Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2018/4309
Karar No: 2022/449
Karar Tarihi: 10.02.2022

Danıştay 12. Daire 2018/4309 Esas 2022/449 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2018/4309 E.  ,  2022/449 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONİKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2018/4309
    Karar No : 2022/449


    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 5510 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken 30/03/2009-01/04/2014 tarihleri arasında seçilerek belediye başkanlığı görevini yürüten davacının, almakta olduğu aylığa belediye başkanlığı görevi nedeniyle makam ve görev tazminatının yansıtılması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 28/08/2014 tarihli işlemin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi uyarınca öngörülen makam ve görev tazminatının anılan Kanun'un yürürlük tarihi olan 01/10/2008 tarihinden önce belediye başkanı olarak seçilen kişilere ilişkin olduğu, davacının ise Kanun'un yürürlük tarihinden sonra 29/03/2009 tarihinde yapılan yerel seçimler neticesinde ilk defa seçilerek 30/03/2014 tarihine kadar görev yaptığı, dolayısıyla davacının kanun kapsamı dışında kaldığı dikkate alındığında, davacının makam ve görev tazminatı ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İdare Mahkemesi kararının eşitlik ilkesine aykırı olduğu, söz konusu Anayasal hakkın kanun hükmü ile ortadan kaldırılamayacağı, böyle bir durumda Anayasa'ya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulması gerekeceği, temyiz talebinin bu yönüyle de incelenmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu işlemin mevzuata uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    5510 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken 30/03/2009-01/04/2014 tarihleri arasında seçilerek belediye başkanlığı görevini yürüten davacı tarafından, almakta olduğu aylığa belediye başkanlığı görevi nedeniyle makam ve görev tazminatının yansıtılması talebiyle yapılan başvurunun reddi üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun Ek 68. maddesinin birinci fıkrasında, "Makam tazminatı ile yüksek hakimlik tazminatı ödenmesini gerektiren görevlerde toplam iki yıl bulunduktan sonra emekliye ayrılanlara makam veya yüksek hakimlik ve temsil veya görev tazminatlarının bulundukları en üst görevleri esas alınarak ödenir. Makam veya yüksek hakimlik tazminatı ödenmesini gerektiren görevlerde toplam en az iki yıl bulunmadan veya bu görevlerde hiç bulunmadan emekliye ayrılanlara ise, en az altı ay süreyle bulundukları en üst görevleri için belirlenen görev tazminatı veya hizmet yılları itibarıyla belirlenen görev tazminatından yüksek olanı ödenir." düzenlemesine yer verilmiş; anılan Kanun'un 03/07/2005 tarih ve 5393 sayılı Kanun'un 85. maddesiyle değiştirilen dördüncü fıkrasında ise, "Sandıkça emekli aylığı bağlanan büyükşehir belediye başkanlarına 7000, il belediye başkanlarına 6000, ilçe belediye başkanlarına 3000, diğer belediye başkanlarına 1500 gösterge rakamı üzerinden, bu maddede belirtilen usul ve esaslar dahilinde makam tazminatı, buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı ödenir" kuralına yer verilmiştir.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 101. maddesinde, bu Kanun'da aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği; Geçici 4. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 08/06/1949 tarih ve 5434 sayılı Kanun'a göre; aylık, tazminat, harp malullüğü zammı, diğer ödemeler ve yardımlar ile 08/02/2006 tarih ve 5454 sayılı Kanun'un 1. maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun'da kendileri için belirtilmiş olan şartları haiz oldukları müddetçe bunların ödenmesine devam olunacağı; ikinci fıkrasında, bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçiliği sona erenlerden tahsis talebinde bulunacaklar ile bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsis talebinde bulunanlardan işlemleri devam edenler hakkında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılacağı; beşinci fıkrasında, bu madde kapsamına girenlerin aylıkların bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılacağı; onikinci fıkrasında; bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ait 5434 sayılı Kanun'dan kaynaklanan alacakların takip ve tahsil işlemlerinin 5434 sayılı Kanun'un bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili hükümlerine göre Kurumca sonuçlandırılacağı; 108. maddesinde, bu Kanun'un, sayma yoluyla belirtilen maddeleri dışındaki diğer hükümlerinin 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce memur ve diğer kamu görevlisi olarak çalışmakta olanların, 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olacakları ve bunların emeklilikleri bakımından da aynı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği; 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten sonra memur ve diğer kamu görevlisi olarak çalışmaya başlayanların ise bu Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca, bu Kanun hükümlerine tabi sigortalı sayılacağı ve haklarında 5510 sayılı Kanunun öngördüğü kural ve esasların uygulanacağı, dolayısıyla uyuşmazlıkların da adli yargı yerinde çözümleneceği açıktır.
    Dairemizin 14/10/2021 tarih ve E:2018/4309 sayılı ara kararı ile davacının 5434 sayılı Kanun'a tabi hizmetinin bulunup bulunmadığı hususu sorularak 5434 sayılı Kanun ve diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi çalışmalarına ilişkin hizmet sürelerini gösteren bilgi ve belgelerin istenilmesi üzerine, anılan ara kararına cevaben davalı idare tarafından sunulan 14/01/2022 tarihli yazı ve ekinde yer alan belgelerin incelenmesinden; davacının, 5510 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi hizmetinin bulunduğu ve bu kapsamda kendisine 15/01/1997 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, Emekli Sandığına tabi herhangi bir hizmetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’na tabi hizmeti bulunan ve 5510 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonra belediye başkanı olarak görev yapan davacının Emekli Sandığına tabi iştirakçiliği bulunmaması sebebiyle 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi uyarınca 5434 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanamayacağı dikkate alındığında, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde aynı Kanun'un 101. maddesi uyarınca iş mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, esası incelenerek verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
    Nitekim; Uyuşmazlık Mahkemesinin 25/12/2017 tarih ve E:2017/771, K:2017/845 sayılı kararı da bu yöndedir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi