
Esas No: 2018/379
Karar No: 2022/734
Karar Tarihi: 14.02.2022
Danıştay 4. Daire 2018/379 Esas 2022/734 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/379 E. , 2022/734 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/379
Karar No : 2022/734
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu … Araç Park ve Turizm Hizmetleri A.Ş.'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Mahkemeleri tarafından 19/02/2016 tarihinde yapılan ara kararla, ödeme emirlerinin dayanağı tüm bilgi ve belgelerin sorulduğu, idare tarafından ara karara verilen cevapta, asıl borçlu şirket adına kayıtlı 7 adet motorlu kara taşıtı bulunduğu, bu taşıtlar üzerinde davalı idarece haciz şerhi konulduğu, sözü edilen araçların satımına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin dosyaya ibraz edilmediği, bu durumda davacı adına ödeme emrinin düzenlendiği tarihte davalı idarece kamu alacağının şirketten tahsil imkanı bulunup bulunmadığı ya da borcun ne kadarını karşıladığı hususunda yeterince araştırma yapılıp, şirketten tahsil imkansızlığı somut olarak tespit edilmeksizin, şirket hakkında tüm tahsil yolları tüketilmeden davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde yasal isabet görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un “Kanundaki Terimler” başlıklı 3.maddesinde, amme borçlusu veya borçlu teriminin, amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi şahısları ve bunların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı şahıs ve kurumlar temsilcilerini ifade ettiği belirtilmiş, tahsil edilemeyen amme alacağı terimi, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacakları olarak, tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı terimi ise amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacakları şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanunun mükerrer 35. maddesinde tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği, olay tarihinde yürürlükte olan 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, “ödeme emrine itiraz” başlıklı 58. maddesinde de, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hususlarında 7 gün içinde dava açabileceği düzenlemelerine yer verilmiştir.
Bu çerçevede, belirtilen mevzuat hükümlerine göre ilgili kişilerin kanuni temsilci sıfatıyla takip edilebilmesi için, vergi borcunun asıl borçlu şirket nezdinde 6183 sayılı Kanun ile belirlenen takip ve tahsil yolları tüketilerek kesinleştirilmesi ve amme alacağının vergi borçlusundan tamamen veya kısmen tahsil imkanının bulunmadığının somut biçimde ortaya konulması, bir başka ifadeyle, asıl borçlu hakkında 6183 sayılı Kanun ile belirlenen takip ve tahsil yollarının tüketilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, … Araç Park ve Turizm Hizmetleri A.Ş.'ye ait amme alacağının tahsil imkanı kalmadığından bahisle, davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan işbu davada Mahkemece verilen ara karar üzerine davalı idarece asıl borçlu şirket adına kayıtlı 7 adet motorlu kara taşıtı bulunduğu, bu taşıtlar üzerinde davalı idarece haciz şerhi konulduğu, idarece konulan haciz şerhi dışında, sözü edilen taşıtların üzerinde çeşitli bankaların rehinlerinin bulunduğu, ayrıca asıl borçlu şirketin halen faal olduğu ve faaliyet konusunun motorlu hafif kara taşıtlarının ve arabalarının sürücüsüz olarak kiralanması ve leesingi olduğu ve şirketin faaliyetine devam edebilmesi için söz konusu araçlara ihtiyacı olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen açıklamalar ve dava konusu olay bir arada değerlendirildiğinde, Vergi Mahkemesince her ne kadar davacı adına ödeme emrinin düzenlendiği tarihte davalı idarece üzerine haciz konulan motorlu kara taşıtlarının satılıp satılmadığına ilişkin bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı, kamu alacağının şirketten tahsil imkanı bulunup bulunmadığı ya da borcun ne kadarını karşıladığı hususunda yeterince araştırma yapılıp asıl borçlu şirketten tahsil imkansızlığı somut olarak tespit edilmediği, dolayısıyla şirket hakkında tüm tahsil yolları tüketilmeden davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kabul kararı verilmiş, söz konusu karara karşı davalı idare tarafından istinaf kanun yolu incelemesine başvurulmuş, Bölge İdare Mahkemesince, istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğundan bahisle davalı idarenin istinaf isteminin reddine karar verilmiş ise de; asıl amme borçlusu şirkete ait vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasının yeterli olduğu, davalı idarece üzerine haciz konulan motorlu kara taşıtlarının üzerinde aynı zamanda çeşitli bankaların rehinlerinin bulunduğu, dolayısıyla amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsil olanağının bulunmadığının ortaya konulduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu nedenle, asıl borçlu şirket adına usulüne uygun ödeme emri düzenlenip düzenlenmediği, düzenlendi ise usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, davacının ilgili dönemde kanuni temsilci olarak sorumluluğu bulunup bulunmadığı hususları ile birlikte diğer iddialarının araştırılarak yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 14/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
