Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/670
Karar No: 2022/303
Karar Tarihi: 03.02.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/670 Esas 2022/303 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/670 E.  ,  2022/303 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/670
    Karar No : 2022/303

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Kurulu
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 25/11/2020 tarih ve E:2017/4816, K:2020/5400 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararına yönelik yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurul'un ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 25/11/2020 tarih ve E:2017/4816, K:2020/5400 sayılı kararıyla;
    Davacının, 6749 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile ilgili Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmediğinden işin esasına geçilerek; "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
    Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
    Davacının, ceza yargılaması sonucunda .... Ağır Ceza Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkûmiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
    Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, tanık beyanı, davacıya ait hizmet cetveli, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun resmi internet sitesinde yer alan kararnamelere ilişkin duyurular ile Dairelerinin E:2017/6055 ve E:2018/3509 sayılı dosyaları birlikte değerlendirilerek; davacının dönem arkadaşı olan U.E. adlı tanığın, davacıya yönelik ayrıntılı ve net beyanlarda bulunduğu, beyanlarında geçen diğer şahıslarından örnek mahiyette araştırılan İ.E.G. ve C.D. isimli kişilerin de meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına karar verildiği, adli yargıda da silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işledikleri sabit olduğu değerlendirilerek mahkumiyetlerine karar verildiği görüldüğü, örgüte ve örgütte yer aldığını bildiği kişileri aktaran tanık beyanına itibar edilebilir olduğu kanaatine varıldığı ve söz konusu tanık beyanının, davacının, değişik tarihlerde yapı ile irtibatını ortaya koyduğunun değerlendirildiği; davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt tarafından sohbet olarak adlandırılan toplantılara katıldığına, staj döneminde örgüte ait evlerde kaldığına ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
    Hâkim/Savcı Adaylığı Döneminde Adalet Akademisi Yıllık (Albüm) Kurulu Üyeliği yönünden, davacının, örgütün yargıda etkin olduğu dönemde Adalet Akademisinde yıllık kurulu üyeliği yapmasının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği belirtilerek,
    Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
    Öte yandan, davacı tarafından dava açma süresi geçtikten sonra verilen ve 27/01/2020 tarihinde Danıştay Genel Yazı İşleri Müdürlüğünde kayda giren Danıştay Savcı Düşüncesine cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki istemin yanında meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının meslekten çıkarılmasına karar verildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle ödenmesi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi talep edilmiş ise de, dosyanın tekemmül aşaması dikkate alındığında ayrı bir davanın konusunu oluşturabilecek nitelikte olan ve davanın genişletilmesi yasağı kapsamında kalan istemin incelenme imkanının bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 667 sayılı KHK'nın (6479 sayılı Kanun) 3. maddesinin 1. fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğu; dava ve cevap dilekçelerinde ileri sürdükleri görüşler, deliller ve taleplerin niçin kabul görmediğine dair hukuka uygun gerekçeli bir karar verilmediği; olayda anayasal, kanuni ve içtihadi güvencelere aykırı olacak şekilde savunma imkanı verilmeksizin bir daha kamuda çalışamayacak şekilde mesleğinden çıkarılmasının davalı idarenin ön yargı ile hareket ettiğini gösterdiği; makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği; kişiselleştirme yapılmadan şahsi kusur ortaya konulmadan, nasıl ve ne şekilde sadakat yükümlülüğüne aykırı davranıldığı gösterilmeden karar verilmesinin hukuka ve gerekçeli karar hakkına aykırı olduğu; idari işlemden sonra ihracı haklı kılmaya yönelik dosyaya giren iddialar ve sunulan bilgi, belge ve beyanların peşinen doğruluğu ispatlanmış deliller olarak Dairece kabul gördüğünden, bağımsız ve tarafsız bir yargılamanın gerçekleştirilmediği; aynı suçtan yargılanan U.E.'ye ait gerçeği yansıtmayan beyanları kabul etmemekle birlikte, yasak delil niteliğinde olduğundan hükme esas alınamayacağı, ceza yargılamasında oyçokluğu ile verilen karara da gerekçe gösterilen bu hususun beraat etmesi durumunda verilen ret kararını masumiyet karinesine uygun olarak verilmediğinden hukuksuz hale getireceği, bu delilin Anayasa Mahkemesi'nin hakkında ihlale hükmettiği kararında tartışıldığı, aynı tanığın verdiği ifade sebebiyle ceza kovuşturması yürütülen başka hâkimlerin dosyalarında bu beyanlara itibar edilmediği ve davaların beraat ile sonuçlandığı; Adalet Akademisi Yıllık (Albüm) Kurulu üyeliğinin hükme esas alınamayacağı; Dairenin, meslekten çıkarılması suretiyle özel hayata saygı hakkına yapılan müdahalenin durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir olduğu yönündeki görüşünün isabetsiz olduğu; hükmedilen vekâlet ücretinin haksız ve hukuka aykırı olduğu, dava açmayı zorlaştıracak nitelikte olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idarenin savunması alınmamıştır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Davacıdan talep edilen temyiz başvuru ve karar harcı ile posta gideri, yedi günlük yasal süre geçirildikten sonra yatırıldığından, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY :
    Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararına yönelik yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurul'un ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada davanın reddine karar verilmiştir.
    Bunun üzerine, davacı tarafından anılan kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmiştir.
    İLGİLİ MEVZUAT :
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması halinde kararı veren merci tarafından verilecek yedi günlük süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususunun temyiz edene yazılı olarak bildirileceği, verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde ilgili merciin kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar vereceği; aynı maddenin 7. fıkrasında ise temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğunun anlaşıldığı hâllerde, bu fıkrada sözü edilen kararların, dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca, kesin olarak verileceği hükmü yer almaktadır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Uyuşmazlıkta; Danıştay Beşinci Dairesinin 25/11/2020 tarih ve E:2017/4816, K:2020/5400 sayılı kararı, davacı tarafından adli yardım istemli olarak temyiz edilmiştir.
    Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 31/03/2021 tarih ve E:2021/670 sayılı ara kararıyla yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri sunması için davacıya 30 (otuz) gün süre verilmiştir.
    Davacı tarafından, verilen sürede ara kararın gereğinin yerine getirilmemesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 13/10/2021 tarih ve E:2021/670 sayılı kararıyla davacının adli yardım istemi reddedilerek, 11/11/2021 tarihli yazı ile temyiz dilekçesinin işleme konulabilmesi için verilmesi zorunlu olan harç ve posta ücretinin yedi gün içinde tamamlanması ve buna ilişkin alındıların bir dilekçe ile birlikte Kurula gönderilmesi gerektiği, anılan tutarın belirtilen süre içerisinde yatırılmaması hâlinde 2577 sayılı Kanun'un 48/6. maddesi uyarınca, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verileceği hususu davacıya bildirilmiştir.
    Dosya evrakına bakıldığında, anılan yazının davacı vekiline 17/11/2021 tarihinde elektronik tebligat yoluyla tebliğ edildiği, talep edilen harç ve posta ücretinin yedi günlük yasal süre geçirildikten sonra 24/12/2021 tarihinde yatırıldığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, 2577 sayılı Kanun'un yukarıda belirtilen 48/6. maddesi uyarınca davacının temyiz isteminin incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 48/6. maddesi uyarınca kararın davacı tarafından TEMYİZ EDİLMEMİŞ SAYILMASINA,
    2. Aynı Kanun'un 6545 sayılı Kanun ile değişik 48/7. maddesi uyarınca kesin olarak, 03/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi