8. Hukuk Dairesi 2015/23335 E. , 2016/1171 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
S.. K.. ve müşterekleri ile Hazine aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kabulüne dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen ... gün ve .... sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, karayolu kamulaştırma kapsamında bulunan, tapusuz taşınmaz üzerindeki 2 katlı binanın vekil edenlerine ait olduğunu ileri sürerek, müvekkilleri adına tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne, davacı sıfatı kalmadığından davacı S.. K.. hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu yer üzerindeki binanın davacılar tarafından yapıldığı, taşınmazın karayolu kamulaştırma alanında kaldığı belirlendiğine göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; mahkemece hüküm fıkrasında alınması gerekli harçtan peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.210,38 TL harç ile karar tarihindeki tarife uyarınca belirlenen 7.263,64 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Dava; muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir.
Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur(4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukuku"nda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK 722,
.//..
724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir.
Somut olayda; mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Eldeki dosyanın davalısı ..."dir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca ... harçtan muaf olduğu halde yazılı şekilde bakiye harcın davalıdan alınmasına karar verilmesi de doğru değildir.
Bundan ayrı; dava dilekçesinde dava değeri 20.000 TL olarak gösterilmiş, keşif sırasında muhdesatın 66.000 TL. değerinde olduğu belirlenmiştir. Ne var ki, eksik harç davacı tarafça tamamlanmamıştır. O halde; mahkemece harcı yatırılan dava dilekçesindeki değer üzerinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı lehine 2.400 TL vekâlet ücreti takdir ve tayin edilmesi gerekirken, harcı ikmal edilmeyen muhdesat değeri dikkate alınarak yazılı şekilde avukatlık ücretine hükmedilmesi isabetli olmamış ise de bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan bu hususların yeniden yargılamayı gerektirmediği gözetilerek; hükmün 1, 4 ve 5. fıkralarındaki "... D.. K.."ya aidiyetinin tespitine, alınması gereken 4.551,93 TL harçtan peşin alınan 341,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.210,38 TL harcın davalıdan alınarak ..."ye gelir kaydına, davacı D.. K.. kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 7.263,64.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı D.. K.."ya ödenmesine...""ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, bunun yerine 1. fıkrasına ""...Davacı D.. K.. tarafından yapıldığının tespitine..." 4.fıkrasına "....... harçtan muaf olduğundan eksik harcın alınmasına yer olmadığına...", 5. fıkrasına "...Davacı D.. K.. kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarıca dava dilekçesindeki değer üzerinden belirlenen 2.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı D.. K.."ya ödenmesine..."" cümlelerinin yazılmasına, hükmün 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla HMK"nun 304. maddesi (1086 sayılı HUMK"nun 438/7. fıkrası) gereğince düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.