13. Hukuk Dairesi 2016/3006 E. , 2018/10211 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının aleyhine ... İcra Dairesi"nin 2012/871 Esas sayılı dosyasında takip başlattığını, takipten geç haberdar olduğunu ve itiraz etmediği için takibin kesinleştiğini, halen daha maaşının 1/4"ünün kesilmeye devam ettiğini, davalıya böyle bir borcunun olmadığını, davalının vefat eden eşine borç para gönderdiğinden bahisle icra takibi yapmış olmasına rağmen sunduğu belgelerde borç para verildiğine ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığını beyan ederek ihtiyati tedbir olarak icra dosyasında yapılan takibin durdurulmasına, bu talebin kabul edilmemesi halinde icra dairesinde paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, menfi tespit davasının kabul edilerek icra dosyasında yapılan takibin kendisi yönünden iptali ile davalıya borçlu olmadığının tespitine ve maaş haczi dolayısıyla haksız yere alınan bedellerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte istirdatına ve davalının haksız ve kötüniyetli olarak takip yapması nedeniyle %40"tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının 2004 sayılı İİK"nun 72. Maddesi uyarınca ikame ettiği menfi tespit davasının kabulü ile; ... İcra Dairesinin 2012/871 esas sayılı takip dosyasına dayanak 3 adet havale evrakından dolayı borçlu olmadığının tespitine, menfi tespit davası açmaya zorlayan davalının haksız olduğu anlaşıldığından 2004 sayılı İİK"nun 72/5 maddesi uyarınca takip konusu alacağın %40"si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Davacı tarafından ... İcra Dairesinin 2012/871 esas sayılı dosyasına ödenmek zorunda kalınan 4.210,00 TL"nin ayrı ayrı ödeme tarihlerinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, İcra ve İflas Kanunun İİK’nın 72. maddesine dayalı menfi tespit ve istirdat davasıdır. İcra ve İflas Kanunun 72. maddesinin 5.fıkrasına göre; “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. ”Kötüniyet tazminatı, takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça, takibin kötüniyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötüniyetli kabul edilir. Açıklanan bu yasal durum ve ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde davacı, davalının icra takibinde kötüniyetli olduğunu yasal delillerle kanıtlayamamış olup, dosya içeriğinde de kötüniyetin varlığını açıkça ortaya koyacak bir yöne rastlanmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece, davacının bu istemi hakkında ret kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “Menfi tespit davası açmaya zorlayan davalının haksız olduğu anlaşıldığından 2004 sayılı İİK"nun 72/5 maddesi uyarınca takip konusu alacağın %40" si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,,” ibaresinin hükümden tamamen çıkartılmasına, yerine “Koşulları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.