
Esas No: 2021/1696
Karar No: 2022/280
Karar Tarihi: 03.02.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1696 Esas 2022/280 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/1696 E. , 2022/280 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1696
Karar No : 2022/280
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Tütün Ürünleri Sanayi AŞ.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 15/10/2020 tarih ve E:2017/1143, K:2020/3844 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 20/11/2012 tarih ve 28473 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulunun 12/11/2012 tarih ve 7055 sayılı Kurul Kararı'nda değişiklik yapılmasına dair, 19/04/2016 tarih ve 29689 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 30/03/2016 tarih ve 10936 sayılı Kurul Kararı'nın 3. maddesinin 2. fıkrasının, 4. maddesinin 1. fıkrasının ve 5. maddesinin 2. fıkrasının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 15/10/2020 tarih ve E:2017/1143, K:2020/3844 sayılı kararıyla;
4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun'un 1. maddesi, 3. maddesinin 15. fıkrası, 5. maddesinin 3. fıkrasında yer alan hükümlere yer verilerek,
20/11/2012 tarih ve 28473 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulunun 12/11/2012 tarih ve 7055 sayılı Kurul Kararı'nda değişiklik yapılmasına dair, 19/04/2016 tarih ve 29689 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 30/03/2016 tarih ve 10936 sayılı Kurul Kararı'nın; 3. maddesinin 2. fıkrası ile aynı maddenin 1. fıkrasında sayılan belgeler için firmalarca yapılacak başvurularda, firmaların başvurularının 4207 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile söz konusu Kurul Kararı hükümlerine uygun olduğunu, aksi halde verilen belgenin geçersiz sayılacağını kabul ettiğine dair bir taahhütname verileceğinin düzenlendiği, 4. maddesinin 1. fıkrası ile 4207 sayılı Kanun'un 3. maddesinin yürürlüğe girdiği 12/07/2012 tarihinden önce Kurul Kararı kapsamına girecek şekilde marka, logo, amblem kullanan firmaların da Kanun kapsamında olduğu hususunun düzenlendiği, 5. maddesinin 2. fıkrası ile ise verilen taahhütnamenin aksine durum tespit edildiğinde, bu taahhütnameye dayanılarak verilen belgelerin iptal edileceğinin düzenlendiği;
Uyuşmazlığa konu Kurul Kararı'nın dayanağı olan 4207 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 15. fıkrasının, uluslararası anlaşmaların uygulanması ve tarafların marka esnetme ile marka paylaşımı konusunda etkin bir mücadele sürecinde bulunabilmesi için öngörülmüş olan uygulamaların daha etkin bir şekilde belirlenmesi ve hayata geçirilmesi için düzenlendiğinin anlaşıldığı;
Uyuşmazlıkta da, dayanak Kanun ile çizilen sınırlar dahilinde kalacak şekilde ve dayanak Kanun'dan alınmış yetki ile marka esnetme ve marka paylaşımı yasaklarına yönelik düzenlemelerin uygulanması ve açıklanması için Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulunun iptale konu kararının alındığının görüldüğü;
Öte yandan, dayanak Kanun'un 3. maddesinin 15. fıkrasıyla getirilmiş olan yeni şartları sağlamak için ilgili firmalarca verilen taahhütnameye aykırı hareket edilmesi durumunda, belgelerinin iptal edileceğine yönelik düzenlemenin de şarta bağlı işlem tesis edilerek taahhüde uyulması şartı ile belge verildiğinden, taahhüde aykırı hareket edilmesi nedeniyle şartın yerine getirilmediğinden bahisle belge verilme işleminin geri alınması niteliğinde olduğu ve idari yaptırım niteliğinde olmadığının anlaşıldığı;
Ayrıca Kurul Kararı'nda belirtilmiş olan belgenin geçersizliği ibaresinin belirsizlik içermediği, anlatılmak istenilenin başvuruya konu belge olduğunun da açık olduğu;
Bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Kurul Kararı'nın uyuşmazlığa konu kısımlarının, normlar hiyerarşisine uygun ve üst normun uygulanmasını göstermek ve açıklamak için dayanak Kanun'da çizilen çerçeve ile belirlenmiş sınırları aşmadan düzenlendiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 4207 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 15. fıkrası yürürlüğe girmeden önce tescil edilen markalar bakımından Kanun'un uygulanabileceğine dair herhangi bir hüküm bulunmadığı, bu durumun Kurul Kararıyla düzenlenmesinin geriye yürümezlik ile hukuk güvenliği ilkelerine aykırı olduğu; Karar'ın 8/2 hükmü uyarınca verilmesi gereken taahhütnamede, firmaların, Kanun'un 3/15 hükmü ile Karar hükümlerine uygun davranacaklarını belirtmekle yükümlü kılınmakta ise de, böyle bir taahhütname olmasa dahi, firmaların Kanun ve Karar hükümlerine zaten uygun davranmak zorunda oldukları, bu nedenle, esasen taahhütname ile firmaların, Kanun'un 3/15 hükmünün ihlali halinde, 4207 sayılı Kanun'da hiçbir şekilde yer almayan ve idare tarafından getirilen yeni bir yaptırımın uygulanmasını, yani belgelerinin geçersiz sayılacağını kabul etmek durumunda bırakıldığı, hangi belgenin geçersiz sayılacağının dahi belirtilmediği, Karar'ın 8/1 hükmünde belirtilenler ve bunların haricinde diğer mevzuat gereği, davacı şirket tarafından gerçekleştirilen faaliyetlere ilişkin çok sayıda belge bulunduğu, bu belgelerden hangisinin veya hangilerinin geçersiz sayılacağının dahi belli olmadığı; Kanunla getirilmesi gereken bir yaptırımın Kurul Kararıyla getirildiği, belge iptalinin özü itibarıyla idari bir yaptırım olduğu, Kanun'da Kurula bu şekilde idari yaptırım uygulama yetkisi tanıyan bir hükmün bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : 4207 sayılı Kanun'un Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kuruluna vermiş olduğu idari yaptırım uygulama yetkileri arasında belge iptalinin bulunmadığı görüldüğünden; Kurul Kararının, 30/03/2016 tarih ve 10936 sayılı Kurul Kararının 5. maddesiyle değiştirilen, 10. maddesinin 2. fıkrasıyla dayanak Kanun ile verilmiş yetki ve sınırlar aşılmak suretiyle idari yaptırım niteliğinde bir düzenleme yapıldığı sonucuna varıldığından, Daire kararının, Kurul Kararının 10. maddesinin 2. fıkrası yönünden bozulması, diğer kısımlar yönünden onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Üye ...'ın "Uyuşmazlığın, 4207 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 15. fıkrası ve 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi suretiyle çözülmesi gerektiğinden Danıştay Onuncu ve Onüçüncü Dairelerinin görevlerine ilişkin bulunan uyuşmazlığın her iki dava dairesinin birlikte yapacakları toplantıda çözümlenmesi gerektiği" yolundaki oyuna karşılık, diğer dava dairelerinin görevine girmeyen uyuşmazlığın görüm ve çözümü görevinin Danıştay Onuncu Dairesine ait olduğuna oyçokluğu ile karar verilerek, uyuşmazlığın esasının incelenmesine geçildi.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 15/10/2020 tarih ve E:2017/1143, K:2020/3844 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 03/02/2022 tarihinde, 30/03/2016 tarih ve 10936 sayılı Kurul Kararının 5. maddesiyle değiştirilen Kararın 10. maddesinin 2. fıkrası yönünden oyçokluğu, diğer kısımlar yönünden oybirliği ile karar verildi.
KARŞI OY
X-4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun'un "Ceza hükümleri" başlıklı 5. maddesinin 3. fıkrasında, "3 üncü maddenin birinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, onbeşinci fıkralarındaki yasakların her birine aykırı hareket edenler, ellibin Türk Lirasından ikiyüzellibin Türk Lirasına kadar idarî para cezası ile cezalandırılır. Bu cezaya karar vermeye Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurulu yetkilidir." hükmü yer almaktadır.
30/03/2016 tarih ve 10936 sayılı Kurul Kararının 5. maddesiyle değiştirilen 7055 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu Kararının 10. maddesinin 2. fıkrasında, "Kararın 8 inci maddesine göre verdiği taahhütnamenin aksi tespit edilen tütün ürünleri firmalarının ilgili belgeleri iptal edilir." kuralı getirilmiştir.
Daire kararında, bu kural yönünden, Kanun'un 3. maddesinin 15. fıkrasıyla getirilmiş olan yeni şartları sağlamak için ilgili firmalarca verilen taahhütnameye aykırı hareket edilmesi durumunda, belgelerinin iptal edileceğine yönelik düzenlemenin de şarta bağlı işlem tesis edilerek taahhüde uyulması şartı ile belge verildiğinden, taahhüde aykırı hareket edilmesi nedeniyle şartın yerine getirilmediğinden bahisle belge verilme işleminin geri alınması niteliğinde olduğu ve idari yaptırım niteliğinde olmadığı değerlendirmesinde bulunulmuşsa da, uyuşmazlığa konu Kurul Kararının belge almak için taahhütte bulunan ve bu taahhüdünü yerine getirmeyen firmaların belgelerinin iptal edileceği yönündeki düzenlemesinin idari yaptırım niteliğinde olduğu ve dayanak 4207 sayılı Kanun'un Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kuruluna vermiş olduğu idari yaptırım uygulama yetkileri arasında Kurul Kararında bahsi geçen belge iptalinin bulunmadığı görüldüğünden; Kurul Kararının, 30/03/2016 tarih ve 10936 sayılı Kurul Kararının 5. maddesiyle değiştirilen, 10. maddesinin 2. fıkrasıyla, dayanak Kanun ile verilmiş yetki ve sınırlar aşılmak suretiyle idari yaptırım niteliğinde bir düzenleme yapıldığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Daire kararının, Kurul Kararının 10. maddesinin 2. fıkrası yönünden bozulması gerektiği oyuyla, kararın bu kısmına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
