Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2022/77
Karar No: 2022/1010
Karar Tarihi: 02.02.2022

Danıştay 6. Daire 2022/77 Esas 2022/1010 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/77 E.  ,  2022/1010 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2022/77
    Karar No : 2022/1010

    TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : … Mirasçıları
    1- …
    2- …
    3- …
    VEKİLLERİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kaymakamlığı - …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN ÖZETİ : Muğla İli, … İlçesi, … Köyü, … ada, … parsel; … ada …,…,… parseller ile … ada, … parsel sayılı taşınmazların; 30/05/2007 günlü 26537 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 5663 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa eklenen Geçici 7. madde uyarınca davacının adına tescili istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarihli, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 01/10/2013 tarih ve E:2011/12416, K:2013/6499 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 15/03/2016 tarih ve E:2015/6809, K:2016/1796 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 24/10/2017 tarih ve E:2017/1279, K:2017/5459 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının, dava devam ederken davacının vefat etmesi nedeniyle Mahkemesince İYUK 26. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere Danıştay Altıncı Dairesinin 09/06/2021 tarih ve E:2020/324, K:2021/8015 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak davacı murisin mirasçılarının davacı sıfatıyla taraf teşkili sağlanmak suretiyle davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

    SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

    İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
    … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 02/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY (X) :
    Dava; Muğla İli, … İlçesi, … Köyü, … ada, … parsel; … ada …,…,… parseller ile … ada, … parsel sayılı taşınmazların; 30/05/2007 günlü 26537 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 5663 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa eklenen Geçici 7. madde uyarınca davacının adına tescili istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarihli, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
    2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu'nun 11. maddesinde ; "Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının malikleri bu varlıkların bakım ve onarımlarını Kültür ve Turizm Bakanlığının bu Kanun uyarınca bakım ve onarım hususunda vereceği emir ve talimata uygun olarak yerine getirdikleri sürece, bu Kanunun bu konuda maliklere tanıdığı hak ve muafiyetlerden yararlanırlar. Ancak, kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazlar zilyetlik yoluyla iktisap edilemez. Malikler bu varlıkların üzerindeki mülkiyet haklarının tabii icabı olan ve bu Kanunun hükümlerine aykırı bulunmayan bütün yetkilerini kullanabilirler. Bu Kanunun belirlediği bakım onarım sorumluluklarını yerine getirmekte aczi olanların mülkleri, usulüne göre kamulaştırılır. Mazbut veya mülhak vakıf varlıkları bu hükme tabi değildir. Kültür ve Turizm Bakanlığının uygun görmesi ile, Vakıflar Genel Müdürlürğü, il özel idareleri, belediyeler ve diğer kamu kurum ve kuruluşları, yukarıda sözü geçen maliklere lüzum görülen hallerde, taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının koruma, bakım ve onarımlarına, teknik eleman ve ödenekleri ile yardımda bulunabilirler." hükmü ile yine aynı yasanın Geçici 7. maddesinde "Kadastrosu devam eden taşınmazların sınırlandırma ve tespiti işleri ile devam eden davalarda da bu Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Sınırlandırma ve tespitleri henüz askı ilanına alınmamış taşınmazların kadastro tutanakları kadastro komisyonuna intikal ettirilmek suretiyle bu Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasına uygun hale getirilir. 27/7/2004 tarihinden itibaren yapılan kadastro çalışmaları sonucu zilyetlik şartları oluştuğu halde sit alanlarında kalması nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılmış taşınmazlardan 1 ve 2 nci derece arkeolojik sit alanları dışında kalan sit alanlarındaki taşınmazların kadastro tutanaklarında zilyet veya hak sahibi olarak belirtilen kişilerin veya mirasçılarının, Kanunun yayımı tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde mahalli Maliye kuruluşlarına müracaatları halinde Maliye kuruluşunun talebi ile harca tâbi olmadan re'sen ilgilisi adına tescilleri yapılır." hükmü yer almaktadır.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinde, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir...Tescil davası, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılır..." hükmüne yer verilmiştir.
    3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesinde ise "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40,kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir." hükmü getirilmiş, 17. Maddesinde de "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir." kuralına yer verilmiştir.
    Dava dosyasının incelenmesinden; dosyada yer alan, davacı …'ın … Kadastro Mahkemesinde, taşınmazların kadastro tespitine itiraz için açtığı davalarda; davacının zilyet olduğu taşınmazlarda yakın zamanda zirai amaçla kullanıma uygun bir faaliyetin bulunmadığı, sadece sahiplenmek saiki ile sürdürülen zilyetliğin ekonomik amaca uygun olmadığı, Medeni Kanunun 713/1 ve Kadastro Kanununun 14. maddelerinde düzenlenen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz mülkiyeti edinme koşullarının davacı lehine tahakkuk etmediği gerekçesiyle davaların reddedildiği görülmekte olup, bu Mahkeme kararlarından davacı …'ın sözü edilen taşınmazlara zirai amaçla kullanım yönünden zilyet olmadığı anlaşılmaktadır.
    Dava konusu … ada …, … sayılı parsel, … ada …, …, ve … sayılı parsel ve … ada … sayılı parsellerin bulunduğu alanın taşınmazların I. Derece Doğal Sit alanında kaldığı anlaşılmaktadır.
    … Müze Müdürlüğü görevlilerince hazırlanan 23.07.2002 tarihli rapora göre …'a ait … ada … parsel sayılı taşınmazın yerinde incelendiği, çevredeki kayalık alanların iş makinaları ile kırılarak elde edilen taşlarla ve kazılan toprakla taşınmaz yüzeyinin tesfiye edilerek denizin doldurulduğu, özetle taşınmazın tel ile çevrilerek özel olarak kullanıldığı izinsiz fiziki müdahalelerin … tarafından yapıldığı hususlarının tespit edildiği görülmektedir.
    Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararında da imar planı kapsamında olup özel mülkiyete ait olan … ada … sayılı parselin "Yat İmal ve Çekek Yeri" olarak plan değişikliği için vaziyet planının Kurula sunulmasından sonra karar verileceği hususunun karara bağlandığı görülmektedir.
    … Tapu Müdürlüğünden gönderilen kadastro tutanakları dosya kapsamında bulunan dava konusu taşınmazlara ilişkin harici satış senetleri ve dava konusu taşınmazlarla ilgili … Kadastro Mahkemesinin E:…, E:…, E:… sayılı dosyalarında görülen tapu iptal ve tescil davalarındaki keşif tutanakları birlikte incelenip değerlendirildiğinde davaya konusu taşınmazların üçüncü kişilerden satın almak suretiyle davacı tarafından kullandığı ve zilyet olduğu anlaşılmaktadır.
    Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile I. Derece Doğal Sit SAlanı içinde yer alan … ada … parseldeki Yat Çekek Yeri için Enerji Nakil Harttı tesisi için sunulan projenin uygun olduğuna karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Muğla İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ÇED Şube müdürlüğünün … tarih ve … sayılı kararı ile … tarafından gerçekleştirilecek "Bakım Onarım ve Yat Çekek Yeri" projesi ile ilgili olarak "Çevresel Etki Değerlendirilmesi gerekli Değildir kararı"nın yöre halkına duyurulmasına karar verildiği görülmektedir.
    En son … Kaymakamlığı Malmüdürlüğünce … tarih ve … sayılı Ecrimisil ihbarnamesi düzenlendiği, böylelikle davacının … ada … parsel sayılı taşınmazı 8.12.2009-10.03.2012 tarihleri arasında kayık çekek yeri olarak kullandığının bu yönüyle de tespit edildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı tarafından adli yargı yerinde devam eden davalardan …, … ve … sayılı parsellere ilişkin olarak feragat ettiği de görülmektedir.
    Adli yargıda devam eden yargılamalarda verilen kararlarda ve Yargıtay … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, davacının sözü edilen taşınmazlara zirai amaçla kullanım yönünden zilyet olmadığı, dolayısıyla 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerinde yazılı imar, ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluşmadığına hükmedilirken taşınmazı yat çekek yeri olarak kullanılmanın imar ve ihya olarak kabul edilemeyeceği gerekçelerine yer verildiği görülmekte olup, aynı kararda davacının uyuşmazlığa konu taşınmazın yat çekek yeri olarak davacı tarafından kullanıldığının kabul edildiği anlaşılmaktadır.
    Dava dosyasında yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinden, özellikle yukarıda ifade edilen yargı kararları ile idarece tutulan tutanak ve verilen kararlardan davacı tarafından davaya konu taşınmazların bir kısmının çekek yeri olarak uzun yıllar kullandığı açıkça anlaşılmaktadır.
    2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu'nun Geçici 7. maddesi ile getirilen, "27/7/2004 tarihinden itibaren yapılan kadastro çalışmaları sonucu zilyetlik şartları oluştuğu halde sit alanlarında kalması nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılmış taşınmazlardan 1 ve 2 nci derece arkeolojik sit alanları dışında kalan sit alanlarındaki taşınmazların kadastro tutanaklarında zilyet veya hak sahibi olarak belirtilen kişilerin veya mirasçılarının, Kanunun yayımı tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde mahalli Maliye kuruluşlarına müracaatları halinde Maliye kuruluşunun talebi ile harca tâbi olmadan re'sen ilgilisi adına tescilleri yapılır." hükmünün değerlendirilmesinde, dava konusu alanın 1 ve 2 nci derece arkeolojik sit alanları dışında olduğu, dava dosyasında örneği bulunan … sayılı Kadastro Tutanağına göre davacının … ada … sayılı parselde zilyet olduğu ve yine … Kadastro Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yapılan keşif sırasında mahalli bilirkişi ifadelerinde 2002 yılına kadar zilyet olan şahısların 2002 yılında davacıya satmış olunduğu hususuna yer verildiği, dolayısıyla davacının kadastro tutanaklarında bazı taşınmazlarda zilyet veya hak sahibi olarak belirtildiği anlaşılmaktadır.
    Böyle olunca her bir taşınmaz yönünden tek tek gerekli inceleme ve değerlendirmeler yapılarak davacının zilyet olduğu taşınmazlarla ilgili olarak 5663 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa eklenen Geçici 7. madde uyarınca yaptığı başvuru üzerine zilyet olduğu taşınmazlara ilişkin başvurusunun, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerinde yazılı imar, ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz edinme koşulları yönünden değil 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinde düzenlenen "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi," ifadesindeki "zilyetlik" yönüyle değerlendirilerek kabul edilmesi gerekirken aksi yöne tesis edilen işlemde hukuka, adalete ve hakkaniyete uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Açıklanan sebeplerle, davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi