Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 2021/2886
Karar No: 2022/650
Karar Tarihi: 21.02.2022

Danıştay 7. Daire 2021/2886 Esas 2022/650 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2021/2886 E.  ,  2022/650 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    YEDİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/2886
    Karar No : 2022/650

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Bakanlığı adına ...(...) Gümrük Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Tekstil Yatırım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı şirket adına düzenlenen ...tarih ve ...sayılı dahilde işleme izin belgesinin Ekonomi Bakanlığınca iptal edilmesi üzerine, bu belge kapsamında işlem gören 2007 yılına ilişkin muhtelif tarih ve sayılı 17 adet beyanname ile ithal edilen eşyaya ait gümrük ve katma değer vergileri ile dampinge karşı verginin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 37. maddesi uyarınca bir ay içinde ödenmesi aksi takdirde anılan Kanun'un 56. maddesi uyarınca işlem tesis edileceği yolundaki işlem ile anılan vergiler üzerinden 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238. maddesi uyarınca karara bağlanan para cezasına vaki itirazın zımnen reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla, davacı şirket tarafından, dahilde işleme izin belgesi kapsamında işlem gören 2007 yılına ilişkin muhtelif tarih ve sayılı beyannameler muhteviyatı eşyadan kaynaklanan gümrük vergilerinin teminata bağlanarak geçici olarak ithalatın gerçekleştirildiği, firmaya bildirilen eksikliklerin belirlenen süre içerisinde tamamlanamaması nedeniyle, dahilde işleme izin belgesinin iptal edildiği, bu hususun Denizli İhracatçılar Birliği Genel Sekreterliği'nin ...tarih ve ...sayılı yazısıyla İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü'ne bildirildiği, bunun üzerine dahilde işleme izin belgesi çerçevesinde işlem gören beyannameler muhteviyatı eşyanın geçici ithalinde alınmayan vergilerin, 2016/12 sayılı Tebliğ'in 45. maddesi gereğince tahsili için tahakkuk yapılarak 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238. maddesi hükmü uyarınca para cezası kararının alındığı, söz konusu tahakkuk ve para cezası kararının davacı şirketin ticaret sicil gazetesinde kayıtlı adresine tebliğe çıkarıldığı, söz konusu tebligatın "muhatap şirket adresten ayrılmış. Yeni adresi bilinmiyor." şerhi ile yalnızca posta memurunun imzası bulunan tutanak ile iade edildiği ve akabinde söz konusu tebligatın ilanen yapıldığı, dolayısıyla 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca düşülen şerhin mahalle veya köy muhtarına imzalattırılmak suretiyle adreste bulunamama durumunun tespiti yapılmadığından usulüne uygun bir tebligattan söz edilemeyeceği, davacının söz konusu tahakkuk ve para cezası kararını, 2018 yılında düzenlenen ödeme emrinin tebliği ile öğrendiğinin kabulünün gerektiği, 2013 yılında iptal edilen dahilde işleme izin belgesinin, iptal edildiği tarihten itibaren 3 yıl içinde tahakkuk ve para cezası kararı alınıp tebliği gerekirken anılan kararların 2018 yılında davacı şirkete tebliğ edildiği, davalı idarece ihtilaflı beyannameler ile ilgili olarak ceza davası açıldığından da bahsedilmediği, bu nedenle davacı adına alınan tahakkuk ve para cezası kararında zamanaşımının mevcut olduğu anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dahilde işleme izin belgesi taahhüt hesabının müeyyideli olarak kapatılması işlemine karşı dava açılmadığı, para cezası kararına karşı usulüne uygun itiraz yoluna başvurulmadığı, dava konusu vergilerin teminata bağlanmış alacak olduğu ve teminatların iade edilmemiş olması nedeniyle teminatlı alacaklara özgü takibatın yapıldığı, olayda zamanaşımı bulunmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Kararın, dava konusu işlemin 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238. maddesi uyarınca karara bağlanan para cezasına isabet eden kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkrasının onanması, kalan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ise, teminata bağlı alacaklar yönünden zamanaşımı süresi işlemeyeceğinden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan bölge idare mahkemesi kararının, para cezasına ilişkin hüküm fıkrası, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

    Temyize konu kararın, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işleme ilişkin hüküm fıkrasına gelince;
    4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 108. maddesinin 1. fıkrasında, serbest dolaşımda olmayan eşyanın, işlem görmüş ürünlerin üretiminde kullanılmasından sonra Türkiye Gümrük Bölgesinden yeniden ihraç edilmesi amacıyla, gümrük vergileri ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın ve vergileri teminata bağlanmak suretiyle, dahilde işleme rejimi kapsamında geçici olarak ithal edilebileceği; eşyanın işlem görmüş ürünler şeklinde ihracı halinde, teminatın iade olunacağı; eşyanın bu şekilde dahilde işleme rejiminden yararlanmasına, şartlı muafiyet sistemi denildiği hükmüne yer verilmiş; 238. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde ise, bu Kanun'un 108 ilâ 127. maddelerinde düzenlenen dahilde işleme rejimine ilişkin hükümlerin ihlali halinde eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin tahsili yanında, bu vergilerin iki katı tutarında para cezası alınacağı öngörülmüştür.
    Diğer taraftan, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 37. maddesinde, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vadesi günü olduğu hükme bağlandıktan sonra, 54. maddesinde, ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı, cebren tahsilin; amme borçlusu tahsil dairesine teminat göstermişse, teminatın paraya çevrilmesi yahut kefilin takibi ya da amme borçlusunun borcuna yetecek miktardaki mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi veya gerekli şartlar bulunduğu takdirde borçlunun iflasının istenmesi şekillerden herhangi birinin tatbiki suretiyle yapılacağı, 55. maddesinin 1. fıkrasında, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, on beş gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 56. maddesinde, karşılığında teminat gösterilen amme alacağının vadesinde ödenmediği takdirde borcun yedi gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği, veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağının borçluya bildirileceği, yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde teminatın bu kanun hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağının tahsil edileceği, 102. maddesinde, amme alacağının, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içerisinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrayacağı, zamanaşımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemelerin kabul edileceği, 103. maddesinde ise zamanaşımını kesen haller sayılarak, son fıkrasında, amme alacağının teminata bağlanması durumunda zamanaşımı başlangıcının teminatın kalktığı takvim yılını takip eden takvim yılının ilk günü olduğu hükme bağlanmıştır.
    Yukarıda yer verilen hükümlerden de anlaşılacağı üzere, geçici bir ithalat türü olan dahilde işleme rejiminde, Türkiye gümrük sınırları içerisinde işlenerek veya başka eşyanın üretiminde kullanılarak Türkiye Gümrük Bölgesinden, işlem görmüş ürünler şeklinde ihraç edilmek kaydıyla, geçici olarak ithal edilmekte, işin özelliği gereği, belli bir süre sonra yurt dışına çıkarılacak olması sebebiyle de, eşya için tahakkuk ettirilen vergiler, tamamen veya ilgili düzenlemeler uyarınca kısmen teminata bağlanmakta, ihracatın gümrük mevzuatında öngörülen şekil ve şartlara uygun olarak gerçekleştirilmesi, diğer bir deyişle taahhüt hesabının, aranılan koşullarla kapatılmasının ardından, alınmış olan teminatlar ilgilisine iade edilmektedir. Başka bir ifade ile, bu rejimde eşya geçici olarak ithal edilse de, başlangıçta kat'i olarak tahakkuk ettirilen vergi ve resimlerin teminata bağlanması suretiyle tahsilatının ertelenmesi, ihracatın gerçekleştirilmesini müteakip de teminatın iadesi öngörülmektedir.
    Her ne kadar, 4458 sayılı Kanun'da öngörülen üç yıllık süre içerisinde tahakkuk ettirilerek ilgilisine tebliğ edilmediğinden hareketle teminat mektubuyla garanti edilen vergilerin zamanaşımına uğradığının kabulü suretiyle verilen karara yönelik istinaf başvurusunun reddi yolunda karar verilmiş ise de; yukarıda değinilen mevzuat hükümlerine göre, dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen eşyanın gümrük vergilerine ilişkin olarak verilen teminat mektupları nedeniyle davacı hakkında vergiler yönünden tesis edilen işlem tahsilata yönelik bir işlem olup, olayda, vergilerin girişte tahakkuk etmesi nedeniyle tahakkuk zamanaşımı söz konusu olmadığından, bölge idare mahkemesi kararının bu gerekçesine katılmak mümkün değildir.
    Öte yandan, tahakkuk ettirilen vergilerin tahsili aşamasında ise, ancak tahsil zamanaşımı gündeme gelebilecektir.
    Bu durumda, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler uyarınca teminata bağlanan alacaklar yönünden, zamanaşımı süresinin başlangıcının teminatın kalktığı takvim yılını takip eden takvim yılının ilk günü olması ve alacağın teminat mektubunun paraya çevrilmesi yoluyla tahsilinin mümkün bulunması nedenleriyle zamanaşımı süresinin işlemeyeceği açıktır.
    Olayda, davacı adına tescilli beyannameler ile dahilde işleme izin belgesi kapsamında geçici olarak ithal edilen eşyanın girişi esnasında gümrük vergilerinin tahakkuk ettirildiği ve teminata bağlandığı, daha sonra dahilde işleme izin belgesinin rejim şartlarının ihlal edildiğinden bahisle re'sen iptal edilmesi üzerine, teminat mektupları iade edilmeden önce başlangıçta tahakkuk ettirilerek kesinleşen vergiler hakkında tesis edilen işlemin, 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi kapsamındaki vade belirlemeye yönelik işlem olduğunun kabulü suretiyle, olayda rejim ihlali bulunup bulunmadığının belirlenmesi, yani uyuşmazlığın bu kısmının esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerektiğinden, kararın 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işleme ilişkin hüküm fıkrasının bozulması icap etmiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
    2. ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, para cezasına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
    3. Kararın, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işleme ilişkin hüküm fıkrasının ise BOZULMASINA,
    4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
    5. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 21/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi