Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1419
Karar No: 2019/2508
Karar Tarihi: 06.05.2019

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/1419 Esas 2019/2508 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2019/1419 E.  ,  2019/2508 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının, 03/04/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın ayrı ayrı iki kez 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İznik Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13/09/2017 tarihli ve 2017/82 esas, 2017/306 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 11/04/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli hakkında, 16/10/2015 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı İznik Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/1219 soruşturma sayılı dosyasında 14/12/2015 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği,
    2- Aynı şüpheli hakkında bu kez 28/10/2015 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı da ayrı bir soruşturma yürütülerek İznik Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/1307 soruşturma sayılı dosyasında 28/12/2015 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği,
    3- Ancak, daha sonra şüphelinin 10/10/2016 tarihinde tekrar uyuşturucu madde kullanma suçunu işlediği iddia edilerek yeni bir soruşturma başlatılması üzerine, şüpheli hakkında daha önce verilmiş olan her iki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı da kaldırılıp tüm suçlar tek bir dosyada birleştirilerek 07/03/2017 tarihli iddianameyle kamu davası açıldığı,
    4- Yapılan yargılama sonucunda İznik Asliye Ceza Mahkemesinin 13/09/2017 tarihli ve 2017/82 esas, 2017/306 sayılı kararıyla 16/10/2015 ve 28/10/2015 tarihli eylemlerinden dolayı sanığın TCK’nın 191 ve 62. maddeleri uyarınca iki kez 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, şüpheli hakkında İznik Cumhuriyet Başsavcılığının uyuşturucu madde kullanmaktan yürütülen soruşturması sonucunda 14/12/2015 tarihli ve 2015/1219 esas, 2015/37 sayılı dava açılmasının ertelenmesine ilişkin kararını müteakip, anılan Başsavcılık tarafından 2015/1307 soruşturma sayılı dosyadan da aynı nedenle 28/12/2015 tarihli erteleme kararı verildiği ve şüphelinin iki dosyadan da denetimli serbestlik işlemlerine başlandığı, şüphelinin 14/12/2015 ve 28/12/2015 tarihlerinde uyuşturucu madde kullanmaktan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildikten sonra erteleme süresi içerisinde 10/10/2016 tarihinde tekrar uyuşturucu madde kullanma suçunu işlediği, şüpheli hakkında yürütülen dosyaların 2015/1219 soruşturma numarası üzerinde birleştirilerek 07/03/2017 tarihli iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda 16/10/2015 ve 28/10/2015 tarihinde atılı uyuşturucu madde kullanma suçunu işlediğinden bahisle ayrı ayrı 2 kez cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmış ise de;
    Sanığın adli sicil kaydında yer alan İznik Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15/01/2015 tarihli ve 2014/379 esas, 2015/15 sayılı kararı ile aynı Mahkemenin 03/09/2015 tarihli ve 2014/394 esas, 2015/546 sayılı kararında, sanığın daha önce 17/02/2013 ve 16/02/2014 tarihlerinde işlediği iddia edilen iki ayrı kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu yönünden 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi uyarınca 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesi hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve yine bu madde kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, her iki kararın da kanun yararına bozma talebine konu olan 16/10/2015 ve 28/10/2015 tarihli suçlardan önce kesinleştiği,
    Yine adli sicil kaydında yer alan 11/10/2014 tarihli aynı tür başka bir suç yönünden ise İznik Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilmiş olan 22/12/2014 tarihli ve 2014/1104 soruşturma, 2014/9 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı bulunduğu, daha sonra koşulları gerçekleştiğinden bahisle bu erteleme kararının kaldırılarak 14/04/2015 tarihli iddianame ile kamu davası açılmış olduğu, ancak yapılan yargılama sonucunda İznik Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24/02/2016 tarihli ve 2015/199 esas, 2016/125 sayılı kararı ile yargılama şartı gerçekleşmeden dava açıldığı gerekçesi ile sanık hakkında 22/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile uygulanan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin devamına karar verildiği anlaşılmakla,
    5237 sayılı Kanun’un 191/5. maddesinde yer alan, "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz." şeklindeki düzenleme uyarınca sanık hakkında İznik Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/82 esas sayılı dosyasında mahkumiyetine esas alınan 16/10/2015 ve 28/10/2015 tarihli eylemlerinin; aynı sanık hakkında İznik Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/379 esas ve 2014/394 esas sayılı dosyalarından verilmiş olan denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kararlar ile İznik Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilmiş olan 22/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararını müteakip, bahse konu kararlara ilişkin denetim süresi içerisinde işlendiği cihetle, denetimli serbestlik kararının ihlâli niteliğinde olduğu ve ayrıca bir suç oluşturmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İznik Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13/09/2017 tarihli ve 2017/82 esas, 2017/306 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
    C) Konunun Değerlendirilmesi:
    İnceleme konusu olayda, kanun yararına bozma talebine konu olan 16/10/2015 ve 28/10/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından önce, sanığın; 17/02/2013 tarihli aynı nitelikte suçu nedeniyle 29/04/2014 tarihli iddianameyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, İznik Asliye Ceza Mahkemesi’nin 03/09/2015 tarihli ve 2014/394 esas, 2015/546 sayılı kararıyla sanığın mahkûmiyetine ve 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesi uyarınca TCK’nın 191. maddesi hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olduğu, ancak daha sonra hüküm açıklanarak istinaf edilmesi sonucunda beraatına karar verildiği,
    16/02/2014 tarihli suçu nedeniyle 14/04/2014 tarihli iddianameyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, İznik Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15/01/2015 tarihli ve 2014/379 esas, 2015/15 sayılı kararıyla sanığın mahkûmiyetine ve 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesi uyarınca TCK’nın 191. maddesi hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olduğu, kararın 17/02/2015 tarihinde kesinleştiği,
    11/10/2014 tarihli aynı tür diğer bir suç yönünden ise İznik Cumhuriyet Başsavcılığınca verilmiş olan 22/12/2014 tarihli ve 2014/1104-9 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı bulunduğu, daha sonra koşulları gerçekleştiğinden bahisle bu erteleme kararının kaldırılarak 14/04/2015 tarihli iddianame ile kamu davasının açılmış olduğu, ancak yapılan yargılama sonucunda İznik Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24/02/2016 tarihli ve 2015/199 esas, 2016/125 sayılı kararı ile yargılama şartı gerçekleşmeden dava açıldığı gerekçesi ile sanık hakkında 22/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile uygulanan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin devamına karar verildiği ve kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    Bu nedenle, kanun yararına bozulması istenilen İznik Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13/09/2017 tarihli ve 2017/82 esas, 2017/306 sayılı kararında yargılamaya konu olan 16/10/2015 ve 28/10/2015 tarihli suçlardan ilk suç olan 16/10/2015 tarihli suçun, sanık hakkında daha önce 16/02/2014 tarihli suç nedeniyle 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesi uyarınca İznik Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15/01/2015 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararıyla uygulanan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin ve yine 11/10/2014 tarihli suç nedeniyle İznik Cumhuriyet Başsavcılığınca verilmiş olan 22/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlali niteliğinde olduğundan, 16/10/2015 tarihli suçun TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılmasına yasal engel bulunduğu gözetilerek, sadece 16/02/2014 ve 11/10/2014 tarihli önceki suçlara ilişkin tedavi ve denetimli serbestlik kararlarının ihlali niteliğinde olduğu yönünde ihbarda bulunulması gerekirken, ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılarak sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu,
    Bu durumda da artık, 16/10/2015 tarihli suçun, önceki tedavi ve denetimli serbestlik kararlarının ihlali niteliğinde olduğu kabul edildiğinden, sanığın 28/10/2015 ve 10/10/2016 tarihli sonraki suçlarının müstakil suç olarak kabul edilip bu suçlar yönünden ayrı soruşturma ve kovuşturma yapılması gerektiği,
    Ayrıca sanığın adli sicil kaydında yer alan 10/10/2014 tarihli diğer bir eylemi nedeniyle 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin İznik Asliye Ceza Mahkemesi’nin 19/07/2016 tarihli ve 2016/335 esas, 2016/464 sayılı kararına ait dosyanın aslı veya tasdikli bir örneğinin 11/10/2014 tarihli eylemle ilgili dosya içine konularak, 11/10/2014 tarihli eylem nedeniyle yapılacak yargılamada bu 10/10/2014 ve 11/10/2014 tarihli suçların aynı veya müstakil suçlar olup olmadıklarının ya da TCK"nın 43. maddesi kapsamında zincirleme suç çatısı altında işlenip işlenmediklerinin tartışılarak sanığın hukukî durumunun belirlenmesinde dikkate alınması gerektiğinden, kanun yararına bozma talebi bu yönüyle ve değişik gerekçeyle de yerinde görülmüştür.
    D) Karar :
    Açıklanan nedenlere göre; sanığın 16/10/2015 ve 28/10/2015 tarihli suçlar nedeniyle mahkûmiyetine dair İznik Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13/09/2017 tarihli ve 2017/82 esas, 2017/306 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 06.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi