Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2018/4181
Karar No: 2022/1746
Karar Tarihi: 17.02.2022

Danıştay 6. Daire 2018/4181 Esas 2022/1746 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2018/4181 E.  ,  2022/1746 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2018/4181
    Karar No : 2022/1746

    KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
    İSTEYEN (DAVALI) : ...Belediye Başkanlığı - ...
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF : ...Tur. Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Altıncı Dairesince verilen 19.12.2017 tarihli, E:2013/7766, K:2017/11034 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

    SAVUNMANIN ÖZETİ :Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü.
    6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 103. maddesinin b) bendi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de; anılan Yasanın 27. maddesiyle 2577 sayılı Yasaya eklenen Geçici 8. maddenin 1. fıkrasındaki "Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır." kuralı uyarınca, bu maddeye göre kararın düzeltilmesi yolundaki istemin incelemesine geçilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden Dairemizin19.12.2017 tarihli, E:2013/7766, K:2017/11034 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi:
    Dava, yol olarak kamu lehine terkedilen taşınmazın eski malikine bedelsiz iadesine yönelik olarak alınan ... tarihli, ... sayılı belediye encümeni kararının iptali ile ihdas edilen alanın bedel karşılığında 3194 sayılı İmar Kanununun 17. maddesi uyarınca satışının yapılması yolunda tesis edilen 14.03.2006 tarihli, 258 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; yol olarak kamuya terk edilen taşınmazın malikinin rızası ile mülkiyetinden çıktığı, gerek 3194 sayılı Kanunun 17. maddesi hükmünün, gerekse 2942 sayılı Kanunun 35. maddesi hükmünün, bedelsiz olarak kamuya terk edilen taşınmazların bedelsiz olarak iade edileceği hakkında bir kural ihtiva etmediği, taşınmazın bedeli karşılığında satışı yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Danıştay Altıncı Dairesinin 3.11.2021 tarihli E: 2018/4181 sayılı ara kararı ile davalı idareden, uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu alanda anılan taşınmazdan 69,41 m2 yola terk işlemi yapıldıktan sonra alanda parselasyon işlemi yapılıp yapılmadığı, parselasyon işlemi yapılmış ise, parselasyon işleminde yola terk edilen 69.41 metrekarenin dikkate alınıp alınmadığı, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda yapılan imar planı değişikliğinin sadece dava konusu taşınmaza yönelik olarak mı, yoksa taşınmazın bulunduğu alandaki taşınmazların tamamına yönelik revizyon şeklinde mi yapılıp yapılmadığı, imar planı değişikliği yapılmasının gerekçelerinin sorulmasına karar verilmiş, ara kararına davalı idare tarafından verilen cevaptan, uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu alanda parselasyon işlemi yapılmadığı, yürürlükteki 1/1000 uygulama imar planı ile yapılmış uygulama işlemleri arasında uyumsuzluklar ve çelişkiler olduğu için Didim genelinde revizyon şeklinde uygulama imar planı değişikliği yapıldığı anlaşılmıştır.
    1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının uygulanması ve yapılaşmaya uygun imar parsellerinin oluşturulmasında kural olarak parselasyon işlemi yapılmasının esas olduğu, imar planı bulunan ve henüz parselasyon işlemi yapılmamış bir imar adasında ifraz ve tevhit işlemlerinin yapılmasının hukuken olanaklı olmadığı, yine bir taşınmaza yapı ruhsatı verilebilmesi için öncellikle parselasyon işlemi yapılması gerektiği anlaşılmakta ise de, uygulamada idareler tarafından parselasyon işlemi yapılmamış bir alanda taşınmazların umumi hizmet alanlarına isabet eden kısımlarının bedelsiz olarak kamuya terk edilmesi halinde ilgililerin taşınmazları üzerinde yapılaşmasına izin verilmekte, taşınmazda yapılaşma olanağı sağlanması nedeniyle değerinde meydana gelen artış karşılığında mevcut taşınmazın bir kısmının ''kamuya terk edilmesi'' sağlanmaktadır.
    Bu itibarla, yapılaşma amacıyla taşınmazın bir kısmının kamuya terk edilmesi suretiyle taşınmazdan yapılan bu kesintilerin ''düzenleme ortaklık payı'' ile aynı amaca hizmet ettiği sonucuna ulaşılmaktadır. Nitekim, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine 10.07.2019 tarihinde 7181 sayılı Kanun ile eklenen 8. fıkrada yer alan; parselasyon planı yapılmadan ifraz ve tevhit edilerek tescil edilen parsellerden, imar planında umumi hizmet alanlarına rastladığı için terk edilen veya bağışlanan alanların yeni yapılacak parselasyon planında düzenleme ortaklık payı hesabında dikkate alınacağı yolundaki hüküm ile de bu husus açıklığa kavuşturulmuş, söz konusu yasal düzenlemenin Danıştay Altıncı Dairesi içtihatları ile de uyumlu olduğu görülmüştür.
    Bu açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlık incelendiğinde; davacı tarafından daha önce taşınmazından bedelsiz olarak kamuya terk ettiği kısmın imar planı değişikliği ile kamu alanı olmaktan çıkarılması üzerine bu kısmın bedelsiz olarak kendisine iadesi gerektiği ileri sürülmüş ise de, davacının parselasyon yapılmamış bir alanda konut yapmak amacıyla taşınmazının imar planında ''yola' isabet eden kısımlarını bedelsiz olarak kamuya terk ettiği anlaşıldığından, yapılaşma amacıyla yapılan bu terkin ''bağış'' olarak nitelendirilemeyeceği, parselasyon işlemi sırasında terk miktarının düzenleme ortaklık payı hesabında dikkate alınacağı, niteliği itibariyle terk edilen bu kısım daha sonra idare tarafından başka amaçlara tahsis edilse ve imar durumu değişse dahi eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı ve eski malikine bedelsiz iade edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
    3194 sayılı İmar Kanununun 11. maddesinin uyuşmazlık konusu olaya uygulanıp uygulanmayacağı yönünden değerlendirme yapıldığında; anılan maddenin, imar planlarında umumi hizmetlere ayrılan yerlere rastladığı için kamuya bedelsiz terk edilen kamuya ait (hazine ve özel idareye) gayrimenkullerde, terk edilen kısmın imar planı değişikliği ile kullanım amacının değiştirilerek özel mülkiyete konu olması halinde devir alınan idareye aynı usulle iade edileceğine ilişkin olduğu görüldüğünden, kamuya ait gayrimenkuller için düzenlendiği anlaşılan bu yasa hükmünün kıyasen genişletilerek özel mülkiyete konu taşınmazlar için de uygulanması ve davacının iade talebinin bu madde kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığı gibi şahısların kamusal kullanımları için terk ettikleri alanların iadesini öngören bir yasa hükmü de bulunmamaktadır.

    Öte yandan, terk edilen bu kısım ile ilgili idare tarafından yapılan imar planı değişikliklerinin ayrı bir dava ve inceleme konusu olacağı tabidir.

    İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.

    .... İdare Mahkemesince verilen ...tarihli, E:..., K:...sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 17/02/2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY(X) :Anayasanın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesi, keyfi yönetimin karşıtı olarak devletin hukuka bağlılığını ifade eder. Buna göre devlet yetkisi kullanan tüm organların eylem ve işlemlerinin hukuka uygun olması, işlemlerin hukuka uygunluğunun yargısal yollarla denetlenebilmesi ve devletin tüm faaliyetlerinde bireylerin temel hak ve özgürlüklerine saygı göstermesi gerekir.
    Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkı birey özgürlüğü ile doğrudan ilgili olup, bireye emeğinin karşılığına sahip olma ve geleceğe yönelik planlar yapma olanağı tanıyan temel bir haktır. Devlet mülkiyet hakkına ancak kamu yararı amacıyla ve kanuna uygun olarak müdahale edebilir.
    2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 35. maddesinde de, imar mevzuatı gereğince düzenlemeye tabi tutulan parsellerden düzenleme ortaklık payı karşılığı olarak bir defaya mahsus alınan yol, yeşil saha ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan yerlerle, özel parselasyon sonunda malikinin muvafakatı ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı istenemez hükmüne yer verilmiştir. Yasa koyucu burada kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış taşınmazlarla ilgili olarak eski maliklerince mülkiyet iddiasında bulunulamayacağını belirtmiştir.
    3194 sayılı Kanunun "Arazi ve Arsa Düzenleme Esasları" bölümünde "İfraz ve tevhid" başlıklı 15. maddesinde :" İmar planı bulunan alanlarda, uygulama imar planına uygun olarak öncelikle parselasyon planının yapılması esastır. İmar planı bulunan alanlarda, ifraz ve tevhit işlemleri, parselasyon planı tescil edilmiş alanlarda yapılabilir. Parselasyon planı tescil edilmiş yerlerde yapılacak ifraz veya tevhidin imar planlarına ve imar mevzuatına uygun olması şarttır. 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununda belirtilen merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin yetkisi içindeki kamu yatırımlarında veya kamu mülkiyetine ait alanlarda, parselasyon planının tatbiki mümkün olmayan meskûn alanlar ile koruma amaçlı imar planı bulunan alanlarda ve büyük bir kısmı uygulama imar planına uygun şekilde oluşan imar adalarının geri kalan kısımlarında bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan hükümlerde belirtilen şartlar aranmaz. Mevcut hâliyle yapılaşmaya elverişli olmayan imar parsellerinde; maliklerden birinin talebi üzerine veya doğrudan, parsel maliklerine kendi aralarında anlaşmaları için yapacağı tebliğden itibaren üç ay içerisinde maliklerce anlaşma sağlanamaması hâlinde, resen tevhit ve fiilî duruma göre ifraz yoluyla işlem yapmaya ilgili idare yetkilidir. İmar planlarında parsel cepheleri tayin edilmeyen yerlerde yapılacak ifrazların, asgari cephe genişlikleri ve büyüklükleri yönetmelikte belirtilen esaslara göre tespit edilir. İmar planı dışında kalan alanlarda yönetmeliklerinde tayin edilecek miktarlardan küçük ifrazlara izin verilmez." hükmüne yer verilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden, davacının maliki olduğu Aydın ili, Didim İlçesi, ...Mevkiinde bulunan ...ada, ...parselden 69,41 m² lik kısmın yol olarak kamu lehine terk edildiği, yapılan imar planı revizyonu ile bahsi geçen taşınmazın devir maksadına aykırı olarak konut alanı olarak planlanması üzerine ...tarihli, ...sayılı belediye encümen kararı ile yola terk edilen taşınmazın bedelsiz olarak şu anki kayıtlı malikine iadesine karar verildiği, daha sonra alınan ...tarihli, ...sayılı belediye encümen kararı ile "...tarihli, ...sayılı belediye encümen kararının iptal edilerek bahsi geçen taşınmazın bedel karşılığında satışına" karar verildiği, anılan işleme yapılan itirazın ...tarihli, ...sayılı belediye encümeni kararı ile reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlığa konu taşınmazda yapılan ifraz işleminde her ne kadar parselasyon yapılmadan ifraz işlemi gerçekleştirilmiş ise de, daha sonra yapılacak parselasyon işleminde dikkate alınmak kaydıyla davacının taşınmazının yapı yapmaya elverişli imar parseli olması için imar planında yol, yeşil alan gibi kamu alanları bedelsiz olarak alınarak kamunun eline geçmesi amaçlanmıştır.
    Bu kapsamda davacının bedelsiz terk karşılığında taşınmazında yapılaşma hakkı elde etmesi ve bu hususla ilgili Yasal olarak bir düzenleme bulunmaması nedeniyle iade talebi yerinde değil ise de, kamu kullanımında bulunan ve bu nedenle bedelsiz olarak terk edilen kısımların ilgili idare tarafından imar planında değişiklik yapılarak kamu kullanımından çıkartılması ve idare adına tescil edilerek satılması halinde umumi hizmetler için ayrılan ve bu amaçla bedelsiz terk edilen taşınmazların amacı dışında kullanılması durumu ortaya çıkmaktadır.
    Bu durumda mülk sahiplerinin aleyhine bir sonuç yaratması bir yana, idarenin takdir yetkisini aşan ilgili idare adına taşınmaz elde edilmesine imkan sağlayan bir sonuç ortaya çıkmaktadır.
    Bu itibarla kamu yararına yönelik bir amaçta kullanılmak üzere idareye bedelsiz terk edilen arazi parçasının bu amaç dışında imar planında değişiklik yapılarak özel kullanıma ayrılması sonucu idare adına tescil edilerek satışında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna vardığımdan, karar düzeltme isteminin reddi gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi