Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
HUMK.nun 443/4. maddesi gereğince aile ve şahsın hukukuna ilişkin hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma ilamı kesinleştiği taktirde tazminat isteklerinin takibe konu edilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmeleri gerekli değildir. (HGK.nun 28.02.2001 tarih ve 2001/12-206 E, - 2001/217)
Somut olayda boşanma ile ilgili hüküm bölümü daha önce (01.02.2006 tarihinde) onanmıştır. Evlilik birliği içinde edinilen mallara katkı payı  ile ilgili olarak Sincan 2. Aile Mahkemesinin 2005/1674 Esas – 2007/154 K. Sayılı kararı ile müstakilen hüküm kurulmuştur. Bu durumda sonradan hükmedilen ilama konu alacakla ilgili alacaklı tarafından takibe konulması için karırın kesinleşmesine gerek bulunmamaktadır. Mahkemenin aksine görüşünde isabet yoktur. O halde mahkemece şikayetin reddi gerekirken yazılı şekilde takibin iptali yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.