Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2015/3442
Karar No: 2016/132
Karar Tarihi: 10.02.2016

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/3442 Esas 2016/132 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2015/3442 E.  ,  2016/132 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı bozma üzerine direnme yoluyla; İstanbul Asliye 2. Ticaret Mahkemesi"nden verilen 20.03.2013 gün ve 2013/47 E.-2013/63 K.sayılı kararın onanmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ndan çıkan 29.04.2015 gün, : 2013/19-1894 Esas, 2015/1281 Karar sayılı ilamın, karar düzeltilmesi yoluyla incelenmesi davacı/alacaklı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiştir.

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davacı-alacaklı vekili, davalılar asıl borçlu ... Mermer Granit San. ve Tic. A.Ş. ve kefilleri ile genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, davalı borçluların sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmeyerek, borçlarını ödememeleri üzerine İstanbul 2. İcra Müdürlüğünün 2001/19800 E. sayılı dosyası ile, ilamsız takip başlatıldığını takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına her bir borçlu için ayrı ayrı icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı-borçlular ... Taah. Tic. San. Yat. Kons. A.Ş, Yonca Yapı End. AŞ., Ali Avni Balkaner, ...,... Lastik Fabrikası A.Ş., Ada İnş. San. ve Tic. AŞ, Balkaner Turizm İnş. ve San. Tic. A.Ş vekilleri; kredilerin usulüne uygun kat edilmediğini, ihtarlarda kredi faiz oranlarının ve kredi hareketlerinin belli olmadığını, davacının ne miktar alacaklı olduğunu bilmediğini, faize faiz talep edildiğini, davacının hem ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile hem de ilamsız takibe geçtiğini, bu hususun İİK’nun 45. madde hükmüne aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Davalılar ... Mermer Granit A.Ş., ... Mermer Madencilik A.Ş., ... ve Azile Berberoğlu vekilleri; takibe dayanak yapılan yirmiiki adet kredi sözleşmesinden ondokuz adedinin Türk Lirası cinsinden imzalanmasına rağmen bu kredilerin de Amerikan Doları üzerinden takibe konulduğunu, bu durumun hukuka uygun olmadığını, kredilerden bazılarının ödenip kapatıldığını, bazılarının da teminat mektupları ile ilgili olup, bu teminat mektuplarının davacı bankaya iade edildiğini, yedi adet kredi sözleşmesindeki ... Mermer Granit A.Ş. ve ... imzalarının sahte olduğunu, bu nedenle anılan sözleşmeler nedeni ile adı geçen borçluların sorumluluklarının bulunmadığını ifade ederek davanın reddini savunmuşlardır.
    Davalı Üç M Gayrimenkul Yatırım ...vekili; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Diğer davalılar, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi ibraz etmemişlerdir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı-alacaklı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece, “1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı banka vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dosyada bulunan 25.12.2006 tarihli (15.01.2007 havale tarihli) dilekçede davalılar ... Taahhüt A.Ş., Yonca Yapı A.Ş., Balkanerler A.Ş.,... Lastik ...ve Ada İnşaat A.Ş. vekili müvekkilleri adına davayı kabul ettiğini beyan etmiş ve buna ilişkin yetki belgesi ile vekaletnameleri de dilekçe ekinde sunmuştur. Bu durumda mahkemece anılan davalılar yönünden, vekillerinin kabulü doğrultusunda karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir” gerekçesiyle davacı yararına bozulmuş, yerel mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sırasında davalı-borçlular ... Mermer Madencilik Sanayi ve Dış ticaret A.Ş., ... Mermer Granit Sanayi ve Ticaret A.Ş, ... ve ... vekillerinin “icra dosyasındaki itirazları geri aldıklarını ve borcu kabul ettiklerini” bildiren dilekçesinden sonra, yerel mahkemece, davalılar ... Mermer Granit San. ve Tic. AŞ., ..., ..., ... Mermer Madencilik San ve Dış Ticaret AŞ., Muzaffer Hakan Balkaner, Asya Yapı Endüstrisi A.Ş. ve ... haklarında mahkememizin 23.03.2009 tarih ve 2002/453 Esas, 2009/137 Karar sayılı kararı kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen karar, davacı-alacaklı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece ""1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dosya içerisinde bulunan 26.12.2011 tarihli dilekçe ile borçlusu ... Mermer Granit Sanayi ve Tic. AŞ., ... Mermer Madencilik San. ve Dış Tic. A.Ş., ... ve ... vekillerinin İstanbul 2. İcra Müdürlüğüne verdikleri dilekçe ile dava konusu 2001/19800 Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazların geri alındığı ve takip konusu borcun kabul edildiğini belirttiklerinden bu davalılar yönünden verilen dilekçe içeriği değerlendirilerek bir hüküm kurulması gerektiği"" gerekçesiyle bozulmuştur.
    Yerel mahkemece, mahkemenin 23.03.2009 tarihli kararının 02.05.2011 tarihi itibariyle kesinleştiği, ortada kesinleşmiş bir mahkeme ilamı varken, daha sonra sunulan bir dilekçeye itibar edilerek, kesinleşmiş mahkeme ilamını ortadan kaldırır veya değiştirir şekilde bir karar verilmesi hukuken mümkün olmadığı gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir.
    Direnme hükmünü davacı-alacaklı vekili temyiz etmiştir.
    Hukuk Genel Kurulunca, davalı-borçlular ... Mermer Granit Sanayi ve Tic. A.Ş, ... Mermer Madencilik San. ve Dış Tic. A. Ş, ... ve ... yönünden kararın kesinleşmiş olması nedeniyle; kesinleşmiş mahkeme ilamını ortadan kaldırır veya değiştirir şekilde bir karar verilmesinin hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle verilen direnme kararı oyçokluğuyla onanmış olup, davacı/alacaklı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmaktadır.
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, davalı- borçlulardan ... Mermer Granit Sanayi ve Tic. A.Ş., ... Mermer Madencilik San. ve Dış Tic. A. Ş, ... ve ... yönünden verilen kararın Özel Dairenin birinci bozma kararını verdiği 06.05.2010 tarihi itibariyle kesinleşip kesinleşmediği, varılacak sonuca göre adı geçen davalı- borçluların vekilleri tarafından İstanbul 2.İcra Müdürlüğüne verdikleri 26.12.2011 tarihli dilekçe içeriğinin mahkemece değerlendirilip değerlendirilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
    Öncelikle, usuli kazanılmış hak ile ilgili şu açıklamaların yapılmasında yarar vardır.
    Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır.
    Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Hemen belirtelim ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesine sonradan ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara ve dolayısıyla oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilmesini de yasaklamaktadır.
    Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (Hukuk Genel Kurulunun 20.12.2013 gün ve E:2013/23-131, K:2013/1681 sayılı ilamı).
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davalılardan ... Mermer Granit Sanayi ve Tic. A. Ş, ... Mermer Madencilik San. ve Dış Tic. A. Ş, ... ve ... yönünden davanın kısmen kabulü yönündeki ilk karar, Yargıtay 19.Hukuk Dairesince yalnızca davalılar ... Taahhüt A.Ş., Yonca Yapı A.Ş., Balkanerler A. Ş.,... Lastik ...ve Ada İnşaat A.Ş. vekillerinin davayı kabul beyanları hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş ve diğer yönlere ilişkin temyiz itirazları bozma kapsamı dışında bırakılmıştır. Bu kapsamda, davalılar ... Mermer Granit Sanayi ve Tic. A. Ş, ... Mermer Madencilik San. ve Dış Tic. A. Ş., ... ve ... yönünden mahkemece verilen kısmen kabul kararı bozma kapsamı dışında bırakılarak, bozma nedeni yapılmadığından, bozma kapsamı dışında kalan yönler böylelikle maddi vakıa olarak kesinleşmiş ve davalı/borçlular yararına usulü kazanılmış hak doğmuştur.
    Ne var ki, hükmün bir kısmının Yargıtayın bozma kararının kapsamı dışında kalması ile kesinleşmesi nedeniyle doğan usuli kazanılmış hakkı, maddi anlamda kesin hüküm (m.237) ile karıştırmamak gerekir. Maddi anlamda kesin hükümde, mahkeme(ve Yargıtay) davadan elini tamamen çekmiş (dava bitmiş, kesin biçimde sonuçlanmış) durumdadır. Oysa, davadaki taleplerden biri hakkındaki kararın bozma kararının kapsamı dışında kalması nedeniyle kesinleşmesi halinde, mahkeme davadan elini henüz çekmiş durumda değildir. Çünkü, mahkeme hakkındaki karar bozulan taleple ilgili olarak davaya devam etmektedir. Bu davada hakkındaki kara taleple ilgili olarak (maddi anlamda kesin hüküm nedeniyle değil) usuli kazanılmış hak nedeniyle inceleme yapılamamaktadır (Hukuk Genel Kurulunun 04.01.2015 gün ve E:2013/1-2153, K:2015/1136 sayılı ilamı).
    Bu nedenle, eldeki davada davalı/borçlular yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olmakla birlikte, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin bozma kararı sonrası davalılar ... Mermer Granit Sanayi ve Tic. AŞ., ... Mermer Madencilik San. ve Dış Tic. AŞ., ... ve ... vekillerince İstanbul 2. İcra Müdürlüğüne verilen 26.12.2011 tarihli dilekçe ile “dava konusu 2001/19800 esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazların geri alındığı ve takip konusu borcun kabul edildiğinin” beyan edilmesi karşısında, itirazın iptali davasının icra takibi ile sıkı sıkıya bağlı bir dava olması ve itirazın iptali davasının görülebilmesi için yapılan takibe karşı usulüne uygun yapılmış bir itirazın bulunması gerektiği, anılan davalıların yapılan takibe vaki itirazlarından vazgeçmiş oldukları da gözetildiğinde, bozma kapsamı dışında bırakılan ve hakkında açıkça onanmasına şeklinde bir karar verilmeyen, dolayısıyla mahkemenin henüz elini çekmediği bir davada bozma kapsamı dışında bırakılan hususlarda davalı/borçlular yönünden oluşan usulü kazanılmış haklar da gözetilerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olmadığının kabulü gerekir.
    Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyeler tarafından davalı-borçlular ... Mermer Granit Sanayi ve Tic. A. Ş, ... Mermer Madencilik San. Ve Dış Tic.A. Ş, ... ve ... yönünden verilen kararın kesinleşmiş olması nedeniyle; kesinleşmiş mahkeme ilamını ortadan kaldırır veya değiştirir şekilde bir karar verilmesinin hukuken mümkün olmadığı görüşü ileri sürülmüş ise de, Kurul çoğunluğu tarafından yukarda açıklanan nedenlerle bu görüş kabul edilmemiştir.
    O halde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    S O N U Ç ; Davacı- alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Hukuk Genel Kurulunun 29.04.2015 gün ve 2013/19-1894 Esas, 2015/1281 Karar sayılı Onama Kararının Kaldırılmasına; yerel mahkeme direnme hükmünün Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine, 10.02.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi