
Esas No: 2022/3667
Karar No: 2022/11733
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/3667 Esas 2022/11733 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/3667 E. , 2022/11733 K."İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret ve kasten yaralama suçlarından sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 86/2, 86/3-a, 29, 62, 52, 125/1, 29, 62, 52. maddeleri gereğince 2.240,00 ve 1.100,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair, Bafra 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 16/05/2019 tarihli ve 2019/133 esas, 2019/501 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında;
"1-Bursa 19. Asliye Ceza Mahkemesince sanık hakkında daha önce verilip kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğinden bahisle yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 72. maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesine “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” şeklinde fıkra eklenmiş ise de;
Sanık hakkındaki yargılama konusu suç tarihinin 01/01/2019 olduğu, sanığın 28/08/2012 tarihinde işlediği suça ilişkin olarak Bursa 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/09/2014 tarihli ve 2014/39 esas, 2014/149 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ise 27/11/2019 tarihinde kesinleştiği nazara alındığında, yargılama konusu suçun işlendiği tarih itibari ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel bir durum olmadığı, suç tarihinden sonra kesinleşmesine rağmen sadece bu nedenle kanuni olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde,
2-5237 sayılı TCK'nın 131/1. maddesinde, “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikâyetine bağlıdır." hükmüne yer verildiği,
Aynı Kanun'un 73. maddesinin 4. fıkrasında ise, “Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür." şeklinde düzenlemenin yer aldığı,
5271 sayılı CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrasında da, “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı yada soruşturma yada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir." şeklindeki düzenlemenin yer aldığı,
Somut olayda, mağdur ... ... ...’ın, 18/03/2019 tarihli dilekçe ile sanık ... hakkındaki şikayetinden vazgeçmesi, sanığın da 18/04/2019 tarihli celsede şikayetten vazgeçmeyi kabul etmesi karşısında; sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekirken mağdurun şikayetten vazgeçmeden döndüğü 18/04/2019 tarihli beyanı esas alınarak sanığın hakaret suçundan mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 23/11/2021 gün ve 94660652-105-55-230-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
1-"1" numaralı istemle ilgili olarak, "kasten yaralama" suçu açısından yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
- Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
- Suçun CMK’nın 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
- Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itirazının olmaması,
- Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Anılan bu objektif koşulların gerçekleşmesi ile birlikte ayrıca “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasına” ilişkin takdire dayalı subjektif koşulun da gerçekleşmesi halinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanması olanağı bulunmaktadır.
5271 sayılı CMK’nın 231/6-b maddesindeki “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” şeklindeki düzenleme ile kanun koyucu, suça ve faile ilişkin tüm objektif şartları taşıyan herkes için mutlak surette hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini kabul etmeyip, hâkime belirli ölçüler içerisinde bir takdir ... tanımıştır. Ancak, sanığın yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki değerlendirmenin dosya içeriğine uygun, kanuni ve yeterli gerekçe içermesi ve bu gerekçenin hükümde yer alan hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi, ertelenmesi ve takdiri indirim uygulamalarında dayanılan gerekçe ile çelişmemesi gerekir.
CMK'nın 231. maddesinin sekizinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 6545 sayılı Kanun'un 72. maddesiyle eklenen "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez" şeklindeki düzenleme, incelemeye konu suç tarihinin 28/06/2014 ve sonrası olması ile adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde uygulanabilecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan hüküm kurulurken, CMK'nın 231/8. maddesine göre, daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmiş olması nedeniyle sanık hakkında anılan kurumun uygulanmasına yer olmadığına hükmedilmiş ise de, sanığın adli sicil kaydında yer alan Bursa 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nin, 26/09/2014 tarih, 2014/39 esas, 2014/149 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, sanığın başvurusu üzerine usulsüz tebligat nedeniyle infazı durdurulup, yeniden tebligat yapılmasıyla 27/11/2019 tarihinde kesinleştirildiği, kanun yararına bozmaya konu edilen kararın tarihinin ise 16/05/2019 olması karşısında, suç ve karar tarihi itibariyle adli sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel geçmiş hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
2-"2" numaralı istemle ilgili incelemede ise;
5237 sayılı TCK'nın 131/1. maddesinde, “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikâyetine bağlıdır." hükmüne yer verilmiş,
Aynı Kanun'un 73. maddesinin 4. fıkrasında ise, “Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür." hükmü düzenlenmiştir.
5271 sayılı CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrasında da, “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma ya da kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir." hükmü yer almaktadır.
İncelenen somut olayda;
Mağdur ... ... ...’ın, yargılama aşamasında Mahkeme'ye sunduğu 18/03/2019 tarihli dilekçesiyle, sanık ... hakkındaki şikayetinden vazgeçmesi, sanığın da 18/04/2019 tarihli celsede şikayetten vazgeçmeyi kabul etmesi karşısında, sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekirken, şikayetten vazgeçmeden vazgeçmenin mümkün olmadığı gözetilmeden, mağdurun şikayetten vazgeçmeden döndüğü 18/04/2019 tarihli beyanı esas alınarak hakaret suçundan mahkumiyet kararı verilmesinde isabet bulunmamıştır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Hakaret ve kasten yaralama suçlarından sanık ... hakkında kurulan, Bafra 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 16/05/2019 tarihli ve 2019/133 esas, 2019/501 sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Hakaret suçundan "2" numaralı istemle ilgili olarak hükümdeki hukuka aykırılık, sanığa verilen cezanın kaldırılmasını gerektirmekle, 5271 sayılı CMK’nın 309/4-d maddesi gereğince, sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının, TCK'nın 73/4 ve CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
3-"2" numaralı kararın içeriğine göre, "1" numaralı istemle ilgili olarak "hakaret" suçu açısından bir KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
