
Esas No: 2021/4548
Karar No: 2022/1387
Karar Tarihi: 10.02.2022
Danıştay 6. Daire 2021/4548 Esas 2022/1387 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/4548 E. , 2022/1387 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/4548
Karar No : 2022/1387
DAVACI : ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVALILAR : 1- ...
2- ... Bakanlığı
VEKİLLERİ : Av. ...
3- ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU : Tekirdağ İli, Ergene İlçesi, ... Mahallesi, ... ve ... parsel sayılı taşınmazların, 2018 yılı yatırım programında yer alan "Halkalı-Kapıkule Demiryolu Projesi" kapsamında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca Devlet Demir Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin, 24/10/2018 tarih ve 30575 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 23/10/2018 tarih ve 202 sayılı Cumhurbaşkanı kararının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu acele kamulaştırma yönünde tesis edilen işlemin yasal dayanağı bulunmadığı, kararda idareyi işlem tesis etmeye yönlendiren kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin bir gerekçeye yer verilmediği ve kamu yararı kararının 2017 yılında alındığı görüldüğünden bu tarihten üç yıl sonra kamulaştırmaya ilişkin davaların açılmasının esasen işin acele olmadığını gösterdiği, kamulaştırılmak istenen alanın tarım arazisi vasfında olduğu ve tarım dışı kullanılmasının mümkün olmadığı, acele kamulaştırma yolunun istisnai bir yöntem olduğu, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren nedenlerin somut olarak ortaya konulmadığı, acelelik halinin üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasını gerektiren hallerin açıklanmadığı, taşınmazların demir yolu projesi güzergahında olmasının tek başına acele kamulaştırma yapılmasına gerekçe teşkil etmeyeceği, bu şekilde alınan acele kamulaştırma kararının mülkiyet hakkının korunması yönünden belirsizlik yaratacağı, mülkiyet hakkı ile sınırlandırılması arasındaki dengeyi zedeleyeceği ileri sürülmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMALARI :Davanın süresinde açılmadığı, davaya konu Cumhurbaşkanlığı Kararının kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek Anayasa ve ilgili mevzuata uygun olarak tesis edildiği, Kamulaştırma Kanununda öngörülen acelelik halinin gerçekleştiği, projenin Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) Projesi kapsamında yürütüldüğü, karayolu ağındaki yük taşımacılığı yoğunluğunun azalması sağlanarak can ve mal kaybının azalacağı, proje ile birlikte güvenli, ucuz ve hızlı taşımacılık sağlanacağı, proje kapsamında güzergah etüdü, jeolojik ve jeoteknik tetkiklerin ve sanat yapıları çalışmalarının ardından güzergah planlarının onaylandığı, alanda alternatif güzergahların çalışılarak anılan projenin seçildiği, Halkalı-Kapıkule Demiryolu projesi koridorunun Avrupa ile ülkemiz arası hatları bağladığı, anılan demiryolu hattı ile Marmaray ve 3. Köprü-3.Havalimanı-Halkalı demiryolu hatları bağlantısının tamamlanacağı, düşük standartlardaki mevcut demiryolu hattına yeni yapılacak hatla birlikte yeterli kapasitenin sağlanacağı, enerji tüketimi açısından dışa bağlı ülkemizde, hızlı tren elektrik enerjisi ile çalışacağından petrol tüketim ihtiyacının azalacağı, ekonomik faydaların yanı sıra, karayollarından demiryollarına yönelecek trafik nedeniyle olumsuz dışsal etkilerde azalma yaşanacağı, dava konusu işlemde kamu yararı bulunduğu ve hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinin birinci fıkrasında; “3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir.” hükmü yer almaktadır. Madde gerekçesinde, acele ve istisnai hallerde, kanunun önceki hükümlerine uyulmasının çeşitli sakıncalar yaratabileceği göz önüne alınarak, kamunun büyük zararlara uğramasının önüne geçebilmek amacıyla acele kamulaştırma kurumunun getirildiği belirtilmiştir.
Kamulaştırma Kanununun "Acele kamulaştırma" başlıklı 27. maddesi uyarınca Cumhurbaşkanına tanınan yetki acele kamulaştırma kararı alma yetkisi değil, kamulaştırma sürecinin olağan yöntemler dışında gerçekleşebilmesine yönelik “acelelik” kararı alma yetkisidir. Zira kamu hizmetlerinin yerine getirilebilmesi amacıyla kamulaştırma işlemini tesis etmesi gereken makam Cumhurbaşkanı değil, kamu hizmetini yerine getirmekle yükümlü olan idaredir. Cumhurbaşkanı yalnızca, kamulaştırma kararının yerine getirilmesinin olağan dışı bir şekilde, acele yöntemlerle yapılmasının gerekliliğini ortaya koyan bir karar almaktadır.
Bu bağlamda, her şeyden önce, her ne kadar 06/08/2021 tarihli ve 31560 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 05/08/2021 tarih ve 4346 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla, ilgili taşınmazların Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılması şeklinde karar alınmış ise de, bu kararın, taşınmazların kamulaştırılmasında acelelik halinin varlığını ortaya koyan bir karar niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
Bilindiği üzere, İdarenin, “olağan dışı” birtakım durumlar karşısında, kamulaştırmaya konu taşınmazlara daha acil olarak ihtiyaç duyması, anılan taşınmazları bir an önce kullanmaya başlamaya muhtaç olması, bir başka ifadeyle, kamu yararının daha baskın bir hale gelmesi durumunda, olağan usulden ayrılması söz konusu olabilir. Bu doğrultuda, Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde, “olağan dışı” hallerde, belli şartların varlığına bağlı olarak, olağan usuldeki bazı işlemler sonradan tamamlanmak üzere, idarenin kamulaştırmaya konu taşınmaza el koymasına izin verilmiş ve bu istisnai yöntem özel olarak düzenlenmiştir. Acelelik kararının alınması ve ardından kamulaştırma usulü tamamlanmadan idarenin taşınmaza el koyması; taşınmazın çıplak mülkiyetinin malikte kalmak kaydıyla, idareye, taşınmazı kullanma, ondan yararlanma ve üzerinde birtakım tasarrufta bulunma yetkisi veren, kamu hukuku statüsüne dayalı bir işlemdir. Bu işlem, malikin mülkiyet hakkı üzerinde hakkın kullanımının kısıtlanmasına yönelik somut bir sonuç doğuracağından, malikin mülkiyet hakkının korunabilmesi için malike sağlanan güvenceler ve taşınmaza el koyulmasında amaçlanan kamu yararı ile malikin mülkiyet hakkı arasındaki dengenin korunması önem arz etmektedir.
... parsel sayılı taşınmaz yönünden; Dairemizin 26.05.2021 tarihli, E:2021/4548 sayılı ara kararıyla davacıdan uyuşmazlığa konu taşınmaz ile mülkiyet ilişkisini gösteren (tapu senedi vs.) bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenildiği, davacı tarafından dava dosyasına sunulan taşınmaza ilişkin tapu kaydında taşınmazın malikinin ... isimli bir şahıs olduğunun görüldüğü, davacının uyuşmazlığa konu taşınmazda mülkiyet hakkı veya başkaca bir ayni hakkının bulunmadığı anlaşıldığından, davacının 2562 parsel sayılı taşınmaz yönünden subjektif dava açma ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Anılan parsel yönünden davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
2588 parsel sayılı taşınmaz yönünden;
Dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, dava konusu Halkalı-Kapıkule Demiryolu hattının yapılmasıyla yolculuk sürelerinin kısalarak azalan yolcu-zaman maliyetlerinin genel ekonomiye bir fayda olarak yansıyacağı, karayollarından yolcu çekileceği ve karayolu kaza maliyetlerinde azalma olacağı, enerji tüketimi ve çevresel gaz salımı kapsamında genel ekonomik fayda getireceği, ulaşım projelerinde alternatif güzergah seçeneklerinin çalışıldığı ve teknik, ekonomik, yapılabilirlik, çevreye etki ve uyumluluk açısından en avantajlı güzergahın uygulanmasına karar verildiği, demiryolunun ülke kalkınmasının lokomotif gücü olacak şekilde ekonomik, güvenli, hızlı, konforlu ve çevreye duyarlı tercih edilen bir ulaşım sistemi haline getirileceği ve işletilmesinin sağlanacağı, anılan demiryolu hattı ile Marmaray ve 3. Köprü-3.Havalimanı-Halkalı demiryolu hatları bağlantısının tamamlanacağı, düşük standartlardaki mevcut demiryolu hattına yeni yapılacak hatla birlikte yeterli kapasitenin sağlanacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, demiryolu güzergâhı üzerinde kalan uyuşmazlık konusu taşınmazların projenin büyüklüğü ve önemi ile kamu yararı dikkate alındığında acele olarak kamulaştırılmasında yukarıda alıntılanan mevzuat hükmünde belirtilen koşulun gerçekleştiği sonucuna varıldığından, anılan parsel yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI ...'IN DÜŞÜNCESİ :
Dava, 2018 yılı Yatırım Programında 2007E010140 proje numarasıyla yer alan, Halkalı-Kapıkule Demiryolu Projesi kapsamında İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne illeri sınırları içerisinde bulunan ve ekli harita ve listede güzergahı, bulunduğu yer ile ada ve parsel numaraları gösterilen taşınmazlar ile üzerindeki muhdesatın Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları(TCDD) İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin 24/10/2018 günlü, 30575 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 23/10/2018 günlü, 202 sayılı Cumhurbaşkanı kararının, Tekirdağ İli, Ergene İlçesi, ... Mahallesi, ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1/a bendinde iptal davaları, idari işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.
Davacının acele kamulaştırmaya konu ... parsel sayılı taşınmazda mülkiyet hakkı veya başkaca bir ayni hakkının bulunmadığı, bu hususun davacı tarafından da ara kararına cevaben tapu kayıtlarının sunulması aşamasında belirtildiği anlaşıldığından, davacının ... parsel yönünden subjektif dava açma ehliyeti bulunmamaktadır. Her ne kadar TCDD tarafından ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak ... Asliye Hukuk Mahkemesinin E:... sayılı dosyasında bedel tespiti ve tescil davası davacı aleyhine açılmışsa da, bu hususun adli yargı yerince gözönünde bulundurulması gerekeceği açıktır.
Davanın ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin bölümüne gelince;
Dosyanın incelenmesinden, TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından yapılan başvuru üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... günlü, E:... D.İş, K:... sayılı kararıyla ... parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne acele el konulmasına karar verildiği, UYAP üzerinden anılan mahkemeden bu kararın ve bilirkişi raporunun davacı ...'a tebliğ edildiğine ilişkin belgenin istenilmesi üzerine verilen 10/12/2021 günlü yanıtta, kararın ve bilirkişi raporunun davacıya tebliğe çıkarılmadığının belirtildiği, bakılan davanın anılan taşınmaz yönünden bedel tespiti ve tescil istemiyle açılan ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin E:... sayısına kayıtlı dava dilekçesinin 30/03/2021 tarihinde davacıya tebliği üzerine yasal süresi içerisinde 28/04/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğünün süre itirazı yerinde görülmeyerek işin esası incelendi:
Anayasa'nın 13. ve 35. madde hükümleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasa'ya uygun olarak yasayla sınırlandırılması mümkündür. Ancak buna ilişkin düzenlemeler öncelikle kamu yararına dayanmalıdır.Ülkemizin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolüyle de mülkiyet hakkı bir insan hakkı olarak kabul edilmiş ve bu hakkın orantılılık ilkesi çerçevesinde kamu yararı gözetilerek sınırlandırılabileceği ifade edilmiştir. Buna göre, bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirmesi) kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır. Bu çerçevede, 2942 sayılı Yasanın 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Bu koşullardan ikisi Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda üçüncü koşul olan aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, Halkalı-Kapıkule demiryolu projesi kapsamında yaklaşık 228 km.lik güzergaha isabet eden alanların ve üzerindeki muhdesatların kamulaştırılabilmesi amacıyla TCDD Yönetim Kurulunun ... günü, ... sayılı kararıyla kamu yararı kararı alındığı, kararın 30.05.2017 tarihinde Bakanlık makamınca onaylandığı, projenin gerçekleşmesiyle karayolu ağındaki yük taşımacılığı yoğunluğunun azalması sağlanarak can ve mal kaybının azalacağı, yolculuk sürelerinin kısalarak azalan yolcu-zaman maliyetlerinin genel ekonomiye bir fayda olarak yansıyacağı, anılan demiryolu hattı ile Marmaray ve 3. Köprü-3.Havalimanı-Halkalı demiryolu hatları bağlantısının tamamlanacağı, düşük standartlardaki mevcut demiryolu hattına yeni yapılacak hatla birlikte yeterli kapasitenin sağlanacağı gerekçeleriyle proje kapsamında kalan taşınmazlar ve üzerindeki muhdesatların acele kamulaştırılmasına ilişkin dava konusu Cumhurbaşkanlığı kararının alındığı, proje için ... günlü, ... sayılı Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu kararı alındığı, uyuşmazlığa konu taşınmaza ilişkin olarak ... Asliye Hukuk Mahkemesinin, ... günlü, E:... D.İş, K:... sayılı kararıyla taşınmazın bir kısmına acele el koyma kararı verildiği, bu karar uyarınca taşınmazın bir bölümüne ilişkin bedel tespit ve tescil davası açıldığı, bölgeye ilişkin 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının bulunmadığı, taşınmazın bulunduğu alanın 1/25.000 ölçekli Tekirdağ İl çevre Düzeni Planında tarımsal niteliği I. öncelikli korunacak alanda kaldığı, demiryolu güzergahında kalan ve kamulaştırılması planlanan parsellerin tarım dışı kullanım taleplerinin ... günlü, ... sayılı Tekirdağ İl Tarım ve Orman Müdürlüğü kararı ile kabul edildiği, toprak koruma projesinin Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü tarafından 15/10/2020 tarihinde onaylandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Halkalı-Kapıkule Demiryolu hattı güzergahında kalan uyuşmazlığa konu taşınmazın bir kısmının mülkiyet şeklinde kamulaştırılmasında kamu yararı bulunmakta ise de, istisnai bir yol olarak öngörülen acele kamulaştırma prosedürünün uygulanabilmesi için bu hususun tek başına yeterli olmadığı, 2942 sayılı Kanun'un 27. maddesinin uygulanması için gerekli olan olağanüstü durumların somut olarak ortaya konulamadığı anlaşıldığından, 2942 sayılı Kanun'un 27. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmediği sonucuna varılmakla, dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak ehliyet yönünden reddine, dava konusu 23/10/2018 günlü, 202 sayılı Cumhurbaşkanı kararının ... parsel sayılı taşınmaz yönünden iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü'nün ... tarihli, ... sayılı kararıyla, Halkalı-Kapıkule Demiryolu Projesi kapsamında kalması nedeniyle ihtiyaç duyulan taşınmazların kamulaştırılmasında kamu yararı bulunduğuna ilişkin karar alınmıştır.
Anılan kamu yararı kararı, mülga Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın ... tarihli, ... sayılı kararıyla 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca onaylanmıştır.
Dava konusu 23/10/2018 tarih ve 202 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, 2018 yılı yatırım programında ... proje numarasıyla yer alan Halkalı-Kapıkule Demiryolu Projesi kapsamında İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne İlleri sınırları içerisinde bulunan ve kararın EK'inde yer alan harita ve listede güzergahı, bulunduğu yer ile ada ve parsel numaraları gösterilen taşınmazlar ve üzerindeki muhdesatın Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
Bakılan dava, dava konusu acele kamulaştırma kararının uyuşmazlığa konu taşınmazlar yönünden iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolünün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde: "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde ise; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, bu Kanunun 3. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedeli olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davaları idari işlemler hakkında yetki, şekil,sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 14. maddesinde de, dava dilekçelerinin ehliyet yönünden inceleneceği ve 15/1-b maddesinde; bu hususta Kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddine karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Usule ilişkin olarak;
TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından yapılan başvuru üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... tarihli, E:... D.İş, K:... sayılı kararıyla ... parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne acele el konulmasına karar verildiği, UYAP üzerinden anılan mahkemeden bu kararın ve bilirkişi raporunun davacı Yavuz İmık'a tebliğ edildiğine ilişkin belgenin istenilmesi üzerine verilen 10/12/2021 tarihli yanıtta, kararın ve bilirkişi raporunun davacıya tebliğe çıkarılmadığının belirtildiği, bakılan davanın anılan taşınmaz yönünden bedel tespiti ve tescil istemiyle açılan ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin E:... sayısına kayıtlı dava dilekçesinin 30/03/2021 tarihinde davacıya tebliği üzerine yasal süresi içerisinde 28/04/2021 tarihinde açıldığı anlaşıldığından süre itirazı yerinde görülmemiştir.
Esasa ilişkin olarak;
... parsel sayılı taşınmaz yönünden;
Dairemizin 26.05.2021 tarihli, E:2021/4548 sayılı ara kararıyla davacıdan uyuşmazlığa konu taşınmaz ile mülkiyet ilişkisini gösteren (tapu senedi vs.) bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenildiği, davacı tarafından dava dosyasına sunulan taşınmaza ilişkin tapu kaydında taşınmazın malikinin ... isimli bir şahıs olduğunun görüldüğü, davacının uyuşmazlığa konu taşınmazda mülkiyet hakkı veya başkaca bir ayni hakkının bulunmadığı anlaşıldığından, davacının ... parsel sayılı taşınmaz yönünden subjektif dava açma ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar, davalı Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları tarafından ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak ... Asliye Hukuk Mahkemesinin E:... sayılı dosyasında bedel tespiti ve tescil davası davacı aleyhine açılmışsa da, bu hususun adli yargı yerince gözönünde bulundurulması gerekeceği açıktır.
... parsel sayılı taşınmaz yönünden;
Özel mülkiyet hakkının korunması gereken temel insan hakları arasında öngörüldüğü, anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelere yer verildiği, bu düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceğinin öngörüldüğü, ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük yada orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususların açık bir şekilde ortaya konulduğu görülmektedir.
Anayasa’nın 35. maddesinin ikinci fıkrasında mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerin Kanunda öngörülmesi gereği ifade edilmiştir Acele kamulaştırma usulü idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkânı tanıyan olağanüstü bir kamulaştırma usulüdür. Acele kamulaştırmada, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile Mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın kanunda belirtilen usule göre bilirkişilerce tespit edilecek değeri idare tarafından mal sahibi adına bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir.
Acele kamulaştırma usulü, olağan kamulaştırmada malik lehine getirilen usule ilişkin güvenceleri bertaraf etmemekte; yalnızca bu usullerin işletilmesinden önce idareye, kamulaştırılacak taşınmaza el koyma imkânı tanımaktadır. Taşınmaza el konulduktan sonra idare tarafından öncelikle satın alma yolunun işletilmesi, bunun mümkün olamaması durumunda ise Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açılması gerekmektedir. Kamulaştırılmasına karar verilen taşınmaza acele olarak ihtiyaç duyulması halinde, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca kamulaştırma acele usulle yapılmaktadır.
Bu çerçevede, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığı aranmış ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Anılan hüküm uyarınca taşınmazların bir an önce kullanılmasına ihtiyaç duyulan, kamu düzenine ilişkin olarak acelilik halinin bulunduğu durumlarda Cumhurbaşkanınca, taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verilebilmektedir.
Acele kamulaştırma istisnai bir yöntem olduğundan, olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında aceleliğin varlığına dair şartlarının ortaya konulması gerekmektedir.
Acelelik koşulunun kamu düzenine ilişkin olması gerektiği ve kamu yararının ise, olağan kamulaştırma usulü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu açıktır.
Uyuşmazlıkta; davaya konu taşınmazın bir kısmının acele kamulaştırılmasına yönelik şartların oluşup oluşmadığı, yani acelelik durumunun bulunup bulunmadığı yönünden bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, dava konusu Halkalı-Kapıkule Demiryolu hattının yapılmasıyla yolculuk sürelerinin kısalarak azalan yolcu-zaman maliyetlerinin genel ekonomiye bir fayda olarak yansıyacağı, karayollarından yolcu çekileceği ve karayolu kaza maliyetlerinde azalma olacağı, enerji tüketimi ve çevresel gaz salımı kapsamında genel ekonomik fayda getireceği, ulaşım projelerinde alternatif güzergah seçeneklerinin çalışıldığı ve teknik, ekonomik, yapılabilirlik, çevreye etki ve uyumluluk açısından en avantajlı güzergahın uygulanmasına karar verildiği, demiryolunun ülke kalkınmasının lokomotif gücü olacak şekilde ekonomik, güvenli, hızlı, konforlu ve çevreye duyarlı tercih edilen bir ulaşım sistemi haline getirileceği ve işletilmesinin sağlanacağı, anılan demiryolu hattı ile Marmaray ve 3. Köprü-3.Havalimanı-Halkalı demiryolu hatları bağlantısının tamamlanacağı, düşük standartlardaki mevcut demiryolu hattına yeni yapılacak hatla birlikte yeterli kapasitenin sağlanacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, demiryolu güzergâhı üzerinde kalan uyuşmazlık konusu taşınmazların projenin büyüklüğü ve önemi ile kamu yararı dikkate alındığında acele olarak kamulaştırılmasında yukarıda alıntılanan mevzuat hükmünde belirtilen koşulun gerçekleştiği sonucuna varıldığından dava konusu işlemde mevzuata aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak DAVANIN EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE, ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak DAVANIN REDDİNE,
2. Aşağıda ayrıtısına yer verilen ve davacı tarafından yapılan ... TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Davalı Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ... TL yargılama giderinin davacıdan alınarak anılan davalı idareye verilmesine,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ... TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
5. Varsa posta avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(g) maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.