Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK"nun 170/4. maddesinde (icra mahkemesince itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının senede dayanan takip konusu alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10"u oranında para cezasına mahkum edileceği) hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, icra takibi hamil tarafından aradaki ciranta atlanarak keşideci ve lehtar hakkında yapıldığı için ve imzanın hamilin huzurunda atılması söz konusu olmadığından adı geçenin kötüniyetli olduğu kanıtlanmadığı gözetilerek tazminatla sorumlu tutulması isabetsizdir. Ayrıca İİK.nun 170/3. maddesi gereğince imzaya itirazın kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken takibin iptaline de karar verilmesi yerinde olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması cihetine gidilmiştir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Ankara (3) İcra Mahkemesinin 13.12.2007 tarih 2007/128-1076 sayılı kararının hüküm kısmında yer alan "takibin iptali" sözcüklerinin karar metninden çıkarılarak yerine "takibin durdurulması" sözcüklerinin yazılmasına, yine hükümde yer alan "asıl alacak üzerinden 9020 kötüniyet tazminatının alacaklıdan alınarak davacıya verilmesine" sözcüklerininin de silinerek hüküm fıkrasından çıkarılmasına kararın düzeltilen bu şekliyle İİK 366 ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 12.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.