
Esas No: 2021/136
Karar No: 2022/34
Karar Tarihi: 09.02.2022
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2021/136 Esas 2022/34 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/136 E. , 2022/34 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/136
Karar No : 2022/34
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) ...
VEKİLİ: Av. ...
2- (DAVALI) ... Bakanlığı
VEKİLİ: Av. ...
3- (DAVALI) ... Vergi Dairesi Başkanlığı - ...
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av....
4- (DAVACI) ...
VEKİLİ: Av. ...
İSTEMİN KONUSU: Danıştay Dördüncü Dairesinin 26/12/2019 tarih ve E:2018/3091, K:2019/10351 sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Gaziantep ili Şehitkamil ilçesinde 27/09/2016 tarihinde basit usulde mükellefiyet tesis edilmesi yolunda işe başlama bildiriminde bulunan davacı adına belirtilen tarih itibarıyla gerçek usulde mükellefiyet tesis edilmesi üzerine basit usulde mükellefiyet tesis edilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlem ile anılan işleme dayanak olarak gösterilen 01/04/1995 tarih ve 22245 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Kararın 1. maddesindeki "Büyükşehir belediyesi olan illerin" ibaresi ve (e) bendindeki "ve benzeri hizmet işletmelerini" ibaresinin iptali istenilmektedir.
Davayı ehliyet yönünden reddeden Danıştay Dördüncü Dairesi kararının Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 08/11/2017 tarih ve E:2017/522, K:2017/519 sayılı kararı ile bozulması üzerine Danıştay Dördüncü Dairesince verilen 26/12/2019 tarih ve E:2018/3091, K:2019/10351 sayılı karar:
Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığının ... tarih ve ... sayılı işleminde, davacının "gözleme, sıkma ve ev ekmeği imali ve satımı" faaliyeti dolayısıyla 183 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği uyarınca gerçek usulde mükellef kaydedildiği belirtilmiştir.
Düzenleyici işlem yönünden:
Bakanlar Kurulu Kararı Eki Kararın 1. maddesindeki "Büyükşehir belediyesi olan illerin" ibaresinin incelenmesi:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Basit Usulün Hududu" başlıklı 51. maddesinin onikinci fıkrasında Bakanlar Kurulu'na (yürürlükteki haliyle Cumhurbaşkanı'na) yöreler itibariyle gerekli görülenlerin gerçek usulde vergilendirilmesi konusunda takdir yetkisi tanındığı görüldüğünden kanundan aldığı yetkiye dayanarak Bakanlar Kurulunca tesis edilen düzenleyici işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bakanlar Kurulu Kararı Eki Kararın (1/e) bendindeki "ve benzeri hizmet işletmelerini" ibaresinin incelenmesi:
Davacı tarafından her ne kadar düzenlemeyle beraber belirsiz bir alan bırakıldığı iddia edilmekte ise de söz konusu düzenlemenin sektörel olarak gerekli görülenleri gerçek usulde vergi mükellefiyetine tabi tutma yetkisini kanuni düzenlemeden alan idarenin söz konusu düzenleme uyarınca bir çerçeve sektör alanı çizdiği açıktır.
Genel geçer koşullarda söz konusu sektörlerin belirliliğinin açık olduğu ve oluşabilecek muğlaklığı vergi idaresinin başkaca düzenleyici işlemlerle giderdiği görülmektedir. Verginin hukukiliği açısından idareye tanınmış takdir yetkisinin usulüne uygun olarak kullanıldığı anlaşıldığından düzenleyici işlemde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Dava konusu ... tarih ve ... sayılı bireysel işlem yönünden:
Gaziantep İli Şehitkamil ilçesinde bulunan ve 27/09/2016 tarihinde işe başlama dilekçesi veren davacı tarafından, gözleme, sıkma, ev ekmeği, tost vs. imal edilerek işyerinde satışının yapıldığı hususu idareye bildirilmiştir.
İdarece 04/10/2016 tarihinde işyerinde yapılan yoklamada da gözleme, sıkma, ev ekmeği imalı ve satımı yapıldığı ve 50 TL tutarında gözleme malzemesi bulunduğu tespit edilmiş olup davacının lokanta ve benzeri işletme sahibi olduğundan bahisle de gerçek usulde mükellef kaydı açılmıştır.
Olayda anılan mevzuat hükümleri uyarınca, gözleme, sıkma, ev ekmeği, tost vs. imal edecek olan davacının işletmesinin "lokanta ve benzeri işletmeler" vasfında değerlendirilemeyeceğinin açık olması ve idarenin açıklayıcı düzenleyici işlemlerinde de söz konusu faaliyeti belirtmemiş olması karşısında davacının basit usulde mükellefiyet tesis edilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Daire, bu gerekçeyle davayı düzenleyici işlem yönünden reddetmiş, bireysel işlem yönünden kabul etmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davacı tarafından idarenin takdir yetkisinin sınırsız olmadığı, vergisel adaletin gözetilmesi gerektiği, verginin kanuniliği ilkesini ihlal edici muğlaklığın bulunduğu belirtilerek kararın dava konusu edilen düzenleyici işlemin ilgili kısmının iptali talebinin reddine dair hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. Davalılar tarafından ise gözleme, sıkma, ev ekmeği, imali ve satımı yapan, büyükşehir belediyesi sınırları içinde faaliyet gösteren davacının gerçek usulde vergilendirilmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı belirtilerek aksi yönde verilen kararın bireysel işlemin iptaline dair kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı ve Cumhurbaşkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmuş, vergi dairesi başkanlığınca cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ: Cumhurbaşkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının hasım konumunda olduğu işbu davada temyize konu kararın bireysel işlemin iptaline ilişkin hüküm fıkrası yönünden temyiz isteminde bulunmasında hukuki yarar ve menfaatleri bulunmamaktadır. Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının temyiz istemlerinin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Öte yandan kararın düzenleyici işlemin ilgili kısmının iptali talebinin reddi ile bireysel işlemin iptaline ilişkin hüküm fıkralarına yönelik davacının ve Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığının temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Gaziantep ili Şehitkamil ilçesinde basit usulde mükellefiyet tesis edilmesi yolunda işe başlama bildiriminde bulunan davacı adına belirtilen tarih itibarıyla gerçek usulde mükellefiyet tesis edilmiştir. Basit usulde mükellefiyet tesis edilmesi talebiyle davacı tarafından yapılan başvuru vergi dairesi müdürlüğünce reddedilmiş olup anılan ret işlemi ile dayanağı düzenleyici işlemin ilgili kısmının iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 46. maddesinin birinci fıkrasında "47 ve 48. maddede yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur." hükmü yer almış, 47. maddesinde basit usule tabi olmanın genel şartları, 48. maddesinde de özel şartları düzenlenmiştir. Aynı Kanun'un 51. maddesinin (12) numaralı fıkrasının işleme konu başvurunun yapıldığı tarihte yürürlükte olan halinde Maliye Bakanlığınca teklif edilen ve Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan iş grupları, sektörler, il ve ilçeler, Büyükşehir Belediyeleri dahil olmak üzere il ve ilçelerin belediye sınırları (mücavir alanlar dahil), belediyelerin nüfusları, yöreler itibarıyla veya sabit bir iş yerinde faaliyette bulunulup bulunulmadığına göre gerçek usulde vergilendirilmesi gerekli görülenlerin basit usulden faydalanamayacakları hükme bağlanmıştır.
Yukarıda anılan Kanun'un 51. Maddesinin (12) numaralı fıkrasının verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan davaya konu 12/01/1995 tarih ve 95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki Kararın 1. maddesinin birinci fıkrasının 07/11/2000 tarih ve 2000/1591, 20/12/2004 tarih ve 2004/8269 ve 07/02/2013 tarih ve 2013/5080 sayılı kararnamelerin eki kararlarla değişik halinde; Büyükşehir belediyesi olan illerin (Erzurum, Diyarbakır, Sakarya ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisine alınan yerlerden, yeni bağlanan mahallelerle birlikte 2000 yılı genel nüfus sayımındaki nüfusu 30.000’den az olan yerler ile 12/11/2012 tarihli ve 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında büyükşehir belediyesi kurulan ve büyükşehir belediyesi sınırları içerisine alınan yerler hariç) mücavir alan sınırları dahil olmak üzere büyükşehir belediye sınırları içinde;
a) Her türlü emtia imalatı ile uğraşanlar, b) Her türlü emtia alım-satımı ile uğraşanlar, c) İnşaat ile ilgili her türlü işlerle uğraşanlar, d) Motorlu taşıtların her türlü bakım ve onarım işleriyle uğraşanlar, e) Lokanta ve benzeri hizmet işletmelerini işletenler, f) Eğlence ve istirahat yerlerini işleten mükelleflerin 1 Mayıs 1995 tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirilecekleri belirtilmiştir.
29/03/1995 günlü ve 22242 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 95/6595 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 01/04/1995 tarih ve 22245 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında yer alan düzenlemeler ile ilgili olarak açıklamaların yapıldığı 183 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 5/a maddesinde; emtia imalatından her türlü yiyecek, içecek....imalatının anlaşılacağı; 5/e maddesinde de lokanta ve benzeri hizmet işletmelerinden börek, tatlı, muhallebi, işkembe, paça, köfte, ciğer, kokoreç, piyaz, sandviç, şıra, boza, salep, dondurma, turşu ve benzeri nitelikteki emtiayı, işletmesinde servis yapmak suretiyle satanlar ile kahvaltı veren işletmelerin anlaşılacağı belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Kararın, bireysel işlemin iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davalı Cumhurbaşkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının temyiz istemi hakkındaki inceleme:
İlgililerin, dava açmakta olduğu gibi kanun yoluna başvurmada da hukuki yararının olması, diğer bir ifadeyle kanun yoluna başvuranın kararın bozulmasında korunmaya değer bir menfaatinin bulunması gerekmektedir.
Düzenleyici işlem yönünden Cumhurbaşkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının hasım konumunda olduğu işbu davada anılan idarelerin temyize konu kararın bireysel işlemin iptaline ilişkin hüküm fıkrası yönünden temyiz isteminde bulunmalarında hukuki yarar ve menfaatleri bulunmamaktadır.
Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının temyiz isteminin incelenmeksizin reddedilmesi gerekmektedir.
Kararın yukarıda anılan bireysel işlemin iptaline ilişkin hüküm fıkrasına davalı Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından yöneltilen temyiz istemi ile Bakanlar Kurulu Kararı Eki Kararın 1. maddesindeki "Büyükşehir belediyesi olan illerin" ibaresi ve (e) bendindeki "ve benzeri hizmet işletmelerini" ibaresinin iptali isteminin reddine ilişkin hüküm fıkrasına davacı tarafından yöneltilen temyiz istemi hakkındaki inceleme:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Daire kararının ilgili hüküm fıkraları aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın anılan hüküm fıkralarının bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacının ve davalı Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığının temyiz istemlerinin REDDİNE,
2- Danıştay Dördüncü Dairesinin 26/12/2019 tarih ve E:2018/3091, K:2019/10351 sayılı kararının ONANMASINA,
3- Davalı Cumhurbaşkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının temyiz isteminin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
5- Davacıdan daha önce yatırılan ... TL temyiz karar harcı mahsup edilmek suretiyle 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun ilgili hükümleri ve Kanun'a ek (3) sayılı Tarife uyarınca maktu harç alınmasına,
09/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
