12. Hukuk Dairesi 2014/8785 E. , 2014/11362 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2014
NUMARASI : 2014/53-2014/60
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, örnek 7 ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin 15.01.2014 olarak düzeltilmesini istediği, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun: “Muhatabın muvakkaten başka yere gitmesi” başlıklı 20. maddesi; “13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21. maddeye göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerle yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır” hükmünü içermektedir.
Maddede atıfta bulunulan 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21. maddesinde ise; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memuruna imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır. Madde bu haliyle iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır. İmzadan imtina nedeniyle 7201 Sayılı Kanun’un 21. maddesine göre tebligat yapılması halinde Tebligat Yönetmeliği"nin 30.maddesinin uygulama yeri yoktur.
Somut olayda, (7) no"lu ödeme emrinin" muhatabın annesi F. Ö. borçlunun işte olduğunu beyan edip evrakı almaktan imtina ettiğinden dolayı" Tebligat Kanunu"nun 21.maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Tebliğ işlemindeki bu açıklama; adreste muhatabın bulunmaması nedeniyle tebligatın, 7201 Sayılı Kanunun 16. maddesinde sayılan ve tebliğ sırasında adreste hazır bulunan annesine yapılmak istendiğini, ancak adı geçenin tebellüğden imtina etmesi nedeniyle 20. maddede yapılan atıfla yine aynı Kanunun 21. maddesine göre tamamlandığını göstermektedir. Bu nedenle Tebligat Yönetmeliği"nin 30.maddesinin uygulanması gerekmez ise de, borçlu şikayet dilekçesinde, tebligat yapılan kişinin kayın validesi olup, aralarında husumet bulunduğunu ve bu kişiyle aynı adreste oturmadığını beyan etmiştir.
Bu durumda mahkemece, şikayetin niteliği gereği duruşma açılıp, taraflara duruşma gün ve saati tebliğ edilerek, alacaklı ve borçlunun iddia ve savunmaları dinlendikten ve gösterecekleri deliller değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde yapılan eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.