
Esas No: 2019/5434
Karar No: 2022/908
Karar Tarihi: 17.02.2022
Danıştay 4. Daire 2019/5434 Esas 2022/908 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/5434 E. , 2022/908 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/5434
Karar No : 2022/908
TEMYİZ EDEN (DAVACI) :… Elektromekanik Enerji Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 6736 sayılı Kanun kapsamında 2014 yılına ilişkin olarak matrah artırımında bulunması üzerine, sahte fatura düzenlediğinden bahisle yapılan incelemede devreden katma değer vergisi tutarının değişmesi nedeniyle, 6736 sayılı Kanun kapsamında hazırlanan ödeme tablosunun bu tutar dikkate alınarak yeniden düzenlenerek taksitlendirilmesi istemiyle davalı idareye yaptığı başvurusunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı hakkında 6736 sayılı Kanunun yayımlandığı 19/08/2016 tarihinden önce kesinleşen bir tarhiyat bulunmadığından ve 6736 sayılı Kanunda, matrah arttırımında bulunulmasından sonra düzenlenen vergi inceleme raporlarına göre katma değer vergisi matrah arttırımlarının inceleme sonucunda sonradan ortaya çıkacak duruma göre yeniden düzenleneceğine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediğinden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından 19/08/2016 tarihli ve 29806 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6736 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 3. fıkrasında matrah artırımı yaparak vergiyi ödeyen mükellefler hakkında ilgili döneme ilişkin olarak inceleme yapılamayacağı, matrah artırımında da mükellefin beyanı değil, ilgili yıl için fiili ve gerçek tutarın esas alınacağının belirtildiği, dolayısıyla kanun öncesinde verilen ve kabul edilmiş olan düzeltme beyanlarının ve kesinleşen tarhiyatların dikkate alınacağının açık olduğu, verginin yanlış veya eksik beyan edildiğinin ileride tespiti halinde, eksik tutar varsa bu tutarın ilk takside ekleneceğinin dolayısıyla idarenin yanlış veya eksik vergiyi ileride düzeltmesinin her daim mümkün olduğunun düzenlendiği, diğer taraftan vergi hukukunda vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu, mükelleflerin vergisini fiilen tespit edilen tutar üzerinden ödemesinin kanuni hakkı olup, davacı hakkında incelemenin 02/05/2016 tarhinde başlayıp Kanun'un yürürlük tarihi olan 19/08/2016 tarihine kadar tamamlanarak alacakları kesinleşmiş olsaydı davacının artırım planı revize edilebilecekken idarece inceleme tamamlanıp alacaklarının kesinleştirilmemesi nedeniyle faydalandırılmamasının ilgili kanuna aykırı olacağı ve Anayasanın eşitlik ilkesi ile bağdaşmadığı, doğru beyan edilmeyen veya eksik/fazla beyan edilen matrah ve vergi artırımlarının eksik tahakkuk halinde bu tutar idarece kontrol edilerek ilk takside ekleneceğine göre fazla beyan halinde de buna göre işlem yapılması gerektiğinin açık olduğu, dolayısıyla matrah artışı ve ödeme planının gerçek duruma göre değerlendirilerek revize edilmesi gerekirken idarece mesnetsiz olarak tesis edilen ret işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının organizasyon dahilinde komisyon geliri elde etme amacı olmadan haksız ve fazla KDV iadesi alınması maksadıyla bir kısım istisnadan faydalanmak amacıyla hayali ithalatlar beyan edildiği ve sahte belge düzenleme faaliyeti yürüttüğü, bu kapsamda ilişkili olduğu 20 firmaya ilgili hesap döneminde düzenlemiş olduğu faturaların tamamen sahte olduğu ve haksız iadeye sebebiyet verildiği, bu hususta düzenlenen görüş ve öneri raporu, vergi inceleme ve vergi tekniği raporları ile yapılan tespitlere dayanılarak yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu belirtilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 17/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
