2. Ceza Dairesi 2019/6776 E. , 2019/6169 K.
"İçtihat Metni" Karşılıksız yararlanma suçundan sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 163/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun"un 51/1 maddesi gereğince ertelenmesine dair Küçükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2013 tarihli ve 2012/131 esas, 2013/382 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen gün 13/02/2019 ve 94660652-105-34-1460-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/02/2019 gün ve 2019/17885 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 02/03/2015 tarihli ve 2015/3508 esas, 2015/4082 karar sayılı ilâmında yer alan, “02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirilip, bilirkişi raporunda katılan kurumun vergisiz ve cezasız zararının 2306,90 TL olarak tespit edildiği dikkate alınarak sanığa "bilirkişinin hesapladığı 2306,90 TL tutarındaki kurum zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine" ilişkin bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğunun gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş...” şeklinde açıklamalar ile, 05/07/2012 tarihli ve 28344 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un 82. maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun’un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası ile “Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar.” şeklindeki yeni düzenlemeler karşısında, sanığa kaçak bedelini makul bir süre tanınarak ödeme konusunda bildirimde bulunulması ve sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Her ne kadar UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre ...’nın hükümden sonra 17.11.2018 tarihinde öldüğü anlaşılmış ise de, kesinleşen hükümden sonraki değişiklikler kanun yararına bozma gerekçesi yapılamayacağından, mahallince değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
6352 sayılı Yasa"nın geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkra hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kurum zararının giderilmesi halinde öncelikle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceğinden, kurum zararı normal tarifeye göre vergili ve cezasız olarak bilirkişiye hesaplattırılıp, bilirkişi tarafından belirlenen zararın giderilmesi halinde, 6352 sayılı Yasa"nın geçici 2/2. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine dair bildirimde bulunulması, ödeme için makul bir süre verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden hükümlülük kararı verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (KÜÇÜKÇEKMECE) 10. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 17.05.2013 tarihli ve 2012/131 Esas – 2013/382 Karar sayılı 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 01/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.