Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/2702
Karar No: 2022/621
Karar Tarihi: 23.02.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2702 Esas 2022/621 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/2702 E.  ,  2022/621 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/2702
    Karar No : 2022/621

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
    VEKİLİ :Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVALILAR) :1- ... Bakanlığı
    VEKİLİ : ...
    2- ... Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU :Danıştay Altıncı Dairesinin 27/04/2021 tarih ve E:2019/2540, K:2021/6205 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapının 6306 sayılı Kanun kapsamında yıkılması nedeniyle, kira yardımı yapılması talebiyle 17/04/2018 tarihinde yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin Üsküdar Belediye Başkanlığı işlemi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan 15/03/2017 tarihli Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1, 3.2, 5.1 ve 5.2. maddelerinin iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 27/04/2021 tarih ve E:2019/2540, K:2021/6205 sayılı kararıyla;
    6306 sayılı Kanun ve anılan Kanunun Uygulama Yönetmeliği hükümlerine yer verildikten sonra, mevzuatta belirtilen teknik ve hukuki süreç sonunda riskli yapı olarak tespit edilen binaların yıkımı ve tahliyesi konusunda anlaşmaya varan yapıların maliklerine, malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahiplerine geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımından yararlanma imkanı getirildiği, ancak bu yardımlardan yararlanabilmek için söz konusu kişilerin yıkılmadan önce yapılarda fiilen ikamet etmeleri gerektiğinin anlaşıldığı,
    Bu durumda; riskli yapı olarak tespit edilen ve yapılan anlaşma sonucu yıktırılmasına karar verilen yapının maliklerine kira yardımı yapılabilmesi için söz konusu yapıda ikamet etme şartı getiren 2017 yılına ait Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1, 3.2, 5.1 ve 5.2. maddelerinde hukuka aykırılık bulunmadığı,
    Diğer taraftan, dayanağı Kılavuz maddelerinin hukuka uygun bulunması nedeniyle davacının kira yardımı isteminin zımnen reddine ilişkin Üsküdar Belediye Başkanlığı işleminde de hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 6306 sayılı Yasanın 5. maddesinde kira yardımı yapılabileceğinin hüküm altına alındığı, Yasanın Uygulama Yönetmeliğinde de riskli yapıdan dolayı kira yardımı yapılabileceğinin belirtildiği, ancak Yasadan kaynaklanmayan ve Yönetmelikte dahi bulunmayan bir kısıtlama ile Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunda riskli yapı kararı verilen yapıda ikamet etme şartının getirildiği, ancak idarenin böyle bir şart getirme yetkisinin bulunmadığı belirtilerek, Belediye işlemi ile kira yardımı yapılabilmesi için riskli yapıda ikamet etme şartı getiren 15/03/2017 tarihli Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1, 3.2, 5.1 ve 5.2. maddelerinin açıkça hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş, diğer davalı Üsküdar Belediye Başkanlığı tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ : 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan "Tahliye ve yıktırma" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında, "Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine veya malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir." hükmü yer almıştır.
    6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihte yürürlükteki şekliyle "Kira yardımı ve diğer yardımlar" başlıklı 16.maddesinde, anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılabileceği kuralına yer verilmiştir.
    Yukarıda yer verilen Yasa ve Yönetmelik hükümlerinde, riskli yapıları anlaşma yoluyla tahliye eden maliklere yapılacak kira yardımına yönelik olarak açıkça ikamet etme şartı öngörülmemiş, sadece kiracı ve ayni hak sahipleri için yapıda ikamet etme koşulu aranmıştır.
    Diğer taraftan, 10/12/2018 tarih ve 30621 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7153 sayılı Kanunun 22. maddesi ile 6306 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası değiştirilmiş ve "Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine, kiracılarına ve yapıda ikamet etmek şartıyla sınırlı ayni hak sahiplerine geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir." hükmü öngörülerek, kira yardımı yapılabilmesi için gereken ikamet şartının sadece sınırlı ayni hak sahiplerine yönelik olacağı belirtilerek düzenleme yapılmıştır.
    Yine 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinde 21/06/2019 tarihinde yapılan değişiklikle anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapıların maliklerine tahliye veya yıkım tarihinden itibaren Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılabileceği belirtilmiş, maddenin devamında da sadece kiracı ve sınırlı ayni hak sahiplerine yönelik ikamet koşuluna yer verilmiştir.
    Bu durumda, 6306 sayılı Yasa uyarınca yapılacak uygulamalarda riskli yapıyı anlaşma sonucunda tahliye eden maliklerin kira yardımından yararlanabilmesi için ikamet şartı getiren dava konusu Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1, 3.2 ve 5.2 maddeleri ile buna dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde, dayanağı olan yasa ve yönetmelik hükümlerine uyarlık bulunmamaktadır.
    Kılavuzun 5.1. maddesine gelince: dava dilekçesinde, 2017 yılına ait Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1, 3.2, 5.1 ve 5.2. madde hükümleri ile yasa ve yönetmelikte yer almayan riskli yapıda ikamet etme şartının getirilmesi nedeniyle anılan maddelerin iptalinin istenildiği, kılavuzun 5.1. madde hükmünün ise ikamet etme şartına değil, kılavuzun uygulanmaya başlanacağı tarihe ilişkin olduğu, bu maddeye yönelik olarak başkaca bir iptal nedeninin ileri sürülmediği gibi bu hükmün dava konusu işleme de dayanak oluşturmadığının anlaşılması nedeniyle, maddenin iptalini gerektirecek bir husus bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, 2017 yılına ait Kira Yardımı Uygulamaları Kılavuzunun 3.1, 3.2 ve 5.2. maddeleri ile buna dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemin iptaline, kılavuzun 5.1. maddesine yönelik olarak ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 27/04/2021 tarih ve E:2019/2540, K:2021/6205 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 23/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi