Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/3524
Karar No: 2022/945
Karar Tarihi: 21.02.2022

Danıştay 4. Daire 2018/3524 Esas 2022/945 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/3524 E.  ,  2022/945 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/3524
    Karar No : 2022/945

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. ….
    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarına istinaden vergi ziyaı cezalı olarak tarh edilen 2010 ve 2011 yılları gelir vergisi, 2010 ve 2011/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemleri geçici vergi ile 2010 ve 2011/1-12 dönemleri katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ….. Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; evinde internet aracılık hizmeti faaliyetinde bulunan davacının, vergi dairesinin bilgisi dışında faaliyet verdiği ve bu faaliyeti üzerinden gelir elde ettiği, bunun için de beyanname vermediğinin açık olduğu, ortada resen tarh sebebinin bulunduğu, ancak incelemede davacının iddiaları göz önüne alındığında, internet üzerinden web adresi servisi sunuculuğu faaliyetinin mahiyetinin ne olduğu konusunda incelemenin yapılmadığı, sadece banka kayıtlarına bakılarak elde edilen tüm haslatın davacının geliri kabul edildiği, yapılacak karşıt incelemelerle davacının elde ettiği kazancın ticari kazanç mı yoksa aracılık faaliyetlerinden elde edilen komisyon kazancı mı olduğunun açıkça ortaya konulmadığı, vergiye tabi matrahın gerçek veya gerçeğe en yakın tutarının belirlenmediği, bu durumda, eksik incelemeye dayalı olarak belirlenen matrah üzerinden tarh edilen vergi ziyaı cezalı vergilerde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare vekili tarafından, davacının web adresi servisi sunuculuğu faaliyetinde bulunduğu ve ancak söz konusu ticari faaliyeti ile ilgili olarak herhangi bir mükellefiyet kaydının bulunmadığı, davacının bu faaliyeti ile ilgili olarak 2010 ve 2011 yıllarında banka hesaplarında yatırılan tutarların tespit edildiği, söz konusu hesap hareketlerinin nedenleri ve konu hakkındaki izahatı ve varsa gider belgesi sunması için incelenmek istenildiği ancak davacının incelemeye defter ve belge ibrazında bulunmadığı gibi herhangi bir bildirimde bulunmaktan da imtina ettiği, davacının Yenibosna Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi İdeal … İnternet Hizmetleri Tic.Ltd.Şti.'ne bağlı olarak sigortalı çalıştığını ve bu işine ek olarak evinde bağımsız olarak “internet sunucu aracılık hizmeti”ni yürüttüğünü bizzat ifade ettiği, tüm bu sebeplerden ötürüm davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarına istinaden 2010 ve 2011 yılları vergi ziyaı cezalı olarak resen tarh edilen gelir vergisi, 2010 ve 2011/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemleri geçici vergi ile 2010 ve 2011/1-12 dönemleri katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı, aksi yönde verilen kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    İNCELEME VE GEREKÇE :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı ve iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmıştır.
    193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinde gerçek kişilerin gelirlerinin gelir vergisine tabi olduğu, gelirin bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olarak belirlendiği; 2. maddesinde gelire giren kazanç ve iratların ticari kazançları, zirai kazançlar, ücretler, serbest meslek kazançları, gayrimenkul sermaye iratları, menkul sermaye iratları ve diğer kazanç ve iratlar olarak tadat edildiği; 37. maddesinde ise her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır.
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinin birinci fıkrasında, Türkiye'de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, katma değer vergisinin konusunu teşkil eden işlemlerden olduğu, 2. maddesinin birinci fıkrasında, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesinin teslim sayılacağı hükümlerine yer verilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden; İdeal … Sunucu İnternet Hizm. Ltd. Şti.'de 10/10/2014 tarihinde yapılan denetimde şirketin sigortalı çalışanı olan davacı nezdinde düzenlenen 81440 nolu tutanakta, davacının bu işine ek olarak kendisinin evinde internet aracılık hizmetleri yürüttüğü ve vergi dairesine bildirimde bulunmadığının beyan edildiği, yine davacının ikamet adresinde babası nezdinde düzenlenen … tarih ve … nolu tutanakta davacının internet üzerinden web adresi servisi sunuculuğu işiyle iştigal ettiği beyanı üzerine incelemeye başlanıldığı, davacı hakkında düzenlenen … tarih ve UDM-… sayılı Vergi İnceleme Raporlarında; davacının Fatih Vergi Dairesi mükellefi olduğu, … Mahallesi … Çeşmesi Sokak.No:… adresinde ikamet ettiği, kira gelirlerinden dolayı 01/01/2011 tarihi itibariyle vergi dairesine mükellefiyet tesis ettirdiği, internet üzerinden web adresi servisi sunuculuğu faaliyeti ile ilgili defter belgelerinin ibrazının istenildiği ancak ibraz edilmediği, … tarih ve … nolu tutanakta … tarihinden itibaren … Vergi Dairesi mükellefi İdeal … Sunucu İnternet Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi'nde sigortalı olarak çalıştığı, daha önce de başka bir sigorta şirketinde raportör olarak yaklaşık iki yıl çalıştığı, bu işine ek kendisinin evinde internet sunucu aracılık hizmetleri yürüttüğü, bu süre zarfında ilgili vergi dairesine bildirimde bulunulmadığı hususlarının bizzat mükellef tarafından bildirildiği, yine mükellefin yürütmekte olduğu faaliyetiyle ilgili hasılatlarını Türkiye İş Bankası Beşiktaş Şubesi nezdinde bulunan … numaralı hesabı üzerinden yaptığı, söz konusu hesapla ilgili bilgi ve belgelerin tetkikinde; hesabın mükellefe ait olduğu, 2010 yılında neredeyse her gün bir çok kişi tarafından hesaba sunucu ödemesi adı altında havalelerin, EFT'lerin, para yatırma işlemlerinin yapıldığı tespitlerine yer verilerek, bu hesaba gelen 2010 yılında 379.828,61 TL, 2011 yılında 345.945,35 TL matrah üzerinden dava konusu tarhiyatlarının yapıldığı, dava dilekçelerinde davacının internet sunuculuğu faaliyetinde bulunmasının mümkün olmadığı, sadece internet sunuculuğu faaliyetine aracılık ettiği, inceleme yapılırken, yurt içi internet kullanıcılarının ödedikleri tutarların gelir olarak değerlendirildiği ve sadece aynı banka üzerinden yabancı internet sunucusu şirkete yapılan ödemeler gider olarak dikkate alındığı, oysa ki davacının yurt dışına yapılan ödemelerde kredi kartı ile diğer havale araçlarını da kullandığı, davalı idarenin, sadece yurt içindeki kişilerin para yatırdığı banka hesabını dikkate alarak davacının diğer şekillerde (İredi kartı, havale vs.) yaptığı ödemeleri dikkate almadan ticari kazanç yönünden yaptığı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı iddialarına yer verilmiştir.
    Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden; davacının kendi beyanı ve banka hesabı hareketlerinin incelenmesinden evinde web adresi servisi sunuculuğuna aracılık etme işiyle iştigal ettiği, bu sebeple söz konusu kazancın aracılık faaliyetlerinden elde edilen komisyon kazancı olduğu anlaşıldığından resen tarh nedeninin bulunduğu olayda safi kazancın belirlenmesinde aracılık faaliyeti nedeniyle ödemiş olduğu tutarların dikkate alınması gerektiği, davacının beyan ettiği bu ödemelerin mahsup edilmesi suretiyle matrahın takdir edilmesi gerekirken aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

    KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,.
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 21/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı ve iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmıştır.
    Dava dosyasının incelenmesinden; … İnternet Hizm. Ltd. Şti.'de 10/10/2014 tarihinde yapılan denetimde şirketin sigortalı çalışanı olan davacı nezdinde düzenlenen … nolu tutanakta; mezkur kişinin sigortalı işine ek olarak kendisinin evinde internet aracılık hizmetleri yürüttüğü ve vergi dairesine bildirimde bulunmadığının beyan edildiği, yine davacının ikamet adresinde babası nezdinde düzenlenen … tarih ve … nolu tutanakta; oğlunun internet üzerinden web adresi servisi sunuculuğu işiyle iştigal ettiğini beyen ettiğinin belirlenmesi üzerine davacı hakkında incelemeye başlanıldığı, …. Grup Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı iş emri yazıları ekinde Müdürlüklerine gönderilen belgelerin tetkikinde; mükellefin yürütmekte olduğu faaliyetiyle ilgili hasılatlarını Türkiye İş Bankası Beşiktaş Şubesi nezdinde bulunan … numaralı hesabı üzerinden yaptığı konusunda bilgi edinildiği, söz konusu hesapla ilgili bilgi ve belgelerin tetkikinde; hesabın mükellefe ait olduğu, 2010 yılında neredeyse her gün bir çok kişi tarafından hesaba sunucu ödemesi adı altında havalelerin, EFT'lerin, para yatırma işlemlerinin yapıldığı tespitlerine yer verilmiş ve faaliyetin vergi dairesinin bilgisi dışında gerçekleştirildiği ve bu faaliyeti nedeniyle beyannamelerini vermediğinden bahisle dava konusu vergi ziya'ı cezalı gelir, gelir geçici ve katma değer vergisi tarhiyatları yapıldığı anlaşılmıştır.
    Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden; davacının … nolu tutanakta belirttiği üzere web adresi servisi sunuculuğu faaliyetiyle iştigal ettiği açık olup, mal-hizmet alıp/sattığı firma ve kişilerle yapılan bir sözleşmenin olmaması ve kendisine yapılan ödemelere ilişkin dosyaya ibraz edilen dekontların başka bir konuya ilişkin olduğunu kanıtlayıcı bir hususun ortaya konulamaması durumları bir arada değerlendirildiğinde, vergi ziyaı cezalı gelir, gelir geçici ve katma değer vergisi tarhiyatlarında hukuka aykırılık bulunmadığından, aksi yönde verilen Vergi Dava Dairesi kararının belirtilen gerekçeyle bozulması gerekmektedir.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi