9. Hukuk Dairesi 2017/20202 E. , 2018/4072 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : MAHKEMESİ 30. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde veri giriş operatörü olarak 01/03/2013 tarihinde işe başladığını, iş akdinin 01/02/2016 tarihinde hiçbir sebep gösterilmeksizin haksız olarak feshedildiğini, davalı işverence usulüne uygun olmayan fesih bildirimi ile feshin son çare olması ilkesini ihlal ettiğini iddia ederek; yapılan fesih işleminin geçersizliğine, aynı işe, aynı görev tanımı ve unvanı ile özlük haklarında herhangi bir değişiklik olmaksızın iadesine, fesih tarihinden itibaren boşta geçen süreye ilişkin 4 aylık brüt ücreti ve sosyal hakları ile işe iade kararına uyulmadığı takdirde iade kararına aykırılıktan dolayı 8 aylık brüt ücret tutarında işe başlatmama tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdine kendisinin işten ayrılma isteği üzerine yapılan ikale sözleşmesi ile karşılıklı anlaşma sonucunda son verildiğini, bu nedenle davacının bu davayı açmaya ve işe iade edilmesini istemeye hakkı olmadığını, davanın kötü niyetli olduğunu, davacının işe iade isteğinin haklı olmayıp işe iade unsurlarını taşımadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece mahkemesince, davalı tanığı...."nun ikale sözleşmesi imzalanmasından önce davacının herhangi bir dilekçesinin kendisine gelmediği şeklindeki beyanı ile aynı ibranamenin hem 01/02/2016 hem de 11/03/2016 tarihi atılarak imzalanmış olması nazara alındığında ikale sözleşmesinin geçerli olmadığı, davacının iş akdinin geçerli nedenle sona erdirilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ç) İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D) İstinaf Sebepleri:
Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacının iş akdinin ikale sözleşmesi ile sona erdirildiğini belirtmiştir.
E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge adliye mahkemesince, davalı işveren işçiden gelen taleple ikale yapıldığını ileri sürmesine rağmen ikale talebinin işçiden gelmediği, yapılan ikale sözleşmesinin geçerli bir sözleşme olmadığı, davalı tarafından davacının iş akdi haklı veya geçerli bir neden olmaksızın sona erdirildiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunu HMK.nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddetmiştir.
F) Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesinin kararını davalı vekili temyiz etmiştir.
G) Gerekçe:
Taraflar arasındaki iş ilişkinin “bozma sözleşmesi” yoluyla sona erip ermediği hususu uyuşmazlık konusudur.
Bozma sözleşmesi (ikale) yasalarımızda düzenlenmiş değildir. Sözleşme özgürlüğünün bir sonucu olarak daha önce kabul edilen bir hukuki ilişkinin, sözleşmenin taraflarınca sona erdirilmesi mümkündür. Sözleşmenin, doğal yollar dışında tarafların ortak iradesiyle sona erdirilmesi yönündeki işlem ikale olarak adlandırılır.
İş Kanununda bu fesih türü yer almasa da, taraflardan birinin karşı tarafa ilettiği iş sözleşmesinin karşılıklı feshine dair sözleşme yapılmasını içeren bir açıklama (icap), ardından diğer tarafın da bunu kabulü ile bozma sözleşmesi (ikale) kurulmuş olur.
Bozma sözleşmesinde icapta, iş ilişkisi karşı tarafın uygun irade beyanı ile anlaşmak suretiyle sona erdirmeye yönelmiştir. Bu sebeple, ikale sözleşmesi akdetmeye yönelik icap, fesih olarak değerlendirilip, feshe tahvil edilemez.
Bu anlamda bozma sözleşmesinin şekli, yapılması, kapsam ve geçerliliği Borçlar Kanunu hükümlerine göre saptanacaktır. Buna karşılık iş sözleşmesinin bozma sözleşmesi yoluyla sona erdirilmesi, iş hukukunu yakından ilgilendirdiği için ikalenin yorumunda iş sözleşmesinin yorumunda olduğu gibi, genel hükümlerin yanı sıra iş hukukundaki “işçi yararına yorum” ilkesi de göz önünde bulundurulacaktır.
Borçlar Kanunun 23-31 maddeleri arasında düzenlenmiş olan irade fesadı hallerinin, bozma sözleşmeleri yönünden titizlikle ele alınması gerekir. Bir işçinin bozma sözleşmesi yapma konusundaki icap veya kabulde bulunmasının ardından işveren feshi haline özgü iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak istemesi ve yasa gereği en çok bir ay içinde işe iade davası açmış olması hayatın olağan akışına uygun düşmez.
Dosya içeriğine göre; davacı işçinin davalı şirkete hitaben el yazısı ile düzenlediği 29.01.2016 tarihli dilekçesinde; “kişisel ve ailevi ekonomik nedenlerle paraya ihtiyacının olması” neden gösterilerek kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesi koşuluyla iş akdinin feshedilmesini talep ettiği, ikale sözleşmesinin 01.02.2016 tarihinde düzenlendiği, davacı tanığının fesih tarihinden önce işten ayrılması sebebiyle feshe dair bilgisinin olamayacağı ve 29.01.2016 tarihli dilekçe uyarınca davacının icapta bulunarak ödeme şartlı fesih talebinde bulunduğu, davacının iradesinin fesada uğratıldığının gösterir tanık beyanı, belge bulunmadığı, ikale sözleşmesinin tarafların serbest iradeleri ile gerçekleştiği ve geçerli olduğu, ikale yoluyla iş sözleşmesi sona eren davacı işçinin, işe iade talep edemeyeceği anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
H) Hüküm: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,
2- Davanın REDDİNE,
3- Alınması gereken 35,90 TL karar - ilam harcından davacının yatırdığı 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,50 Karar - ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 210,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, kesin olarak 26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.