Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı M. Y.. vekili tarafından borçlu Y. Ç... hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde adı geçene gönderilen örnek 10 numaralı ödeme emrinin 15.09.2006 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir.
Borçlu, 21.09.2006 tarihinde harçlandırılan itiraz dilekçesi ile icra mahkemesine başvurmuş ve imza itirazında bulunmuştur.
06.02.1984 tarih ve 7/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı gereğince harca tabi davalarda harcın ödendiği tarihte dava açılmış sayılır.
Bu durumda borçlu, İİK.nun 168/4 maddesinde yazılı olan 5 günlük süreyi geçirdiği için imzaya itirazın süreden reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Ayrıca kabule göre de Adli Tıp Kurumu’nca düzenlenen 19.03.2007 tarihli raporda imzanın borçluya ait olup olmadığının belirlenemediği açıklanmaktadır. Davanın niteliği itibari ile (imzanın borçluya ait olduğunu) kanıtlama külfeti alacaklıya aittir rapor içeriğine göre ispat külfetinin gereği yerine getirilemediği için itirazın kabulü kararı sonucu itibari ile doğru ise de, İİK.nun 170/3. maddesindeki koşul oluşmadığından alacaklının 170/4. maddesine göre tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması da yasaya aykırıdır.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.