
Esas No: 2019/14390
Karar No: 2022/1283
Karar Tarihi: 09.02.2022
Danıştay 6. Daire 2019/14390 Esas 2022/1283 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2019/14390 E. , 2022/1283 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/14390
Karar No : 2022/1283
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …
VEKİLLERİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Bursa İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında "rekreasyon ve spor alanı" kullanımına ayrıldığı halde kamulaştırılmayarak hukuki olarak el atıldığından bahisle 15.000,00-TL (ıslah sonrası 475.669.56-TL) kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; davanın kabulü yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 01/11/2016 tarih ve E:2016/8726, K:2016/6589 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 17/10/2018 tarih ve E:2018/4890, K:2018/8074 sayılı kararıyla bozulması üzerine bozma kararına uyularak, dava tarihinde yürürlükte olan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı kapsamında "rekreasyon ve spor alanı" olarak belirlenen imar planından kaynaklanan kısıtlama nedeniyle taşınmazın kullanılamadığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın tazmini istemli iş bu davanın 07.01.2015 tarihinde açıldığı, rekreasyon ve spor alanı kullanımı içeren plan değişikliğinin ise, Osmangazi Belediye Meclisi'nin … tarih ve … sayılı kararıyla uygun bulunduğu, Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nin … tarih ve … (pl … değişiklik No: …) sayılı kararıyla onaylandığı nazara alındığında imar planının onayından itibaren en az beş yıllık sürenin geçmemiş olduğu, imar planında belirlenen rekreasyon alanlarında belli koşullarda yapılaşmaya izin verilmiş olması karşısında, kamu menfaatlerinin gerekliliği ile kişi yararı arasındaki adil dengeyi bozan ölçüsüz bir yükün davacılara yükletildiğinden söz edilemeyeceği gibi imar planının onayından itibaren en az beş yıllık sürenin geçmemiş olduğu, dava konusu taşınmazın kamulaştırmasını gerektirir bir kısıtlılığın ve hukuki el atmanın söz konusu olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Taşınmazın 11.10.2001 tarihli planda da, 17.06.2015 tarihli planda da TEAŞ alanında kaldığı, yerel Mahkemenin hasım düzeltme kararı vererek, davayı TEİAŞ'a karşı sürdürmesi gerektiği, davanın açılmasına Osmangazi Belediyesi'nin sebebiyet verdiği, davanın reddi halinde dahi yargılama giderleri ile vekalet ücretinin Osmangazi Belediyesi'ne yükletilmesi gerektiği belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Bursa İli, Osmangazi İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza hissesi oranında malik olan davacılar tarafından, söz konusu taşınmazın uygulama imar planında "Rekreasyon ve Spor alanı" ve "Yol" olarak belirlendiği ve aradan uzunca bir süre geçmesine karşın kamulaştırma yapılmayarak hukuken el atıldığından bahisle 15.000,00-TL (ıslah sonrası 475.669.56-TL) kamulaştırmasız el atma bedelinin yasal faiziyle birlikte tazmini istemi ile bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinde: "Belediyeler; imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlarlar. Beş yıllık imar programlarının görüşülmesi sırasında ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarının temsilcileri görüşleri esas alınmak üzere Meclis toplantısına katılır. Bu programlar, belediye meclisinde kabul edildikten sonra kesinleşir. Bu program içinde bulunan kamu kuruluşlarına tahsis edilen alanlar, ilgili kamu kuruluşlarına bildirilir. Beş yıllık imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerleri ilgili kamu kuruluşları, bu program süresi içinde kamulaştırırlar. Bu amaçla gerekli ödenek, kamu kuruluşlarının yıllık bütçelerine konulur.
İmar programlarında, umumi hizmetlere ayrılan yerler ile özel kanunları gereğince kısıtlama konulan gayrimenkuller kamulaştırılıncaya veya umumi hizmetlerle ilgili projeler gerçekleştirilinceye kadar bu yerlerle ilgili olarak diğer kanunlarla verilen haklar devam eder." hükmü yer almaktadır.
3194 sayılı İmar Kanununun 04.07.2019 tarihli değişiklikle getirilen "İmar planlarında umumi hizmetlere ve kamu hizmetlerine ayrılan yerler" başlıklı 13. maddesinde; "Özel hukuk kişilerinin mülkiyetinde olup uygulama imar planında düzenleme ortaklık payına konu kullanımlarda yer alan taşınmazlar;
a) Bu kullanımlardan umumi hizmetlere ayrılan alanlar öncelikle 18 inci maddeye göre arazi ve arsa düzenlemesi yapılarak,
b) 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında sırasıyla, ilgisine göre Hazine veya ilgili idarelerin mülkiyetindeki taşınmazlar ile trampa yapılmak veya satın alınmak suretiyle, ilgili kamu kurum ve kuruluşunca kamulaştırılarak kamu mülkiyetine geçirilir.
Düzenleme ortaklık payına konu kullanımlardan yol, meydan, ibadet yerleri, park ve çocuk bahçeleri hariç olmak üzere yapı yapılabilecek diğer alanlarda; alanların kamuya geçişi sağlanıncaya kadar maliklerinin talebi hâlinde ilgili kamu kuruluşunun uygun görüşü alınarak plandaki kullanım amacına uygun özel tesis yapılabilir.
İlgili mevzuat uyarınca hiçbir şekilde yapı yapılamayacak alanlarda muvakkat da olsa yapı yapılmasına izin verilmez. Mevcut yapılar kamulaştırılıncaya kadar korunabilir. Bu alanlarda beş yıllık imar programı süresi içinde, birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerine göre işlem tesis edilerek parsel, kamu mülkiyetine geçirilmek zorundadır. Bu süre en fazla bir yıl uzatılabilir.
Parsel maliklerinin hisselerini idareye hibe etmeleri veya bedelsiz devretmeleri durumunda, idare devir işlemlerini bedel almaksızın gerçekleştirmekle yükümlüdür. Bu işlemler için parsel maliklerinden hiçbir vergi, resim, harç, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmaz.
Kamu kullanımına ait sosyal, kültürel ve teknik altyapı alanlarının, Hazine veya kamu mülkiyetindeki alanlarla trampa yapılması hâlinde, şahıs veya özel hukuk kişilerinden hiçbir vergi, resim, harç, ücret, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça hazırlanan yönetmelikle belirlenir.
" düzenlemesi yer almaktadır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Ek 1. maddesinde; "Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır." hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa Mahkemesinin 15/11/2018 tarihli, Başvuru Numarası:2016/37323 sayılı kararında; İdare Mahkemesince, başvurucuların uyuşmazlık konusu taşınmazları edindikleri tarih itibarıyla taşınmazlar için kısıtlılık durumunun mevcut olduğu, bu bağlamda mülkiyet hakkının geçmişte belirli bir süre engellenmiş olması durumunun eski malikler açısından gerçekleşmiş olmasına rağmen daha sonraki satış işlemleri sonucu taşınmazları edinen başvurucular açısından kısıtlılık halinden kaynaklanan ve tazminatı gerektirir mağduriyetin gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine bulunulan bireysel başvuru sonucunda, başvuruculara ait taşınmazların uygulama imar planında kamu hizmeti alanına ayrıldığı, başvurucuların bu taşınmazları daha sonraki bir tarihte satış yoluyla edinmiş oldukları, taşınmazların maliki oldukları tarihten itibaren beş yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen taşınmazların halen kamulaştırılmadığı ve kendilerine herhangi bir tazminat da ödenmediği dikkate alındığında başvurucuların mülkiyet hakkına yapılan müdahale ölçülü olmadığı sonucuna varılarak mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davaya konu taşınmazın ilk olarak Osmangazi Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile uygun bulunan ve Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylı (mülga) 1/1000 ölçekli Havaalanı Kuzeyi Yunuseli Yerleşim Bölgesi Uygulama İmar Planında "KISMEN TEAŞ ALANI KISMEN DE YOL", Osmangazi Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile uygun bulunan ve Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylı (mülga)1/1000 ölçekli Havaalanı Kuzeyi Yunuseli Yerleşim Bölgesi Uygulama İmar Planında "KISMEN TEAŞ ALANI KISMEN DE YOL", Osmangazi Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile uygun bulunan ve Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … saylı kararı ile onaylı 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliği ile "KISMEN REKREASYON VE SPOR ALANI", Osmangazi Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile uygun bulunan ve Bursa Büyükşehir Başkanlığının … tarih ve … sayı ile onaylı 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliği ile "KISMEN RESMİ KURUM ALANI (TEAŞ) KISMEN DE YOL" olarak belirlendiği görülmekle birlikte, taşınmazın RESMİ KURUM ALANI (TEAŞ) olarak belirlenmesine ilişkin en son plan değişikliğinin iptali istemi ile Türkiye Elektrik İletişim A.Ş. tarafından açılan davada, … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptaline kadar verildiği, davalılarca istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verildiği, kararın davacı tarafından temyiz edilmesi sonrasında, Danıştay Altıncı Dairesi'nin 16/02/2021 tarih ve E:2017/1780, K:2021/1954 sayılı kararı ile İdare Dava Dairesi kararının bozulduğu, bunun üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile bozmaya uyularak, İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek, istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, hukuki sürecin devam ettiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; davaya konu taşınmazın "Resmi Kurum Alanı (Teaş)" kullanımına ayrılmasına ilişkin yukarıda bahsi geçen imar planı değişikliğinin iptali sonrasında, taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planlaması yönünden yeniden planlama yapılana kadar plansız alanda kalması sebebiyle, "Resmi Kurum Alanı (Teaş)" olarak kısıtlılığın devam ettiğinden bahsedilmesi mümkün olmamakla birlikte, güncel durum itibarıyla taşınmazın yürürlükteki 1/5000 ölçekli nazım imar planındaki durumu ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planının Mahkemenin iptal kararı sonrasında tekrar yapılıp yapılmadığı ve söz konusu iptal kararına ilişkin yargısal süreç sonucunda verilecek karar da dikkate alınarak, gerekli araştırma yapıldıktan sonra kısıtlılık halinin devam edip etmediğinin yeni hukuki duruma göre tespit edilmesi gerekmektedir.
Hukuki el atmanın gerçekleşebilmesi için, taşınmazın uygulama imar planıyla kamusal kullanıma ayrılması, taşınmaz üzerinde özel kullanımın ve yapılaşmanın uygulama imar planı gereği hiçbir şekilde mümkün olmaması, uygulama imar planının onayından itibaren en az beş yıl süre geçmiş olması ve taşınmazın bu süre zarfında kamulaştırılmamış olması şartlarının birlikte gerçekleşmiş olması gerekir. Bu çerçevede ve yapılacak araştırma neticesinde, taşınmazdaki kısıtlılığın devam etmekte olduğunun tespiti halinde ise;
Dava konusu taşınmazın, ilk olarak Osmangazi Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile uygun bulunan ve Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylı (mülga) 1/1000 ölçekli Havaalanı Kuzeyi Yunuseli Yerleşim Bölgesi Uygulama İmar Planında "KISMEN TEAŞ ALANI KISMEN DE YOL" alanına ayrılarak mülkiyet hakkının kısıtlanmış olduğu, sonrasında yapılan plan değişikliklerinde de kısıtlılığın devam ettiği, uygulama imar planının uygulanması için geçmesi gereken 5 yıllık sürenin dava devam ederken dolmuş olmasına rağmen davalı idare tarafından taşınmazdaki kısıtlılığın giderilmemesi karşısında; davacı için mülkiyet hakkının belirsiz bir süre ile kısıtlandığının sabit olduğu, mülkiyet hakkı engellenen davacıya mülkiyetin bedele çevrilmesi yoluyla tazminat ödenmesi gerekmekle birlikte, tazminat belirlenirken, öncelikle sorumlu idare/idareler belirlenerek, taşınmazın uygulama imar planındaki güncel fonksiyonuna göre; aralarında gayrimenkul değerleme uzmanının da bulunduğu bir bilirkişi kurulunca, taşınmazın dava tarihindeki cins ve nevi, yüzölçümü, kıymetini etkileyecek bütün nitelik ve unsurları, her unsurun ayrı ayrı değeri, varsa vergi beyanı, varsa resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirleri, taşınmazın mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri, özel amacı olmayan emsal (uyuşmazlığa konu taşınmazın çevresinin imar planındaki kullanım biçimi, yapılaşma koşulları ve konumları açısından benzer özellikleri olan taşınmazlar arasından seçilmeli, davaya konu taşınmaz kadastro parseli ise; emsal alınacak taşınmaz da kadastro parseli olmalı ya da emsal parsel imar parseli ise, emsal taşınmazda kesilen düzenleme ortaklık payı oranı ölçüsünde davaya konu taşınmaz bedeli düşülerek taşınmazın gerçek bedeli belirlenmeli) satışlara göre satış değeri, bedele etki eden tüm kanuni veriler, imar verileri, taşınmazın özgün nitelik ve kullanım şekli, değeri etkileyen hak ve yükümlülükleri, gayrimenkul üzerinde ayni ve şahsi irtifak hakları ve gayrimenkul mükellefiyetleri vb. bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçülerin belirlenmesi suretiyle taşınmaz bedeli tespit edilerek uyuşmazlığın esası hakkında yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, hukuki el atma nedeniyle açılan tam yargı davaları, adli yargıdaki fiili el atma nedeniyle açılan davalardan farklı olarak, 3194 ve 2942 sayılı Kanunlar kapsamında açılan davalar olduğundan, hükmedilecek faizin; dava açma tarihi itibarıyla talep edilen miktar için, dava tarihinden geçerli olmak üzere, ıslah edilen kısım için ıslah tarihi itibarıyla hesaplanması gerekmektedir.
Ayrıca; bozmaya uyularak yeniden yapılacak yargılama sırasında, davaya konu taşınmaza ilişkin güncel mülkiyet durumu ile yine taşınmazın yürürlükte olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planında hangi kullanım alanında kaldığı imar planı değişikliği varsa, değişikliğe dava açılıp açılmadığı, açılmış ise sonuçlanıp sonuçlanmadığı, uygulama işlemi yapılıp yapılmadığı araştırılarak, taşınmaz üzerindeki kısıtlılık durumunun devam edip etmediği tespit edildikten sonra, elde edilen sonuca göre karar verilmesi gerektiği de açıktır.
Bu itibarla, davanın reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 09/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X) :
Kullanım şekli ve imkanları belirli ve sınırlı olan "kısıtlı hisseyi" satın almak suretiyle taşınmazda tamamen kendi iradesi ile hissedar duruma gelen davacılara, taşınmazın bu "kısıtlılık niteliği" göz önünde bulundurularak bilirkişi incelemesi sonucu belirlenecek kısıtlı taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte kamulaştırma işlemine esas değer olmak üzere ödenmesi gerektiği, diğer taraftan, her ne kadar Anayasa Mahkemesince karar tarihi itibarıyla 5 yıllık sürenin geçmiş olmasına rağmen taşınmazın halen kamulaştırılmamış olması ve davacılara da herhangi bir tazminat ödenmemiş olması dikkate alınarak hak ihlali kararı verilmiş ise de mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde taşınmazın tasarrufunun hukuken kısıtlanması durumunun gerçekleşebilmesi için aranan 5 yıllık sürenin davacılar yönünden davanın açıldığı tarih itibarıyla geçmiş olmasının gerektiği, aksi durumun kabulünün haksız kazanca ve hakkın kötüye kullanılmasına yol açabileceği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
