl amme borçlusu şirket adına düzenlenen sırasıyla ...ve ...sayılı ödeme emirleri, sırasıyla 28/10/2008, 28/10/2008, 07/07/2008, 28/10/2008, 28/10/2008 ve 28/10/2008 tarihlerinde tebliğ edilmiş olmakla beraber, içeriği amme alacağının tahsili için 5 yıllık tahsil zamanaşımı süresi geçtikten sonra dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği, tahsil zamanaşımını kesen herhangi bir işleminde davalı idarece dava dosyasına sunulmadığı anlaşıldığından, zamanaşamına uğrayan amme alacağının tahsili için düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu ......sayılı ödeme emirlerinin incelenmesinden; bu alacağın dayanağını oluşturan, asıl amme borçlusu şirket adına sırasıyla ...sayılı ödeme emirlerinin düzenlendiği ve sırasıyla ... tarihlerinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, alacağın şirketten tahsil edilememesi ve tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması hususu açık olduğundan söz konusu ödeme emirlerinde hukuka aykırılık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
    TETKİK HÂKİMİ : ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. Temyize konu .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
    5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/01/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    Davacı adına, kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ...tarih ...ila ...sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davada verilen kısmen kabul, kısmen ret kararı davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu ...sayılı ödeme emirlerinin incelenmesinden; bu ödeme emirlerinin dayanağını oluşturan ve asıl amme borçlusu şirket adına düzenlenen sırasıyla ...ve ...sayılı ödeme emirleri, sırasıyla ...... ve ...tarihlerinde tebliğ edilmiş olmakla beraber, içeriği amme alacağının tahsili için 5 yıllık tahsil zamanaşımı süresi geçtikten sonra dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği, tahsil zamanaşımını kesen herhangi bir işleminde davalı idarece dava dosyasına sunulmadığı, zamanaşamına uğrayan amme alacağının tahsili için düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kaldırıldığı görülmektedir.
    Dosyanın incelenmesinden; Mahkemece 14/09/2020 tarihinde yapılan ara karar ile tahsil zamanaşımını kesen herhangi bir işlemin olup olmadığının sorulması üzerine, 05/10/2020 tarihinde verilen cevabi yazıda, borçlu şirketin 6183/48 kapsamında borçlarını taksitlendirmek için 28/11/2008 tarihinde başvuruda bulunduğu, tecilin gerçekleştiği, ancak hiç ödeme yapılmaması nedeniyle tecil dosyasının 14/12/2010 tarihinde kaldırıldığı bildirilmiştir.
    6183 sayılı Kanunun "Zamanaşımının kesilmesi" başlıklı 103. maddesinde, amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması hallerinde zamanaşımının kesileceği, aynı Kanunun 48. maddesinin 1. fıkrasında, amme borcunun vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut haczolunmuş malların paraya çevrilmesi amme borçlusunu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile istenmiş ve teminat gösterilmiş olmak şartıyla, alacaklı amme idaresince veya yetkili kılacağı makamlarca; amme alacağı 36 ayı geçmemek üzere ve faiz alınarak tecil olunabileceği, 48. maddenin 2. fıkrasında, amme borçlusunun alacaklı tahsil daireleri itibariyle tecil edilen borçlarının toplamı ellibin Yeni Türk Lirasını (bu tutar dahil) aşmadığı takdirde teminat şartı aranılmayacağı, bu tutarın üzerindeki amme alacaklarının tecilinde, gösterilmesi zorunlu teminat tutarı ellibin Yeni Türk Lirasını aşan kısmın yarısı olacağı, Cumhurbaşkanının; bu tutarı on katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye, yeniden kanuni tutarına getirmeye ve alacaklı amme idareleri itibarıyla bu hadler arasında farklı tutar belirlemeye yetkili olduğu, 48. maddenin 3. fıkrasında, borcunun tecilini talep eden ancak, talepleri uygun görülmeyerek reddedilen borçlular söz konusu borçlarını reddin tebliği tarihinden itibaren idarece 30 güne kadar verilebilecek ödeme süresi içinde ödedikleri takdirde bu amme alacağı ödendiği tarihe kadar faiz alınmak suretiyle tecil olunacağı, 4. fıkrada ise "haciz yapılmışsa mahcuz mal, değeri tutarınca teminat yerine geçer.
    Tecil edilen amme alacakları ile ilgili olarak daha önce tatbik edilen ve borcun tamamını karşılayacak değerde olan hacizler, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminat iade edilir. Ancak, mahcuz malların değeri tecil edilen borç tutarından az, zorunlu teminat tutarından fazla olması halinde, tatbik edilen hacizler, tecil şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarı mahcuz mal değerinin altına inmediği müddetçe kaldırılmaz. Tecilli borca karşılık alınan teminat ise, tecil şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarının zorunlu teminat tutarının altına inmesi durumunda, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır" hükümlerine yer verilmiştir.
    Bu durumda Vergi Mahkemesinin ara kararına verilen cevaba göre, davacının 28/11/2008 tarihinde tecil talebinde bulunması ve idarece kabul edilmesiyle amme alacağının yeni bir vadeye (taksit sürelerine) bağlandığı, ancak vade ve taksit tutarlarının nasıl belirlendiği, tecil edilen amme alacağı için teminat alınıp alınmadığı hususlarının bildirilmediği, 14/12/2010 tarihi itibariyle tecil şartlarına riayet edilmemesi nedeniyle tecilin kaldırıldığı ve bu hususların yukarıda belirtilen mevzuat çerçevesinde zamanaşımına etkisi değerlendirilmeden eksik inceleme ile zamanaşımını kesen bir işlemin dosyaya sunulmadığı gerekçesiyle verilen kabul kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
    Anılan nedenlerle davalı idarenin temyiz istemi kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi