
Esas No: 2019/2381
Karar No: 2022/667
Karar Tarihi: 23.02.2022
Danıştay 3. Daire 2019/2381 Esas 2022/667 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/2381 E. , 2022/667 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2381
Karar No : 2022/667
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı/…
(.. Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu … Yapı Denetim Limited Şirketinden alınamayan 2010 ila 2013 yıllarının muhtelif dönemlerine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası, özel usulsüzlük cezası ve gecikme faizinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ile … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davalı idarece, asıl borçlu şirketin …Bankası hesabında bulunan 42.750-TL tutarlı tahsil kabiliyeti haiz olan paranın tahsili yoluna gidilmeksizin ve yapılan malvarlığı araştırması neticesinde adına kayıtlı üç adet aracın tespit edilerek kayıtları üzerine haciz uygulanmasına karşın satılarak alacağın tahsiline çalışılmaksızın dolayısıyla kamu alacağının şirketten tahsilinin olanaksız olduğu açıkça ortaya konulmaksızın kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan tahsilinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Amme alacağının şirketten tahsil edilemeyeceği açık olduğundan davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 3. maddesinde, "tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı", amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacakları şeklinde tanımlanmış, aynı Kanun'un mükerrer 35. maddesinde, "Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir." hükmü öngörülmüş, 55. maddesinin 1. fıkrasında ise amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri hususunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı belirtilmiştir.
Davacının kanuni temsilcisi olduğu şirketin vergi borçları nedeniyle adına düzenlenen ödeme emirleriyle takip edildiği ve amme alacağının, şirket hakkında düzenlenen ödeme emri ile bilahare usulüne uygun tebliğ edilerek duyurulduğunun anlaşıldığı olayda, asıl borçlu şirket hakkında yurt çapında yapılan mal varlığı araştırması sonucunda borcu karşılayacak mal varlığı bulunmayan şirket tüzelkişiliğinden tahsiline çalışılmasının sonuç doğurmayacağı anlaşıldığından, şirketten tahsiline olanak bulunmayan kamu alacaklarının ilgili olduğu dönemde kanuni temsilcisi olduğu ihtilafsız olan davacıdan tahsili yoluna gidilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
