Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1235
Karar No: 2020/5313
Karar Tarihi: 12.03.2020

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/1235 Esas 2020/5313 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2020/1235 E.  ,  2020/5313 K.

    "İçtihat Metni"



    Tehdit suçundan sanık ..."nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-c ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair,...Asliye Ceza Mahkemesi"nin 09/02/2012 tarihli ve 2010/41 esas, 2012/9 sayılı kararının 21/03/2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 18/04/2012 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-c ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 31/03/2015 tarihli ve 2015/42 esas, 2015/109 sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 06/02/2020 gün ve 94660652-105-37-14434-2019-Kyb sayılı istemleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/02/2020 gün ve 2020/19487 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daire"ye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/11. maddesinde yer alan, "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar…" şeklindeki düzenleme karşısında; sanık hakkında ihbara konu hükmün açıklanmasına dayanak oluşturan ikinci suç olan ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2014 tarihli ve 2012/372 esas, 2014/379 sayılı kararının henüz kesinleşmediği anlaşılmakla, anılan Kanun"un 231/11. maddesi gereğince ortada kesinleşmiş kasıtlı suçtan bir mahkumiyet hükmü bulunmadığı ve hükmün açıklanması şartlarının oluşmadığı gözetilmeden, hükmün açıklanması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Tehdit suçundan sanık ..."nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-c ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair,...Asliye Ceza Mahkemesi"nin 09/02/2012 tarihli ve 2010/41 esas, 2012/9 sayılı kararının 21/03/2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 18/04/2012 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-c ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 31/03/2015 tarihli ve 2015/42 esas, 2015/109 sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/11. maddesinde yer alan, "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar…" şeklindeki düzenleme karşısında; sanık hakkında ihbara
    ./..

    -2-


    konu hükmün açıklanmasına dayanak oluşturan ikinci suç olan ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2014 tarihli ve 2012/372 esas, 2014/379 sayılı kararının henüz kesinleşmediği anlaşılmakla, anılan Kanun"un 231/11. maddesi gereğince ortada kesinleşmiş kasıtlı suçtan bir mahkumiyet hükmü bulunmadığı ve hükmün açıklanması şartlarının oluşmadığı gözetilmeden, hükmün açıklanması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık ... hakkında, denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle kesinleşmiş mahkumiyet hükmü bulunup bulunmadığının ve buna bağlı olarak önceki hükmün açıklanarak sanığın cezalandırılmasına ilişkin, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 31/03/2015 tarihli ve 2015/42 esas, 2015/109 sayılı kararında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.

    III- Hukuksal Değerlendirme:
    5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay’ca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtay’ca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilebilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu"nun 14.11.1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağan üstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hâkimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir.(Ceza Genel Kurulu"nun 23/03/2010 tarih ve 2/29-56 sayılı kararı da bu doğrultudadır.)
    Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
    Kesinleşen bu karar veya hükümlerdeki aykırılıklar başka suretle giderilmesi mümkün olmadığı takdirde, ikincil ve olağanüstü nitelikte olan kanun yararına bozma yasa yoluna konu edilebilecektir.

    ./...



    -3-




    CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddelerinde, hüküm ve kararlarda, başvurulacak kanun yolu, başvurunun yapılacağı merci, yöntemi ve başvuru süresinin hiçbir tereddüte yer vermeksizin açıkça belirtileceği hükümlerine yer verilmiş olup, bu hükümlere aykırılık aynı Kanunun 40. maddesi uyarınca eski hale getirme nedeni oluşturacaktır. Bu bildirimlerdeki temel amaç sujelerin başvuru haklarını etkin bir biçimde kullanmalarının sağlanması, bu eksiklik nedeniyle hak kayıplarına yol açılmamasıdır. Ancak burada dikkat edilecek veya eski hale getirme nedeni oluşturacak husus, eksik veya hatalı bildirim nedeniyle bir hakkın kullanılmasının engellenip engellenmediğinin belirlenmesidir. Bildirimdeki eksikliğin yol açtığı bir hak kaybı bulunmamakta ise, bu durum eski hale getirme nedeni oluşturmayacaktır. CMK"nın 264. maddesinde ise, kabul edilebilir bir kanun yolu başvurusunda kanun yolunun veya mercide yanılgının, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağı, bu hâlde başvurunun yapıldığı merci tarafından, başvurunun derhâl görevli ve yetkili mercie gönderilmesi gerektiği hükmüne yer verilmiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "Kararların Açıklanması Ve Tebliği " başlıklı 35. maddesi;
    "1) İlgili tarafın yüzüne karşı verilen karar kendisine açıklanır ve isterse kararın bir örneği de verilir.
    2) Koruma tedbirlerine ilişkin olanlar hariç, aleyhine kanun yoluna başvurulabilecek hâkim veya mahkeme kararları, (…) (1) hazır bulunamayan ilgilisine tebliğ olunur. (1)
    3) İlgili taraf serbest olmayan bir kişi veya tutuklu ise tebliğ edilen karar, kendisine okunup anlatılır." biçimindedir.
    İncelenen dosyada; sanık ... hakkında, tehdit suçundan yargılanıp cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, yargılama neticesinde...Asliye Ceza Mahkemesi"nin 09/02/2012 tarihli ve 2010/41 esas, 2012/9 sayılı kararıyla sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-c ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 21/03/2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 18/04/2012 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 31/03/2015 tarihli ve 2015/42 esas, 2015/109 sayılı kararıyla hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-c ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedildiği, kararın sanığın huzurunda tefhim edildiği, hükmün tefhim edildiği tarihte ...2 numaralı L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda başka suçtan hükümlü bulunan ve SEGBİS aracılığıyla hazır edilen sanığa, 31.03.2015 tarihli duruşma tutanağının, ceza infaz kurumunda 02.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, hükmün de 05.05.2015 tarihinde kesinleştirildiği anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
    Hükmün tefhim edildiği tarihte başka suçtan farklı yer ceza infaz kurumunda bulunan ve SEGBİS aracılığıyla hazır edilen sanığa, cezaevi kanalıyla da temyiz dilekçesi verebileceğinin yasa yolu bildiriminde ve açıklamada belirtilmediği, bu suretle kanun yolu başvuru hakkının kullanılmasında sanıkta yanılgı oluşturulduğu, yine sanığa ceza infaz kurumunda 02.04.2015 tarihinde yapılan tebligatın, CMK"nın 35/3. maddesine göre, söz konusu kararın kendisine okunup anlatılarak tebliğ edilmemesi nedeniyle usulsüz olduğunun anlaşılması, ikincil ve olağanüstü nitelikte olan kanun yararına bozma yasa yoluna da ancak, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde başvurulabilmesi karşısında; anılan kararın sanık ..."ye yöntemince tebliğ edilmesi ve sonraki işlemlerin mahallinde yerine getirilmesinin gerektiği anlaşılmıştır.
    IV-Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    1-... 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 31/03/2015 tarihli ve 2015/42 esas, 2015/109 sayılı kararına yönelik, CMK"nın 309. maddesi koşullarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN BU AŞAMADA REDDİNE,
    2-Dosyanın, sanık ..."ye kararın yöntemince tebliği için mahalline gönderilmesine, sonraki işlemlerin mahallinde Mahkemesince yerine getirilmesine, 12/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi