Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2019/5580
Karar No: 2022/600
Karar Tarihi: 08.02.2022

Danıştay 8. Daire 2019/5580 Esas 2022/600 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/5580 E.  ,  2022/600 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2019/5580
    Karar No : 2022/600

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- … Birliği
    VEKİLİ : Av. …
    2- … Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, sahibi ve mesul müdürü olduğu … Eczanesini muvazaalı işlettiğinden bahisle 6643 sayılı Kanun'un 30/c maddesi uyarınca hakkında 180 gün süre ile sanat icrasından men cezası verilmesine ilişkin TEB 1. Bölge İstanbul Eczacı Odası Haysiyet Divanı’nın … tarih ve … sayılı kararı ile anılan kararın aynen kabul ve tasdik edilmesine ilişkin Türk Eczacılar Birliği Yüksek Haysiyet Divanı'nın … tarihli ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı eczacının yüklü miktarlarda depolardan ilaç alarak soruşturmada ismi geçen 4 eczaneyle ilaç takası yaptığı, eczaneye ait banka hesap ekstreleri incelendiğinde, davacının şahsi hesabına her ay düzenli olarak para aktarıldığı, davacının da içinde bulunduğu bazı eczanelerin ilaç alımlarını tek elden yaptıkları, aynı ecza deposuyla çalıştıkları, eczanelerin banka hesaplarından eczacıların şahsi hesaplarına her ay düzenli olarak maaş olduğu düşünülen eşit miktarlarda para akışı olduğu, … isimli şahsın kızının isminin … olduğu (eczanenin ismi de …) davacının reçete karşılamakla ilgili temel birtakım hususları bilmesi gerekirken bilmediği hususları gözönünde bulundurulduğunda davacının … Eczanesini muvazaalı olarak işlettiği kanaatine varıldığından, davacının eczanesini mevzuata aykırı işlettiğinden bahisle 6643 sayılı Yasa'nın 30/c maddesi uyarınca hakkında 180 gün süre ile sanat icrasından men cezası verilmesine ilişkin İstanbul Eczacı Odası Haysiyet Divanı kararının aynen kabul ve tasdik edilmesine ilişkin Türk Eczacılar Birliği Yüksek Haysiyet Divanı'nın … tarihli ve … sayılı kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Bölge İdare Mahkemesince yeterli inceleme yapılmaksızın ve sunulan deliller incelenmeksizin karar verildiği, davacı hakkındaki idari işlemlerin Eczacı …'a ait … Eczanesi çalışanları … ve …'un işten çıkarılmaları akabinde 11/08/2014 tarihinde İstanbul Eczacı Odası'na verdikleri şikayet dilekçesindeki mesnetsiz iddialara dayandığı, davacının eczanesini muvazaalı olarak birlikte işlettiği iddia edilen …'nın hiçbir zaman davacının çalışanı olmadığı, adı geçenin Eczacı …'in yanında çalıştığı, bununla birlikte Eczacı …'in sözkonusu muvazaa iddialarının dışında tutulduğu, muvazaaya gerekçe olarak davacının da içinde bulunduğu dört eczanenin ecza depolarından tek elden alım yaparak ilaç takası yaptıkları, eczaneye ait banka hesabından şahsi hesaplarına her ay düzenli olarak maaş olduğu düşünülen eşit miktarlarda para akışı olduğu, davacının eczanesinin ismi ile … isimli şahsın kızının isminin masal olduğu, davacının reçete karşılamakla ilgili temel birtakım hususları bilmediği gösterilmekle birlikte; aynı il sınırları içinde bulunan eczaneler arasında takas yapılmasına hukuken bir engel bulunmadığı, davacının kredi kartı ve diğer ödemelerinin yapılabilmesi amacıyla eczane hesabından davacının şahsi hesabına para aktarıldığı, gayet doğal bir husus olan bu durumun muvazaa gerekçesi olarak izahının mümkün bulunmadığı, davacının GNL vb. bir takım uzun şifreleri bilmemesinin eczanenin işleyişi hakkında bilgi sahibi olmadığı şeklinde yorumlanamayacağı, davacının yapılan tüm denetimlerde eczanesinin başında bulunduğu, eczane ile ilgili tüm fatura ve kontratların davacı adına olduğu, soruşturmanın objektif kriterler çerçevesinde somut bilgi ve belgelere dayalı olarak yürütülmediği, nitekim aynı somut işlemden kaynaklı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından alınan muvazaa kararına karşı açılan davada Danıştay Onuncu Dairesi'nin 16/10/2018 tarih ve E:2018/1732; K:2018/2556 sayılı kararı ile "... İnceleme konusu olayda, muvazaa olduğu hususunun objektif bilgi ve belgelere dayandırılmadığı, başka bir anlatımla muvazaa iddiasının kanıtlanamaması karşısında, dava konusu işlemde ve temyize konu bölge idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır." şeklinde değerlendirme yapılarak … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin aksi yöndeki kararının bozulduğu, aynı somut işlemden kaynaklanan işbu dava dosyası hakkında yapılacak temyiz incelemesinde anılan hususların gözetilmesi gerektiği belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesince verilen ret kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı … Eczacı Odası tarafından, davacıya muvazaa nedeniyle verilen disiplin cezasının somut belge ve bilgilere dayandığı, davacı ile aynı anda ihbarda bulunulan diğer eczaneler hakkında da gerekli denetim ve inceleme yapılarak ceza tesisi yoluna gidildiği, şikayetli eczanelerin merkezinde bu eczaneler ile olağan dışı ilişki ve bağlantılar kuran … isimli kişinin yer aldığı, anılan şahsın sözkonusu eczaneleri tek elden yönettiği, hesaplarını kontrol ettiği, ilaç alımlarını tek elden yaptığı, sistemi işletebilmek için adı geçen ve eşinin belirtilen eczanelerde dönüşümlü olarak çalıştıkları, bu kapsamda ...'nın davacının eczanesinde de 8 yıl çalıştığı, İlaç Takip Sisteminin etkin olarak işleyebilmesi ve çeşitli hastalıklara ait tanı numaralarının sisteme doğru girilebilmesi için, GLN vb. numaraların önemli olduğu, eczane pratiği ve işletmesi açısından önemli olmadığı şeklindeki açıklamaların gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
    Davalı Türk Eczacıları Birliği tarafından; … ve …'un avukatları aracılığıyla … Eczacı Odası'na yaptıkları şikayet üzerine beş eczane hakkında yapılan inceleme ve denetlemelerde, davacının eczanesinin de içinde olduğu beş eczanenin tek elden idare edildiği, bu sistemin kurucusunun bir eczacı olduğu ve bu durumun şikayet edilenler tarafından kabul edildiği, davacının hesabına düzenli olarak para yatırıldığı, depolardan yüklü miktarda ilaç alınarak tek elden dağıtıldığı ve takas yapıldığı, birbirinden çok farklı yerdeki eczanelerin muhasebecisinin aynı kişi olduğu, eczanelerin tüm idari ve mali işlemelerinin ... adlı kişi tarafından yürütüldüğü, kontrolün sağlanabilmesi için ...'nın eşinin belirtilen eczanelerde dönüşümlü olarak çalıştığı, konu ile ilgili olarak diğer eczacılar hakkında verilen disiplin cezalarına karşı açılan davaların ve istinaf başvurularının ret ile sonuçlandığı belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Eczacı kalfaları … ve …'un vekilleri Av. … vasıtasıyla … Eczacı Odasına verdikleri 11/08/2014 tarihli dilekçeyle, aralarında davacının da bulunduğu bazı eczacıların (İstanbul İlinde bulunan … Eczanesi, … Eczanesi, … Eczanesi, … Eczanesi, … Eczanesi isimli eczanelerin sahipleri olarak görünen şahısların) muvazaa yaptıklarını, anılan eczacıların birbirleriyle Eczacı …'nun düzenlediği felsefe toplantılarında tanıştığı, ... isimli şahsın aralarında davacıya ait görünen de dahil olmak üzere birçok eczanenin gerçek sahibi olduğunu, bu eczanelerin tek elden idare edildiğini, ilaç alımlarının da tek elden yapılarak bilahare eczaneler arasında paylaşıldığını, tüm eczanelerin parasal hesaplarını ...'nın yaptığını, eczacıların hesaplarına düzenli para yatırıldığını, eczacıların genelde eczanelerinde olmadıklarını ifade ettikleri, sonuç olarak da adı geçen beş eczaneden biri olan davacıya ait … Eczanesinin muvazaalı işletildiği kanaatine varılarak … Eczacı Odası Haysiyet Divanının … tarihli ve … sayılı kararı ile davacının 180 gün meslekten men cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın da Türk Eczacılar Birliği'nin … tarihli ve … sayılı kararı ile onanması üzerine, görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    6643 sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanunu'nun 20. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; "Kanun haricinde menfaat temin etmek maksadı ile gerek aza gerek meslek mensupları ile başka şahıslar arasında gizli anlaşmalar yapılmasına ve muvazaa yolu ile müesseseler kurulmasına mani olmak" Eczacı Odaları İdare Heyetlerinin görevleri arasında sayılmış, anılan Kanun'un 30. maddesinde; "Haysiyet Divanının odaya girmiyen veya bu kanunun kendisine tahmil ettiği diğer vecibeleri yerine getirmiyenler ile evrakı kendisine tevdi edilen azanın meslek adap ve haysiyetine aykırı olan fiil ve hareketlerinin mahiyetine göre: a) Yazılı ihtar, b) Fiilin işlendiği tarihteki oda yıllık aidatının dört katından onbeş katına kadar para cezası, c) Üç günden 180 güne kadar sanat icrasından men, d) Bir bölgede üç defa sanat icrasından memnuiyet cezası almış olanları o mıntakada çalışmaktan menetmek cezalarını verebileceği, haysiyet divanlarının bu cezaların verilmesinde sıra gözetmeksizin takdir hakkını kullanabilecekleri, ancak (c) fıkrasına göre muvakkaten sanat icrasından menedilen azanın eski fiil ve hareketlerinin tekerrürü dolayısiyle yeniden sanat icrasından menedilmeleri icabettiği takdirde bu fıkrada yazılı cezanın azami haddi verileceği, oda haysiyet divanlarının, kendilerine intikal eden dosyaları azami üç ay içerisinde karara bağlamak zorunda oldukları", 31. maddesinin ikinci fıkrasında; "Cezalandırma halinde karar aleyhinde itiraz vakı olmasa dahi geçici olarak sanattan veya bir bölgede çalışmaktan men kararlarının İdare Heyeti Başkanlığınca Yüksek Haysiyet Divanına gönderileceği, bu hususlara mütedair olan kararların Yüksek Haysiyet Divanının tasdikiyle tekemmül edeceği", 45. maddesinde; "Yüksek Haysiyet Divanının, Bölge Haysiyet Divanlarından gelecek evrakı ve kararları inceledikten sonra uygun gördüğü takdirde ya aynen veya tadilen kabul ve tasdik edeceği, mahallince verilen kararları uygun bulmazsa bu husustaki mütalaasiyle birlikte dosyaları ilgili Haysiyet Divanına iade edeceği.", Türk Eczacıları Deontoloji Tüzüğü'nün 11. maddesinde ise; "Eczacının, muvazaa yoluyla tıp mensubu olan veya olmayan kişilerle açık veya gizli anlaşma yaparak eczane veya ecza dolabı açamayacağı" hükmüne yer verilmiştir.
    6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun'un 2. maddesinde; "Türkiye Cumhuriyeti hudutları içinde eczacılık yapabilmek için Türkiye eczacı mektep veya fakültelerinden diplomalı olmak gerektiği", 5. maddesinde; "Serbest eczanelerin, eczacılık yapma hakkını haiz bir eczacının sahip ve mesul müdürlüğünde yönetmelikte belirlenen belgelerle il sağlık müdürlüğünce düzenlenmiş ve valilikçe onaylanmış bir ruhsatname ile açılacağı", 6. maddesinde; "Muvazaalı olarak eczane açıldığının tespiti halinde ruhsatnamenin iptal edileceği ve eczacının beş yıl süreyle eczane açamayacağı, muvazaanın eczacılar arasında yapılmış olması halinde eczane açma yasağının hepsi hakkında uygulanacağı" hükmü yer almıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dava konusu olayda; davacının sahibi ve mesul müdürü olduğu İstanbul Ataşehir'deki … Eczanesi de dahil olmak üzere …, …, … ve … Eczanelerinin muvazaalı olarak işletildiği iddiasıyla eczacı kalfaları ...ve ...vekili tarafından 11/08/2014 tarihinde … Eczacı Odası Başkanlığı'na şikayet dilekçesi verildiği, Oda Yönetim Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile davacının eczanesinin de aralarında bulunduğu eczanelerde denetim yapıldığı, davacının imzasının bulunduğu … tarih ve … sayılı Denetleme Tutanağı'nda; denetime başlandığında davacının eczanede olduğu, bilgisayar kayıtlarının incelendiği, takas ve SGK işlemlerine yönelik çıktı alındığı, hesap hareketlerinin incelendiği ve diğer rutin kontrollerin yapıldığı hususlarının tespit edildiği, davacının imzasının bulunduğu 26/12/2014 tarihli Görüşme Tutanağınsa ise; eczanesi ve çalışanlarına ilişkin sorulan sorulara cevap verdiği, ilaç bitim tarihlerinin hastaların istekte bulunmaları nedeniyle kendilerine hatırlatıldığı, Eczacı …'nu yazlık komşusu olması ve felsefe grubundan tanıdığını, toplu alım halinde depolardan daha uygun ilaç alımı mümkün olduğundan diğer dört eczane ile toplu ilaç alımı ve akabinde takas yoluyla paylaşım yaptıklarını ifade ettiği, Eczacı Odası tarafından … tarih ve … sayılı yazı ile istenilen 2012, 2013, 2014 yılı SGK ödemelerinin yattığı banka hesap dökümü ile POS cihazının bağlı bulunduğu 2012, 2013, 2014 yılı banka hesap dökümlerinin davacı tarafından Oda'ya teslim edildiği, dosya kapsamında ... ve/veya eşinin davacının eczanesinde çalıştığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, dava konusu Oda kararında da belirtilen yönde bir tespit bulunmadığı, davacının anılan hesaplar aracılığıyla kira, kredi kartı, telefon, vb. harcamalarına ilişkin ödemeler yaptığı anlaşılmaktadır.
    Bu halde anılan incelemelerde yer verilen tespit ve iddiaların davacının muvazaalı eczane işlettiği hususunu objektif bilgi ve belgeler ile her türlü şüpheden uzak bir şekilde kanıtlamaya yeterli olmadığı, temel insan haklarından olan çalışma hakkının kanunda gösterilen somut delillere dayanmadan çeşitli varsayımlardan hareketle kanaate dayalı olarak sınırlandırılamayacağı dikkate alındığında, davacıya 180 gün meslekten men cezası verilmesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
    Bu itibarla, davanın reddi yönündeki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
    4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 08/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi