
Esas No: 2019/467
Karar No: 2022/366
Karar Tarihi: 15.02.2022
Danıştay 9. Daire 2019/467 Esas 2022/366 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/467 E. , 2022/366 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/467
Karar No : 2022/366
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü-…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, aleyhe olan kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, bir kısım alış faturasının sahte olduğu ve 2016/Aralık döneminden devreden katma değer vergisinin bulunmadığı yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2016/Şubat, Mart, Eylül, Kasım ve 2017/Ocak dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile 2016/Şubat, Mart dönemleri için kesilen üç kat, 2016/Eylül, Kasım ve 2017/Ocak dönemleri için tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davacı tarafından gerçek bir mal alımına dayanmayan faturaların yasal kayıtlara intikal ettirilerek bu faturalarda yazılı katma değer vergilerinin haksız yere indirim konusu yapılmış olmasından dolayı, sahte faturalar ile indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin indiriminin reddedilmesi suretiyle 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin katma değer vergisi beyanlarının yeniden düzenlenmesi neticesinde tarhedilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde hukuka aykırılık görülmediği, davacı adına 2016/Eylül,Kasım ve 2017/Ocak dönemleri için kesilen vergi ziyaı cezalarına uygulanan tekerrür hükmüne ilişkin olarak; dava konusu vergi ziyaı cezalarına tekerrür hükmünün uygulanmasında, 2015/Ağustos dönemine ilişkin olarak kesilen, 01/07/2016 tarihinde tebliğ edilen, tebliğden itibaren 30 gün içinde dava açılmayarak kesinleşen ve 02/09/2016 tarihinde tahakkuku yapılmış vergi ziyaı cezasının esas alındığı, anılan cezanın ancak, kesinleştiği yılı takip eden 2017 yılı başından itibaren işlenecek yeni bir fiil nedeniyle kesilecek cezaya tekerrür oluşturmasının mümkün bulunması nedeniyle söz konusu ceza esas alınarak dava konusu vergi ziyaı cezalarına tekerrür hükmünün uygulanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, özel usulsüzlük cezasına ilişkin olarak; davacının gerçekte kimden fatura almadığına ilişkin somut bir tespitin olmadığı, davacının ilgili yıl içinde bir kısım alışları için sahte belge kullandığından hareketle uyuşmazlık konusu özel usulsüzlük cezası kesildiği, bu durumda, özel usulsüzlük cezası kesilmesini öngören ve bu cezanın kesilmesine ilişkin koşulları düzenleyen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesinde belirtilen unsurlar yönünden yapılmış somut bir tespit bulunmadığından, davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu 2016/Eylül,Kasım ve 2017/Ocak dönemlerine ilişkin vergi ziyaı cezalarının vergi asıllarının üç katını aşan tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle artırılan kısmı ile 2016 yılına ilişkin kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına, 2016/Şubat, Mart, Eylül, Kasım ve 2017/Ocak dönemlerine ilişkin üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine ilişkin kısmı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Tekerrür hükmünün uygulanabilmesi için tekerrüre esas alınacak sonraki fiilin daha önce işlenmiş fiil için kesilmiş ve kesinleşmiş cezadan sonra işlenmiş olması gerektiği, "...cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere.." ibaresinin tekerrürün uygulanacağı iki veya beş yıllık sürenin sona ereceği tarihin tespiti ile ilgili olduğu, tekerrür hükümlerinin uygulanmasının hukuka uygun olduğu, Kanun'un 353. maddesinde belge almadığı saptananlara ceza kesilebilmesi için, belgenin kimden alındığının saptanmasının zorunlu olmadığı iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'ÜN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 15/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
