Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2021/4552
Karar No: 2022/406
Karar Tarihi: 10.02.2022

Danıştay 12. Daire 2021/4552 Esas 2022/406 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2021/4552 E.  ,  2022/406 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONİKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/4552
    Karar No : 2022/406

    TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- ... Bakanlığı
    2- ... Genel Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Ankara İl Emniyet Müdürlüğünde aday polis memuru olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 56. maddesi uyarınca memuriyetle ilişiğinin kesilmesine ilişkin 22/03/2019 tarihli işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davacının asli memurluğa ataması, hakkında FETÖ/PDY kapsamında soruşturma yürütülmesi nedeniyle 657 sayılı Kanun'un 56. maddesi kapsamında uygun görülmemiş ise de, davacı hakkında yürütülen soruşturmada isnat olunan eylemin doğruluğunu ortaya koyabilecek bir delil bulunmadığı, hakkında isnat olunan suç yönünden kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görüldüğünden, davacının FETÖ/PDY terör örgütüne üye olduğu, iltisakı ya da irtibatı olduğunu ortaya koyan bir mahkeme kararı veyahut soyut iddia dışında kabul edilebilir delillerin bulunmadığı, davacının terör örgütüyle iltisakının bulunduğunun ortaya koyulamadığı anlaşıldığından, adaylığının sonlandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline ve yoksun kaldığı parasal haklarının hak ediş tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; 16/09/2020 tarihli ara kararı ile davalı idareden davacı hakkında yapılan disiplin soruşturmasının sonuçlanıp sonuçlanmadığının sorulduğu, verilen cevaba ekli 15/01/2020 tarihli Olur ile araştırma raporu sonucunda dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiğinin bildirildiği, aday polis memuru olan ve hakkında FETÖ/PDY terör örgütüne üye olduğu suçlamasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada isnat olunan eylemin doğruluğunu ortaya koyabilecek bir delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına kararı, davalı idare tarafından yapılan araştırma sonucunda ise dosyanın işlemden kaldırılmasına kararı verilen davacının hakkında devam eden soruşturmanın FETÖ/PDY kapsamında olduğundan bahisle 657 sayılı Kanun'un 56. maddesi uyarınca memuriyetle ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlılık bulunmadığı, istinaf istemine konu idare mahkemesi kararı sonucu itibarıyla usul ve hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından istinaf başvurusunun belirtilen gerekçeyle reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında yürütlen soruşturmanın FETÖ/PDY üyeliğine ilişkin olması nedeniyle asil memurluğa atanmasının uygun görülmediği, dava konusu işlemin 657 sayılı Kanun'un 56. maddesi uyarınca hukuka uygun olarak tesis edildiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının faiz yönünden düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
    Temyizen incelenen kararın dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin kısmı, usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri, Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Temyize konu kararın, "yoksun kaldığı parasal haklarının hak ediş tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine" ilişkin kısmına gelince;
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa, Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
    Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarında düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
    Bir idari işlem veya eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davalarda, uygulanacak yasal faizin başlangıç tarihi olarak; idareye başvuru varsa başvuru tarihinin, başvuru yoksa davanın açıldığı tarihin esas alınması gerektiği hususu, Danıştay içtihatlarıyla istikrar kazanmıştır.
    İdare Mahkemesince, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklara uygulanacak "yasal faizin başlangıç tarihi"nin, dava açma tarihi olan 06/04/2019 tarihi esas alınarak, bu tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte idarece davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken; söz konusu parasal hakların; "hakediş tarihlerinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" şeklinde hüküm kurulmasında hukuka ve Danıştay içtihatlarına uygunluk bulunmamakta ise de; bu yanlışlık; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eksiklik ve yanlışlık kapsamında olduğundan, İdare Mahkemesi kararının, "Dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal hakların, dava açma tarihi olan 06/04/2019 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı idarelerin temyiz isteminin reddine,
    2. Dava konusu işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının tahakkuk tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun gerekçeli reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının ONANMASINA,
    3. Temyize konu kararın, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklara işletilecek yasal faize ilişkin kısmının, "Dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal hakların, dava tarihinden (06/04/2019) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2022 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi