9. Hukuk Dairesi 2018/1355 E. , 2018/3565 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti, sosyal yardımlar (yol parası, yemek parası, sosyal yardım ve kıdem zammı) ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 19.03.2005-05.06.2008 tarihleri arasında davalı ... A.Ş.’ye ait gemilerde usta gemici olarak çalıştığını, iş akdini dava dışı ... ile yaptığını, sigorta ve maaş işlemlerinin de bu Şirket tarafından yürütüldüğünü, ... personeli olarak çalışacağını düşünerek sınav ve mülakatlara girdiğini, halbuki ... personeli ile aynı işte çalıştıklarını, uzmanlık ve teknolojik gereklilik olmamasına rağmen asıl işi bölerek muvazaalı alt işverenlik ilişkisi kurulduğunu, dava dışı ... işçisi gibi gösterildiğini, bu konudaki girişimleri nedeniyle uğradığı baskılara direnmesi nedeniyle 03/06/2008 tarihinde işten çıkarıldığını, hizmet alım sözleşmelerinin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğundan başlangıçtan itibaren asıl işveren davalı ... A.Ş.’nin işçisi kabul edilip eksik ödemelerin tahsilinin gerektiğini iddia ederek ücret alacağı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile sosyal yardım (yol parası, sosyal yardım, yemek parası, kıdem zammı) alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 19.03,2005-05.06.2008 tarihleri arasında müvekkili Şirketin gemi hizmetleri alımı için açtığı ihale kapsamında ... ile akdedilen hizmet alım sözleşmesi gereğince ... A.Ş. işçisi olarak müvekkili şirkete ait gemilerde çalıştığını, davacının işvereninin dava dışı ... A.Ş. olup, müvekkili Şirketi ile ... A.Ş. arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğu iddiasının mahkemece değerlendirilemeyeceği gibi davacının ... A.Ş. ile imzaladığı iş sözleşmesinin dayanağının muvazaalı olduğunun ileri sürülmesinin MK.2 maddesindeki iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, davacının müvekkili şirkete ait gemilerde ... İş Kanunu"na tabi olarak çalıştığından dava konusu uyuşmazlıkta uygulanması gereken ... İş Kanunu"nda alt işveren- asıl işveren ilişkisi yönünden bir düzenleme bulunmadığından olayda uygulanması gereken Borçlar Kanunu’nda muvazaa halinde alt işveren işçisinin baştan itibaren asıl işveren işçisi olarak işlem görmeleri gerektiğine ilişkin İş Kanunu’nun 2/7. maddesine benzer bir düzenleme bulunmadığından, davacının başlangıçtan itibaren müvekkili ... A.Ş.’nin işçisi olduğu iddiasının dinlenemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak benzer mahiyette ... 4. İş Mahkemesi’nden verilmiş olan 2006/505 Esas 2011/76 Karar sayılı ilam Yargıtay 9 HD" nin 2011/46808 Esas, 201230226 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, bozma gerekçesinde "... Somut olayda davacılar ..."nun yaptığı hizmet alım ihalesi ile davalı ... işçisi olarak işe alınıp, ..."ya ait gemilerde gemiadamı olarak çalışmışlardır. ... şirketinin bir kısım işçileri ... Sendikası üyesi ve ..."den yararlanmaktadır. Davacıların sendikaya başvurup üye olmadıkları ve dayanışma aidatı da ödemediklerine göre sendikalı işçiler gibi ücret almaları beklenemez. Kaldı ki ... İş Kanunu"nda asıl işveren-alt işveren ilişkisi yönünden hüküm bulunmamakta olup, muvazaa konusunda Borçlar Kanunu hükümleri uygulanmaktadır. Dosya içeriğine göre davacı ile aynı statüde çalışan sendika üyesi olmayan işçiler arasında ücret konusunda bir ayrım yapıldığı da ispat edilemediğinden, davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir." Denildiği, bu hükme karşı ... 4. İş Mahkemesince direnme kararı verilmiş olup, temyiz edilen bu karar hakkında HGK tarafından bir karar verilmiş olmadığı, dosya kapsamında yer alan ücret hesap pusulalarında sendika aidatı kesintisinin yapılması, ibraz edilen emsal bordrolara göre de aynı işi yapan işçiler arasında ücret farkının olduğunun bilirkişi tarafından tespit edilerek hesaplanması nedeniyle eşit işe eşit ücret verilmesi gerektiği kanaatiyle, tespit edilen farkların alacakların zamanaşımına uğrayan kısımları dışlanmak suretiyle hesaplanana fark alacakların tahsili gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta; davacı, dava dışı ... ile davalı ... A.Ş. arasında muvazaalı ilişki olduğundan bahisle kendisinin ... A.Ş.’nin işçisi kabul edilip, bu nedenle eksik olan bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davacının, daha önce davalılar arasında muvazaalı ilişki olduğu iddiasını da içeren aynı çalışma dönemine ilişkin ... A.Ş. ve dava dışı ... aleyhine bir kısım işçilik alacaklarının tahsili için ... 3. İş Mahkemesi’nin 2008/377 esasına kayden dava açtığı ve bu davada ... işçisi kabul edilerek yapılan hesap raporuna itibarla sonuca gidildiği ve kararın bu yönüyle de kesinleştiği görülmüştür.
Kesin hüküm itirazı, davanın her aşamasında ileri sürülebilir ve mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınır.
Bu durumda Mahkemece söz konusu kesin hükmün varlığına rağmen yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, kararın salt bu nedenle bozulması gerekmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.