9. Hukuk Dairesi 2015/13251 E. , 2018/3581 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20/02/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü yapılan tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmediğinden incelenmenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin, davalıya ait işyerinde pasta ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini ve işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek; kıdem ve ihbar tazminatları ile maaş, fazla mesai, yıllık izin ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; zamanaşımı itirazında bulunarak, davacının işten ayrıldığını ve herhangi bir alacağının bulunmadığı savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde taraflarca temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Mahkemece yerinde gerekçelerle; davacı işçinin, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği kabul edilmiştir.
Ancak, iş sözleşmesini fesheden tarafın, feshi haklı bir nedene dayansa dahi ihbar tazminatına hak kazanamayacağı gözetilmeksizin, ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır.
3- Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta davacı aylık net 1.610 TL ücret ile çalıştığını iddia etmektedir. Davalı ise davacının ücretinin bordrolardaki kadar olduğunu savunmaktadır.
Bilirkişi raporunda, iddia ve savunma doğrultusunda seçenekli hesaplama yapılmış olup, mahkemece; davacının bordrolarda belirtilen ücret miktarı ile çalıştığı kabul edilmiştir.
Davacı tanıklarının tamamı ile davalı tanıklarından Sinan işyerinde ücretlerin bir kısmının bankaya yatırıldığını, kalanının ise elden ödendiğini beyan etmektedir.
Davacının kıdemi ve tanık beyanları dikkate alındığında bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıkmaktadır.
Bu nedenle Mahkemece, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda; davacının yaptığı iş, kıdemi ve davalı işyerinin özellikleri belirtilerek, işçi ve işveren kuruluşları ile ilgili odalardan emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve dosyadaki diğer bilgi ve belgeler ile bir değerlendirmeye tabi tutularak, davacının ücret miktarı belirlenmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi de hatalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 20/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.