12. Hukuk Dairesi 2017/5091 E. , 2018/2952 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı mirasçıları tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
26.9.2004 tarih ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanuna paralel olarak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümlerinde değişiklik yaparak istinaf ve temyiz ile ilgili hükümleri yeniden düzenleyen 18.3.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun ile İcra İflas Kanunu"na eklenen geçici 7.maddeye göre, 5311 sayılı Kanun hükümleri Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Borçlunun, kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve sair fesih nedenlerini ileri sürerek taşınmaz ihalesinin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 15.11.2016 tarih ve 2016/428 E.- 2016/420 K. sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, borçlunun davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi"nin 03.02.2017 tarih ve 2017/254 E.- 2017/199 K. sayılı kararı ile; taşınmaz satış ilanının, borçluya, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre usulsüz tebliğ edildiği ve borçlunun daha önce ıttıla ettiğine dair bir kaydın da dosya kapsamında bulunmadığı gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve taşınmaza ilişkin ihalenin feshine karar verildiği görülmektedir. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Çünkü satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi, borçlunun satıştan makul bir süre önce haberdar olmasını gerektirir. 7201 Sayılı Kanun"un 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise, muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak, yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu"nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172 E.-107 K. sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda, şikayete konu ihalenin 27.09.2016 tarihinde yapıldığı, borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre usulsüz olduğu, ancak borçlunun şikayet dilekçesinde; “satış ilanı, tarafımıza 17.06.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olup, taşınmaz üzerinde uygulanan hacizden bu tarihte haberdar olmamız nedeniyle süresi içerisinde meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmamız nedeniyle 24.06.2016 tarihinde ikame ettiğimiz ... 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/314 Esas sayılı dosyası ile vuku bulan davamız halen devam etmekte olup” şeklinde beyanda bulunduğu, bu durumda, borçlunun makul süre önce ihaleden haberdar olduğunun kabulü gerekip, satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshine karar verilemez. Öte yandan kıymet takdiri tebliğ işlemi usulsüz olsa bile, borçlunun en geç satış ilanının tebliğ edildiği 17.06.2016 tarihinde kıymet takdirini öğrendiğinin kabulü gerekmektedir.Bu durumda, ilk derece mahkemesinin işin esasını inceleyerek verdiği ihalenin feshi isteminin reddi kararı sonuç itibariyle doğru olup, kararın gerekçesi yerinde olmadığından ve İİK"nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde borçlunun ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilmesi gerektiğinden, Bölge Adliye Mahkemesince İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.