
Esas No: 2018/8327
Karar No: 2022/1099
Karar Tarihi: 07.02.2022
Danıştay 6. Daire 2018/8327 Esas 2022/1099 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/8327 E. , 2022/1099 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/8327
Karar No : 2022/1099
TEMYİZ EDENLER (DAVACILAR): 1-… 2-…
VEKİLLERİ :Av. … Av. …
KARŞI TARAF(DAVALI): … Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av.
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı davanın reddine ilişkin kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolunda … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Silivri ilçesi … Köyü … Mahallesi sınırları içerisindeki … ada … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda yapılan parselasyon işlemi sonucunda davacıya bulunduğu yer dışında … ada … sayılı taşınmazın tahsis edilmesine ilişkin işleminin kaldırılması istemiyle 21.10.2016 tarihinde yapılan başvurunun parselasyon işlemine askı süresi içerisinde itiraz edilmediğinden talebin değerlendirilemeyeceği yolunda … tarihli, … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacı tarafça, üzerinde değişik tür ve sayıda ağaç ve bitkinin bulunduğu … ada … sayılı kadastral parselin yapılan parselasyon sonucunda … sayılı imar adasında kalmasına rağmen kendilerine yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak … sayılı imar adasında tahsis yapılmayıp … ada imar adasında … sayılı parselden tahsis yapıldığı, bu şekilde İmar Kanununun 18 inci Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesindeki dağıtım esaslarının dikkate alınmadığının iddia edildiği, İmar Kanunu 18. madde uyarınca yapılan parselasyon işleminin dayanağı olan ve dava konusu edilmeyen 1/1000 ölçekli uygulama imar planında davacılara ait kadastral parselin çok büyük kısmının park ve yol alanında, nispeten küçük bir kısmının ise … sayılı imar adası içerisinde kalması, davacının … sayılı imar adası içerisinde kalan yerinin uygulama imar planı notlarındaki minimum parsel büyüklüğü altında olması nedeniyle bu yerin hisseli olarak tahsisinin hukuken mümkün bulunmaması ve davacının kadastral parselinin bitişiğindeki parselde plana göre korunması mümkün bulunan yapının bulunması hususları hep birlikte dikkate alındığında; davacıların … ada … sayılı kadastral parselinden yasal sınırlar içerisinde olan düzenleme ortaklık payı (DOP) kesintisi yapıldıktan sonra geriye kalan 959,60 m2'lik yerin teknik ve hukuki nedenlerle aynı yerden değil çok yakında bulunan tek ve bağımsız, yapı yapmaya elverişli … ada … sayılı imar parselinden tahsisine ilişkin parselasyon işleminde ve parselasyon işlemine yapılan itirazın reddine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Keşif ve bilirkişi incelmesi yapılmadan karar verildiği, üzerinde koruluk olan davacılara ait taşınmazın dağıtım sonucu üçüncü şahsa verildiği, parselasyon işleminin İmar Yasasına aykırı olduğu bu nedenlerle davanın reddine ilişkin karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :Davacıya ait … ada … sayılı kadastral parselin de içesinde bulunduğu İstanbul ili, Silivri ilçesi …-… Mahallelerine ilişkin olarak 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine göre Silivri Belediyesi Encümenin … tarihli, … sayılı kararı ile kabul edilerek İstanbul Büyükşehir Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı karar ile onaylanan parselasyonun, 28.06.2016-28.07.2016 tarihleri arasında askı ve ilan işlemlerinin yapıldığı, davacıya eski kadastral parselinin dışında … ada … sayılı parselde yer verilmesi üzerine parselasyon işleminin kaldırılması istemiyle 21.10.2016 tarihinde davalı idareye yapılan başvurunun davalı belediye Plan ve Proje Müdürlüğü'nce … tarihli, … sayılı işlem ile parselasyon işlemine askı süresi içerisinde itiraz edilmediğinden talebin değerlendirilemeyeceğinin davacıya bildirilmesi üzerine anılan işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
İşlem tarihi itibariyle yürürlükte olan şekliyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinde; "İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.” hükmü yer almaktadır.
İşlem tarihinde yürürlükte olan İmar Kanununun 18. maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "Düzenleme Sahalarının Tesbiti Esasları" başlıklı 5. maddesinde: "Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, belediye encümeni kararı ile; dışında valilikler, il idare kurulu kararı ile; 5 yıllık imar programlarında öncelik tanımak ve beldenin inkişaf ve ihtiyaç durumuna göre, yeterli miktarda arsayı, konut yapımına hazır bulunduracak şekilde düzenleme sahalarını tesbit etmek ve uygulamasını yapmak mecburiyetindedir. Konut yapımına hazır arsa sayısının, bir önceki yıl verilen inşaat ruhsatından az olmamasına dikkat edilir. Belirlenen düzenleme sahası bir müstakil imar adasından daha küçük olamaz. Ancak, imar adasının büyük bir kısmının imar mevzuatına uygun bir şekilde teşekkül etmiş olması nedeniyle, yeniden düzenlemesine ihtiyaç bulunmaması ve diğer kısmında birkaç taşınmaz malın tevhid ve ifraz yoluyla imar plânı ve imar mevzuatına uygun imar parsellerinin elde edilmesinin mümkün olduğu hallerde, adanın geri kalan kadastro parselleri müstakil bir imar düzenlenmesine konu teşkil edebilir." kuralına, "İmar Parsellerinin Oluşturulması ve Dağıtımındaki Esaslar" başlıklı 10. maddesinde; "İmar parsellerinin oluşturulması ve dağıtımında aşağıdaki esaslar dikkate alınır:
a. Düzenlemeyle oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisi sağlanır.
b. Plan ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesi sağlanır.
c. Mal sahibine tahsis edilen miktarın bir imar parselinden küçük olması veya diğer teknik ve hukuki nedenlerle müstakil imar parseli verilmemesi halinde, İmar parselasyon planları ve imar durumu belirlenmiş düzenleme alanlarında yapılacak binaların toplam inşaat alanı veya bağımsız bölüm adetleri belirtilen imar iddiaları veya parselleri, kat mülkiyetine esas olmak üzere hisselendirilebilir." kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anılan Yasa hükümlerinin ve Yönetmelik kurallarının birlikte değerlendirilmesinden, parselasyon işlemiyle, imar planı, plan raporu ve ilgili yönetmeliğe göre, imar adasının tüm biçim ve boyutu, yapı düzeni, inşaat yaklaşma sınırı ve bahçe mesafeleri, yapı yüksekliği ve derinliği, yerleşme yoğunluğu, taban alanı ve kat alanı katsayısı, arazinin kullanma şekli, mülk sınırları, mevcut yapıların durumu göz önüne alınmak suretiyle üzerinde yapı yapmaya elverişli imar parseli oluşturulmasının amaçlandığı, uygulamayla birlikte düzenleme sınırı içerisinde bulunan yol, yeşil alan gibi kamusal alanların bedelsiz olarak kamuya kazandırılması için imar parsellerinde oluşacak değer artışı karşılığı olarak belirlenen düzenleme ortaklık payı oranında taşınmazlardan kesinti yapılabileceği anlaşılmaktadır.
Parselasyon işleminin yapılacağı alanı belirleyen düzenleme sınırı, süreç içerisinde yapılacak düzenleme ortaklık payı, kamu ortaklık payı kesintisi gibi mülkiyet hakkı ile doğrudan ilgili diğer işlemlerde belirleyici niteliğe sahip bir işlemdir. Uygulama imar planları kapsamında kalan taşınmazların etaplar halinde imar uygulamasına tabi tutularak parsel oluşturulabileceği kabul edilebilir ise de; söz konusu etapların belirlenmesinde mekansal bütünlüğe dikkat edilmesi, yapılacak kesintiler düşünüldüğünde etapların orantılı büyüklüklere sahip olması, anılan hususların sağlanamaması halinde ise teknik ve hukuki gerekliliklerin ortaya konulması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, dosya içeriğinde dava konusu parselasyon işleminde düzenleme sınırını gösteren parselasyon planının bulunmadığı, yerinde keşif ve bilirkişi incelmesi yaptırılmadan karar verildiği, … Bölge İdare Mahkemesinin … tarihli E: … sayılı ara kararına davalı Silivri Belediye Başkanlığı tarafından verilen … tarihli … sayılı cevap yazısında, düzenleme alanında İmar Kanunu 15. ve 16. madde uygulaması yapılan taşınmazların tekrar kesintiye uğrayacağından bahisle parselasyon işleminde düzenleme sınırı dışında bırakıldığı, davacıya kadastral parselinden yer verilmemesine teknik zorunluluk olarak gerekçe gösterilen … ada … sayılı parseldeki evin yapı ruhsatının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu parselasyon işleminde, gerek düzenleme sınırının tespiti gerek davacının kadastral parselinin bulunduğu yerden yer verilmemesinin teknik ve zorunlu nedenlerinin bulunup bulunmadığı hususları yönünden eksik inceleme ile karar verildiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda İdare mahkemesince, yerinde yaptırılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu parselasyon işleminin, işlem tarihinde yürürlükte olan İmar Kanununun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin parselasyonda düzenleme sınırı ile ilgili 5. maddesine uygun olarak düzenleme sınırının geçirilip geçirilmediği, anılan Yönetmeliğin 10.maddesinde düzenlenen imar parsellerinin oluşturulması ve dağıtımındaki esaslar gereğince davacıya kadastral parselinin bulunduğu yerden yer verilip verilemeyeceği, aynı yerden yer verilemeyecek ise bunun için teknik ve zorunlu sebeplerin bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılarak elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, davanın reddine ilişkin mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 07/02/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
