Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2021/2320
Karar No: 2022/1390
Karar Tarihi: 10.02.2022

Danıştay 6. Daire 2021/2320 Esas 2022/1390 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/2320 E.  ,  2022/1390 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2021/2320
    Karar No : 2022/1390


    DAVACI : … VEKİLİ : Av. … DAVALILAR : 1- … - …
    VEKİLİ : … 2- … Genel Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …
    DAVANIN KONUSU : Kahramanmaraş İli, Elbistan İlçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmazın, Afşin-Elbistan bölgesinde bulunan … numaralı sahada yürütülecek madencilik faaliyetlerinin, yeni kurulacak termik santrallerin, ruhsat sahası dışında kalıp bu santrallerin mütemmim cüzleri olan tesislerin ve ruhsat sahası içerisindeki diğer tesislerin yapılması amacıyla, … Genel Müdürlüğünce 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 03/01/2013 tarih ve 28517 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 12/12/2012 tarih ve 2012/4064 sayılı mülga Bakanlar Kurulu kararının iptali istenilmektedir.
    DAVACININ İDDİALARI :
    Uyuşmazlığa konu taşınmaz üzerinde Devlet Su İşleri tarafından ruhsat düzenlenen bir sondaj kuyusu bulunduğu, bu kuyunun aynı zamanda … , … ve … parsel sayılı taşınmazların da sulanabileceği şekilde ruhsata tescil edildiği, taşınmazın dava konusu acele kamulaştırma kararı kapsamında oluşturulan doğu kanalı güzergahında kaldığı, kanalın geçmesiyle beraber tarlaların bölüneceği ve kuyunun atıl hale geleceği, ayrıca tarlalar yüksek kotta kalacağından tahliye kanalındaki sudan da sulama imkanı olmayacağı, ileri sürülmüştür.
    DAVALILARIN SAVUNMALARI :
    Cumhurbaşkanlığı tarafından, dava konusu işlemin kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek ilgili mevzuata uygun olarak tesis edildiği, projenin ivedilikle hayata geçirilmesi, bu kapsamda kamulaştırmadan kaynaklanan gecikme nedeniyle mağduriyet yaşanmaması amacıyla işin aciliyietine binaen dava konusu acele kamulaştırma kararının alındığı, acelelik halinin gerçekleştiği, savunulmuştur.
    … A.Ş. (… ) Genel Müdürlüğü tarafından, davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiği, enerji santrali için yer seçimi yapılırken yatırımın fizibilitesi açısından santral için seçilecek yerin hammadde kaynaklarına olan mesafesinin büyük önem taşıdığı, çünkü termik santralde kullanılacak hammaddenin nakliyesinin en önemli işletme maliyetlerinin başında geldiği, bunun yanı sıra kullanılacak milyonlarca ton hammaddenin nakliyesinin yaratacağı trafik, çevresel etkiler vb sorunların da ekonomik açıdan değerlendirilemeyecek olumsuzluklar meydana getirdiği, bu sebeplerle Afşin Elbistan A Termik Santralinin kömür ihtiyacını karşılayan Afşin-Elbistan Linyitleri İşletme Müdürlüğünün kömür sahasında, yeni kurulacak Afşin-Elbistan C ve D termik santrallerinin ihtiyacı olan kömür ocak sahalarının, kömür beslenme atıklarının alınacağı bölgeler, dış döküm sahaları ile ulaşım yolları için hasıl olan ihtiyaç sebebiyle uyuşmazlığa konu taşınmazın acele kamulaştırılması gerektiği, elektrik üretiminin süreklilik arz eden bir kamu hizmeti olduğu hususları savunulmuştur.
    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … 'ÜN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlığa konu taşınmazın kamulaştırılmasında acelelik halinin bulunduğuna ilişkin 03/01/2013 tarih ve 28517 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 12/12/2012 tarih ve 2012/4064 sayıl mülga Bakanlar Kurulu kararının ekinde kamulaştırılmasında acelelik hali bulunan taşınmazların listesinin bulunmadığı, yalnızca Afşin-Elbistan İR-2595 sayılı ruhsat sınırı krokisine ve ruhsat sınırı köşe koordinatlarına yer verildiği görülmektedir.
    Bilindiği üzere, İdarenin, “olağan dışı” birtakım durumlar karşısında, kamulaştırmaya konu taşınmazlara daha acil olarak ihtiyaç duyması, anılan taşınmazları bir an önce kullanmaya başlamaya muhtaç olması, bir başka ifadeyle, kamu yararının daha baskın bir hale gelmesi durumunda, olağan usulden ayrılması söz konusu olabilir. Bu doğrultuda, Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde, “olağan dışı” hallerde, belli şartların varlığına bağlı olarak, olağan usuldeki bazı işlemler sonradan tamamlanmak üzere, idarenin kamulaştırmaya konu taşınmaza el koymasına izin verilmiş ve bu istisnai yöntem özel olarak düzenlenmiştir. Acelelik kararının alınması ve ardından kamulaştırma usulü tamamlanmadan idarenin taşınmaza el koyması; taşınmazın çıplak mülkiyetinin malikte kalmak kaydıyla, idareye, taşınmazı kullanma, ondan yararlanma ve üzerinde birtakım tasarrufta bulunma yetkisi veren, kamu hukuku statüsüne dayalı bir işlemdir. Bu işlem, malikin mülkiyet hakkı üzerinde hakkın kullanımının kısıtlanmasına yönelik somut bir sonuç doğuracağından, malikin mülkiyet hakkının korunabilmesi için malike sağlanan güvenceler ve taşınmaza el koyulmasında amaçlanan kamu yararı ile malikin mülkiyet hakkı arasındaki dengenin korunması önem arz etmektedir. Bu nedenle, kamulaştırılmasında acelelik hali bulunan taşınmazların acelelik halinin varlığı bakımından ayrı ayrı incelenmesi, her bir taşınmaz bakımından acelelik arz eden bir hususun bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, Yasa hükümlerinde aranan şartların bulunup bulunmadığı yönünde gerekli tespitlerin yapılması, değerlendirilme sonucunda acelelik halinin varlığına karar verilen taşınmazların da tek tek belirtilmek suretiyle somutlaştırılması gerekmektedir. Dava konusu edilen 12/12/2012 tarih ve 2012/4064 sayılı mülga Bakanlar Kurulu kararında bu şekilde bir belirleme yapılmadığından anılan işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    DANIŞTAY SAVCISI … 'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, Kahramanmaraş İli, Elbistan İlçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmazın, Afşin-Elbistan bölgesinde bulunan … numaralı sahada yürütülecek madencilik faaliyetlerinin, yeni kurulacak termik santrallerin, ruhsat sahası dışında kalıp bu santrallerin mütemmim cüzleri olan tesislerin ve ruhsat sahası içerisindeki diğer tesislerin yapılması amacıyla, … A.Ş. Genel Müdürlüğünce 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 03/01/2013 tarih ve 28517 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulunun 12/12/2012 tarih ve 2012/4064 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
    6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun "Kamulaştırma" başlıklı 19. maddesinin ikinci fıkrasında, "Kamulaştırılan taşınmazın mülkiyeti ve/veya üzerindeki sınırlı ayni haklar, üretim veya dağıtım tesislerinin mülkiyetine sahip olan ilgili kamu kurum veya kuruluşuna, bunların bulunmaması hâlinde ise Hazineye ait olur. Kamulaştırma bedeli önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişisi tarafından ödenerek tapuda Hazine adına tescil edilen veya niteliği gereği tapudan terkin edilen taşınmazlar üzerinde Maliye Bakanlığınca kamulaştırma bedelini ödeyen önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri lehine bedelsiz irtifak hakkı tesis edilir ve/veya kullanma izni verilir. İrtifak hakkının ve/veya kullanma izninin süresi önlisans veya lisansın geçerlilik süresi ile sınırlıdır", "Arz güvenliği" başlıklı 20. maddesinin birinci fıkrasında ise, "Bakanlık, elektrik enerjisi arz güvenliğinin izlenmesinden ve arz güvenliğine ilişkin tedbirlerin alınmasından sorumludur..." hükmüne yer verilmiştir.
    2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun "Acele kamulaştırma" başlıklı 27. maddesinde ise; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, hükme bağlanmıştır.
    Uyuşmazlık konusu olayda ,Afşin Elbistan A Termik Santralinin kömür ihtiyacını karşılayan Afşin Elbistan Linyitleri İşletme Müdürlüğünün kömür sahasında, yine yeni kurulacak Afşin Elbistan C ve D Santrallerinin ihtiyacı olan kömür ocak sahaları, kömür beslenme atıklarının alınacağı bölgeler dış döküm sahaları ile ulaşım yolları için 03/01/2013 tarih ve 28517 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulunun 12/12/2012 tarih ve 2012/4064 sayılı acele kamulaştırma kararının alınması üzerine anılan kararın iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Cumhurbaşkanınca kabul olunan büyük enerji tesislerinin yapımı acelelik kapsamında görülmektedir. Dava konusu alandaki projenin kamu yararına istinaden ivedilikle hayata geçirilmesinin zorunluluğu karşısında 2942 sayılı Kanunda öngörülen acelelik halinin bulunduğu sonucuna varılmıştır.
    Bu itibarla yatırımın bir an önce yapılabilmesi maksadıyla taşınmazlara el konulmasına imkan veren dava konusu kararda hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY:
    … Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu'nun … tarihli, … -… sayılı kararıyla, halen elektrik üretimini sağlayan Afiş Elbistan (A) ve (B) termik santralleri ile yeni kurulacak olan (C) ve (D) termik santrallerinin ihtiyacı olan kömürün, ocak sahaları, kömür besleme atıklarının alınacağı bölgeler, dış döküm sahaları ile ulaşım yolları için lüzumlu olan toplam 21850 hektarlık sahanın kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'nın … tarihli, … sayılı Olur'u ile kamu yararı kararının onaylanmasına karar verilmiştir.
    Dava konusu 12/12/2012 tarih ve 2012/4064 sayılı mülga Bakanlar Kurulu kararı ile, Afşin-Elbistan bölgesinde bulunan ve karara ekli kroki ile koordinat listesinde sınırları gösterilen … numaralı maden sahasında yürütülecek madencilik faaliyetleri, ihale hazırlık sürecindeki C ve E Termik Santralleri, ruhsat sahası dışında kalıp da santrallerin mütemmim cüzleri olan tesisler (soğutma suyu, kanl, yol gibi) ve ruhsat sahası içerisindeki diğer tesisler için ihtiyaç duyulacak taşınmazların … Genel Müdürlüğü tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
    Bakılan dava, dava konusu acele kamulaştırma kararının davacıya ait taşınmaz yönünden iptali istemiyle açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.
    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolünün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde: "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir.
    2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde ise; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, bu Kanunun 3. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedeli olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Usul Yönünden:
    Davanın süresinde açılmadığı iddiası bakımından;
    İdari işlemlerin nitelikleri gereği özel yasalarında genel dava açma süreleri dışında ayrı dava açma sürelerinin öngörülmüş olması halinde, idare tarafından idari işlemlerin nitelikleri ve tabi oldukları dava açma süreleri gösterilmedikçe özel dava açma sürelerinin işletilmesine olanak bulunmadığından, Anayasa’nın 40. maddesi hükmü uyarınca, özel dava açma süresine tabi olmasına rağmen bu hususun idari işlemde açıklanmaması halinde, dava konusu idari işlemin tebliği tarihinden itibaren özel dava açma süresinin değil, altmış günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerekmektedir.
    Acele kamulaştırmaya ilişkin Cumhurbaşkanı kararının Resmi Gazete'de yayımlanması ilgililere tebliğ hükmünde olmadığından acele kamulaştırmaya ilişkin işlemlerin Anayasada yer alan bir temel hak ve özgürlük olan mülkiyet hakkını kısıtlayıcı nitelikte bireysel işlem olması karşısında otuz gün içinde dava açılacak idarenin gösterilmesi suretiyle ilgiliye tebliğ edilmesi, Anayasada güvence altına alınmış olan hak arama özgürlüğünün de gereğidir.

    Bu çerçevede, muhatapları açısından subjektif ve kişisel nitelikte olan acele kamulaştırma kararlarının, usulüne uygun yazılı bildirimi üzerine otuz gün içinde veya öğrenme üzerine altmış günlük genel dava açma süresi içinde dava konusu edilebileceği, bu durumda 2577 sayılı kanunun 20/A maddesinin uygulanamayacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
    Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/03/2015 tarihli, E:2014/5590, K:2015/891 sayılı kararı da bu yöndedir.
    Uyuşmazlıkta, dava konusu mülga Bakanlar Kurulu kararının davacıya tebliğ edildiğine dair belgenin dosyaya sunulmadığı görüldüğünden, davacı tarafından, uyuşmazlığa konu taşınmaza acele el konulması talebiyle … Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… sayılı D. İş dosyasında yapılan tebligat üzerine altmış günlük genel dava açma süresi içinde dava açıldığından, davalı … Genel Müdürlüğü'nün davada süre aşımı bulunduğu yönündeki itirazı yerinde görülmemiştir.

    Esas Yönünden:
    Özel mülkiyet hakkının korunması gereken temel insan hakları arasında öngörüldüğü, anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelere yer verildiği, bu düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceğinin öngörüldüğü, ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük yada orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususların açık bir şekilde ortaya konulduğu görülmektedir.
    Anayasa’nın 35. maddesinin ikinci fıkrasında mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerin Kanunda öngörülmesi gereği ifade edilmiştir Acele kamulaştırma usulü idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkânı tanıyan olağanüstü bir kamulaştırma usulüdür. Acele kamulaştırmada, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile Mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın kanunda belirtilen usule göre bilirkişilerce tespit edilecek değeri idare tarafından mal sahibi adına bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. Acele kamulaştırma usulü, olağan kamulaştırmada malik lehine getirilen usule ilişkin güvenceleri bertaraf etmemekte; yalnızca bu usullerin işletilmesinden önce idareye, kamulaştırılacak taşınmaza el koyma imkânı tanımaktadır. Taşınmaza el konulduktan sonra idare tarafından öncelikle satın alma yolunun işletilmesi, bunun mümkün olamaması durumunda ise Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açılması gerekmektedir. Kamulaştırılmasına karar verilen taşınmaza acele olarak ihtiyaç duyulması halinde, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca kamulaştırma acele usulle yapılmaktadır.
    Bu çerçevede, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığı aranmış ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Anılan hüküm uyarınca taşınmazların bir an önce kullanılmasına ihtiyaç duyulan, kamu düzenine ilişkin olarak acelilik halinin bulunduğu durumlarda Cumhurbaşkanınca, taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verilebilmektedir.
    Acele kamulaştırma istisnai bir yöntem olduğundan, olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında aceleliğin varlığına dair şartlarının ortaya konulması gerekmektedir.
    Acelelik koşulunun kamu düzenine ilişkin olması gerektiği ve kamu yararının ise, olağan kamulaştırma usulü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu açıktır.
    Uyuşmazlıkta; davaya konu taşınmazın bir kısmının acele kamulaştırılmasına yönelik şartların oluşup oluşmadığı, yani acelelik durumunun bulunup bulunmadığı yönünden bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
    2942 sayılı Kanunun 3. maddesinde, Cumhurbaşkanınca kabul olunan, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskan projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla yapılacak kamulaştırmalarda, kamulaştırma yöntemi konusunda özel bir düzenleme getirilmiştir.
    Dava konusu işlem ile yeni kurulacak olan termik santrallerin ihtiyacı olan kömür ocak sahaları, kömür beslenme atıklarının alınacağı bölgeler, dış döküm sahaları ile ulaşım yolları için hasıl olan ihtiyaç sebebiyle proje kapsamında drenaj kanalı olarak kullanılacak olan taşınmazın acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
    Bu durumda, dava konusu alandaki projenin kamu yararına istinaden ivedilikle hayata geçirilmesinin zorunluluğu karşısında uyuşmazlığa konu taşınmazın kamulaştırılmasında acelelik halinin bulunduğu sonucuna varıldığından dava konusu mülga Bakanlar Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVANIN REDDİNE,
    2. Aşağıda ayrıtısına yer verilen … TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
    3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
    4. Varsa posta avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
    5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(g) maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi